Tuz Basılsa Yaralarım Sızlamaz
Uykusuz *******de yatağında muzdarip
Kalleş düşen yıldızlar ay yolunu izlemez
Kaybolur karanlıkta yokluk içinde garip
Gönülde gözü yoksa yar yolunu gözlemez
İsyanlı ölümlerin duaları tükenmiş
Kül yığını varlığın her damarı tükenmiş
Zamane şuurunun iffet, arı tükenmiş
Sevgi dolu yürekler sevdiğini özlemez
Âhımı ah ederek dinleyen *******de
Kaç sabah ızdırapla tebelleş oldu derde
Kaç gönülün acısı gömülü kaç makberde
Kaç gönül var derdini açık tutar gizlemez.
Kanayan ahımda sen yanan ervahımda sen
Beni sevdan götürdü sen gönlüme inerken
Siyahların bahtında gün sabaha dönerken
Körleşen çukurları dik yamaçlar düzlemez
Günahımın affını gönül yanıp isterken
Her sabah bülbüllerle yana yana dost derken
Kabul edersen beni eşiğinde beklerken
Tuz basılsa yarama ağrı verip sızlamaz
|