______Meğer Yol Benmişim______
Gün doğumu gibi
Batmak için
Yolmuş yaşama doğum
Ölmek için
Sevgi beslermiş ayrılığın hüznünü
Unutturmadan dünü
Yakmak için
Umut beslermiş
Çaresizliklerde sevgiyi
Hayal
Umudun ekmeği, suyu
Kor ateşi avuçlarında saklamak gibi
Taşıması zor ruhundaki bu yükü…
Kara trenin
Kasıntılı böbürlenmesiyle
Zorunlu güzergâhını afilli voltalarken
Her başlangıcın bir sonu vardır tabiî ki
Ama sonsuz gibidir raylar
Akıp giderken
Yol aradım
Gözlerim uzaklarda, yıllarca
O masum gülümseyişi gerilen dudaklarda
Aradım
Gözlerime hapsettiğim duygularda
Bilemedim
Bittiğini içime akan yağmurlarla…
Hani
Daha yaşanacak mutluluklarım vardı
Kader yazımı kim karaladı
Hangi el
O sayfaları yırtıp attı
Azgın nehirler gibi zaman
Neden
Bende hep hırçın aktı
Hani
Daha söylenecek sözlerim vardı
Çıktıkça basamakları sözler tuhaflaştı
Dilimde susku, gözümde hüzün
Yol yarıyı çoktan aştı
Hani
Daha gülecek gözlerim vardı
Ruhumda umudun işkencesi
Gözlerim hep önüme aktı…
Yol aradım
Mutluluğa kucak açmış
Gecenin kör yanlarında
Yarasa çığlıkları yırtardı geceyi
Ayın aydınlığında
Gece gözlerime gizlenirdi
Uyanır koynumda uyuyan yılan
Desiseye aç şehvetle saldırır
Dumura uğramış masum duygulara…
Bin dilde
Dinsiz
Bin türlü vesvese
Çöreklenir sözcüklerin üzerine
Kâbus gibi
Bastırılmış bir ihtilal sessizliğinde…
Anladım…
Karanlık değil
Karanlık çöken yürekmiş korkutan
Bilemedim
Meğer yol benmişim…
Abdurrahman Güleç
|