Her Mevsim Hüzün
ham bir meyve misali koparıp dişlerken etimi aşk
kökü sökülmüş bir çiğdem gibi soldu yüzümde güneş
gittin... çığlığı kaldı yüreğinin kulağımda
şimdi bütün sesler pusularda çakal uluması
genzimizde yanık kokularıyla
kekremsi bir yudum sevda taşımıştık Eylül’den
sen erişilmezliğinle mağrur ve galip
ben yitirdiklerimle masum ve mağlup
dört mevsim oniki aya sığdıramamıştık hüznü
hep yeni baştan yazmıştık öyküsünü her gülüşün
şimdi sana seni haykırıyorum şair
bu günah benimse eğer
yemin olsun Tanrı'sız başıma
kollarım yeşil sarmaşık
bir kara ağaç gövdesi gibi saracağım tenini...
Meral Vurgun
|