Kına Yaksın Ebabiller Gidişine...
Kına yaksın ebabiller gidişine
Denizler yol versin ayak izine...
Kefenler içinde salınırken sen
Ben gözlerimi bırakmışım ellerine...
Vicdanını öldürsem senin...
Ruhunun bir yanı eksik kalsa...
Hatta
Öldürmeyip süründürsem
Ruhun sürekli beni arasa...
Yada
Beni asıl yakan ateş
Gözlerini dağlasam
Başka garipler ağlamasa
Birde
Sesine kuşları indirsem
Bir daha hiç çıkmasa...
sanal bir bilmecenin
çengeli gibi
ucuna batıp durur hayat insanın
kanatıp durur gözlerini
göremedikleri bir bir
duyamadıklarıyla sağırdır kulaklar
sonra hepsi birden toplanırlar
maun közünde laf pişirircesine
bilmecenin tüm kahramanları
çözen kalemdir kurşun vari
köze atılır kalem
ve patlar beyinde bir kurşun
anlamsızlık boğar harfleri
şekilsiz kelimelerde ararsın sonunu
buda bir bilmecedir ama
çözmek için kalem lazımdır yine
ffffffffffff
desende çözülmez
kapatsan silinmez
bırakınca dönülmez
sonu hiç mi hiç bilinmez
bu mu istediğin böyle mi
geldiğini mi hatırlamam gerek gittiğini mi
sustunuz yine
sanırım susmak yakışıyor diye
sanal bir bilmeceye mi daldınız yine
yok hayır
üzüldüm birden işte
nedenler geldi aklıma birden
neden dedim yine neden
gelen neden
giden neden
neden seyreden
Simurg_b (P.D.)
Bülent Özdemir
|