Dişi uluması sayılar
ışıklı tabelalar sökülmüş
ay var mı bilinmez
çöpe atılan düşünceler
sayılır bir bir
sessizlik
bir ses uyandıran
bir kayboluş neden/siz
bir dişi uluma
bir kapı sesi
bir gülümseme yayılan
bir öpücük alına konan
şeytan
tırnakta kırmızı
detaylar gizli aynada
iş acele karışır
işi yok görünür
çatal dili kuyruğu
hamili yakındır
kim/e inanmayan?
bir şehrimden geçiş
iki kahve molası
üçüncü çay kamışta
dörde böl hesabı
beşi bir yerde yüz görümlüğü
altı patlar bagajda
ters giriş dalyana eve dönüş yolu
düz beyaz ışıklar sakin denize yansır
mevlana...
yürüşe çıkmış şişman kadınlar
dumanı tüten baraka
anteni kesilmiş küçük telefon
mantıksız kahkahalara gebe
aramalar başlar yeniden
bir besmele çeken dil
iki avuç sessiz
üç deyiş hayatta
dört ikinin karesi
beş teslimiyet tanrıya
altı ölüm veda mı yoksa?
yedi taze rüyada
sekiz bayat gün
dokuz hayat başlar
boynundaki gümüş dua mermi mi bana?
ondan geriye kalan var mı?
ondan ileriye kalan var mı?
17/2/7
Zeynep Tavukçu
|