Anlaşılmazların Şaheseriyim
Kalbime attığın düğümden beri,
Sevdaya duygular ekmekteyim.
Gönlüme düştüğün andan beri,
Anlaşılmazların şaheseriyim.
Adın dilimden düşmez ki,
Kaderimin yazıldığından beri,
Her şeyimle sana vurgunum.
Hasret kaldığımda sıcacık nefesine,
Senle olduğum anların düşüyle avunurum.
Derin derin dalar giderim uzaklara.
Sensiz geçen *******in, en hırçın atlısı olur,
Andığım anda uzaktan yanar,
Feryadımı özlemle döver dururum.
Şimdi oralarda yanında olmalıydım,
İki beden değil, tek bedende coşmalıydım,
Güneş dağların sırtına vurana dek,
Çığlık atarak, seninle yıldızları saymalıydım.
Sen bilirsin dile gelmeyen hasretimi,
Toprağım çorak, ürün vermez oldu,
Gönlümdeki al güllerim sarardı soldu,
İçime attığım ukdeye gelince,
Kanadı, adeta kızgın bir boğa gibi,
Mevsimler boyu depreşti durdu.
Kalbim seni;
Yağmurla gelen bir sonbahar gününde,
Dağlarda açan kır çiçeğinin özgürlüğünde,
Pırıl pırıl açmış kır çiçeğinin özünde,
Sevgiyle akan gözyaşlarında buldu.
22 Ağustos 2002 Ankara.
Cafer Tayyar Özkan
|