Anadolu Destanı 
 
Hakkın arar,Pir Sultan’ım,Yunus’um,  
Toprağına,’’Sadık Yarim’’ der,Veysel…  
Karac’oğlan, Dadaloğlu’m, Emrah’ım…  
Sırma saçlı gelinlerin yurdu, hey…  
 
Aşıkların destan yazar dağlarda  
Alparslan’la erdin sen muradına…  
Selam senden düşmanına, dostuna…  
Mert oğlu mert olanların yurdu, hey…  
 
Dağlarında çiçeklerin Salınır  
Köroğlu’nun diyarına varılır…  
Anadolu’m, tarih senden sorulur  
Tarih doğup; ölenlerin yurdu, hey…  
 
Beşik oldun nice uygarlıklara  
Eşik oldun nice aydınlıklara  
Ölüme… gülerek atılanlara…  
Kadir kıymet bilenlerin yurdu,hey…  
 
Akdeniz’in en mavisi sendedir  
Bergama’sı, Marmaris’i sendedir…  
Selimiye ve Efes’i, sendedir…  
Mimarların, Sinan’ların yurdu, hey…  
 
Bembeyazdır traverten taşları…  
Servilerden kirpikleri,kaşları…  
Birecik’in ve Manyas’ın kuşları…  
Yedi Göle dalanların yurdu, hey…  
 
Palandöken, Uludağ’ın karları…  
Truva’da, tahta atın terleri…  
Kaplıcalar,gölleriyle…her yeri  
Gelip gören; kalanların,yurdu, hey…  
 
Kapadokya, harikalar beldesi…  
Manavgat’ta, demet demet su sesi…  
Her köşesi güzellikler…örtüsü…  
Çölde vaha bulanların yurdu, hey…  
 
Karadeniz Horon’uyla en başta…  
Silifke’nin oyunları…varış ta…  
Her köşesi birbiriyle yarışta…  
Ata’dan,feyz alanların yurdu, hey… 
		
	
		
		
		
		
		
	
	 |