Mars’ın Sabırsızlığı
Süzülür yakamozlardan…değercesine balıklara…
Ve…gözlerindeki karanlığı büyütür,usulca.
Dudaklarına asıp; bir suskunluğu
Döker sulara şarkıları…sonra.
Renkleri karıştırıp bir palet üzerinde
Kendince karanlık senfoniler resimler…
Gönül tablolarında,bütün tanıdık yüzler,
Bir bir eksilir,yiter…pusların arasında…
Kendince …uğraşında haklısın belki,
Yarına hazırlanmışlığı yaşamak zorundasın.
Lakin,unuttuğun herhangi bir şey yok mu?
Dünü yaşadın mı,layıkıyla…
Hiç zannetmiyorum.-ve…hatta eminim.-
Mutlu muydun, o savaşlar süresince?
Ve…sen değil miydin, hani sevgiye dair
Tutulmadık sözler veren ve yeminler eden…
Sevgiye ara verilmez…bunu böyle bil!
Kuşlar kanat çırpmazlarsa düşerler kurşun gibi…
Ben, barışın güllerini severim
Senin avuçlarında beyaz kuş telekleri…
Yanılıyor muyum…kendini dinliyorsun şimdi…
Zakkumların gölgesinde,iki boyut.
Yanına yaklaşmaz güvercin sürüleri…
Ürkütür…ellerinin barışa alışamadık,
Alışkın tetik çekişleri…
|