Gelip Geçti Zaman
sallanır bir şeyler
sallanırda durur
sekiz yaş umududur
kahraman olmak
korkunun
gölgesinde saklanmak
kimse dokunmasın
kokulu umuda
diye
gizlenir bir şeyler
akıtılır
minik yüreğe
küçük iniltiler
zamanıdır
düşler ile bir diş
ne medeniyet bilir
nede bir ömür uzağı
kapının eşiğinden dışarı
oysa
bir destandır
minik yürekte
acı
sökülmüştür
avuç içinde
karşısında
durulacaktır
baba ve annenin
bu
nasılda yürek
ister diye
bir parça
yaşam
bir parça
renk
ustanın
paletinde
on iki
yaşın şafağı
yanılgılarımı
sunacaktı
yiğitliğin
bir diş çekmeden öte
kahramanları olacaktı
satırlar arasında
kaybolan
çocuksu düşler
vardı
Oguz özdeş
Yaşar Kemal
İnce Memet
Kara Pençe
kahraman bilecekti
tek tek kişileri yüreğim
babamın boyu küçülecekti
yıllar yükledikçe bilgileri
omuzlarımız çökecekti
daha küçüğüm
çok küçüğüm
acım
çok acım
anne
beş kuruş
daha zam yap
anne
gözlerim
raflarda
kahramanlık var
o küçük kafamda
ben
sökmedim mi
dişlerimi
ben sökmedim mi
harflerin gizemini
ön dört yaşında
başladım öğrenmeye
diyalektik kavramları
naylondu topum
yerini unuttum
çomağımı niye
yaktın
ben oynamayacak mıydım
karlara
ayak izlerim
düştü
kurtlar izimi
sürdü
sürüden
ayrı saydılar beni
on yedisinde
çocukluk düşlerim
geldi önüme
ne büyük
kahramanmışım
çocukluk
düşlerimi bırakmışım
İnce Memetleri
Battal Gazileri
kahramanı
halk yaratmazmış
kahraman
doğulmazmış
zaman bindi sırtıma
dokunmadı
hiçbir ten
tenime
düşleyemedim
yetmişli yıllarda
bir güzelin
nefesine karışmayı
nefes almayı
sürdürebildim
öfkelenmeyi
yürümeyi caddelerde
meydanlarda
sayı olmayı
becerebildim sadece
yirmi beşinde
kopardılar beni
sıcak yatağımdan
ürpermeleri öğrettiler bana
öğrenmeyi öğrettiler
sıkışırken yürek
işlerken iliğe korku
bulutların
görkemli kanatlarında
şuursuzca yatmayı öğrettiler
ve soğuk
duvarlarda
şiirle tanıştırdılar
hikayelerle
romanlarla
ve
dost sofralarında
korkmayı öğrettiler
büyüdü
çocuksu düşlerim
adam oldu
umutlarım
yaralandı
bir sızı
nazlı
nazlı
akıyor
be
|