Kor
körüğün
inmeye hazır
kolu gibi
köze
körüğün
savurduğu
yel gibi
demire
ışıltısını veren
kor gibi
akıp geçti
ilk bakışları
bilincime
durulmak için
dokundurdum
duygularımı
dalgalara
dalgalar buhar
kulağımda
bitmeyen uğultular
doruklarda yaşam
başım duman
yüreğim çelik
esnek kırılgan
haydi durma
vur çekicini
örsün üzerine
koyduğum yüreğim
mahir olsan
evrende güzelliğinle
cilvelerin
kıvraklığını sarsa
raksetirse
isterse dilin
en nadide nağmeleri
çıkarmasaydın eğer
kat kat altından
esaretin
bendeki
cevheri
kar eyler miydi
köşkleri kurmaya
|