Sen
sen
sen
dalga kıran misali
durdun önümde
maviliklerim
billur taneler gibi
vurdu bedenine
Ahmet çavuş geldi
nedensiz gözlerimin önüne
dedem anlatırdı
silah arkadaşını
ne dedem yaşıyor şu aralar
ne de Ahmet çavuş oysa
anıların dışında
son mermisini
sıkıyordu belki de
bir elini kasaturasına
atmaya hazırdı diyordu
soluksuz dinlecelerim de
ne bentler yıkıldı
inancın zaferi ile o günler
yılların kokuşmuşluğunu
bilinçlerde taşıyan
ne anlaklar silindi
nice kalemlerden çıkmış
İngiliz teyyareleri ile
Mehmetciğin
tepesinden aşşağı
aşşağı akıtanlar
neyse de
neyse de
bu gün bu fetvacılara
alkış tutanlar
yakıyor beni
yakıyor
ahh dedem
ahh Ahmet Çavuşum
ahhh
|