Bakmalı...
Dede korkut şaman adetleri,
Ağaca çaput bağlama geleneği,
İnsanın şeytanla bitmeyen dansı,
Ruhta sır asırların kötü kaderi!
Medet umarız ölmüş cansız eşyadan,
Birkaç dakikadan yoksun dua tembeli!
İnançtan ayrılmış dil, ne yapsın mehteran?
Ucuz kabule,
Alışmış kalp şikâyet etmeye,
Keyif sarmış, sağlıksa garanti…
İlk zulüm sinmiş böylece kendi etine!
Feryatlar figanlar uzayda ağır yük,
Uzaylı Osmanlı şamarı atar gelen sinyale!
Ozon tabakası delinir elbette,
Bir onla kalsa ya…
Buzlar erir,
Mevsimler değişir!
Aç bırakılmış arenada azgın boğa,
Ole sesleri!
Şımarık, kendini bilmez matador Danimarka markalı
Seyirci uzaktan kumandalı…
Boğa kırmızıda çarpılmış çatlar kin damarı,
Öldürme hırsı!
Engelin arkasında havan topu patlar gibi,
Kıvranır acıyla matador,
Kana bürünür oturaklar,
Şeytanlar coşar
Seyircilerin ne kötüdür akıbeti…
Boğanınsa hep ölümdür son kaderi!
Düşünmek lazım,
Aynıları aynalara yansıtmamak lazım,
Körle alay ederken kör gibi yaşamamak lazım,
Yalnız değildir insan asla, bakmak lazım!
Safet Kuramaz
|