Çocuğum...
Çocuğum duygusal fırtınaya kapılmış yüreğin,
Gitme diyen saman alevi gözyaşlarına kıyamam!
Uyuyup koltuğa nasılda yığıldın yoksa uğurlardın,
Öptüm yanaklarından yanında ruhumu bıraktım...
Sanki son uğurlanış gibi kalıcı gurbette,
Eşim sarıldı öyle içtence hüzünle duayla,
Günlerce ağrıyan yüzümde ne acı düşünce
Gündüz yağan kar gibi eridi tenimde soğukluğu!
Elbette oyuncak alırım çocuğum şımarsan bile,
Ulaşıncaya kadar ararım dokunurum maketine,
Annene satın alırım düşlerinden bir hediye,
İstanbul bedenimde gezer ruhumda düşleriniz!
Her telefonda ne zaman geleceksin diyen sesin,
Ne olur bu gece binde gel diyen hıçkırık ve emirlerin,
Hiroşima’da atom bombasında öldürdü bin kez ateşin,
Yüreğimi pamuğa düşen diken gibi parçalanarak deştin!
Safet Kuramaz
|