Kaderim...
sessizliği bozan şiirimizdir...
ne yangınlar söner,
ne depremler es geçilir
ne ölümler görmezden gelinir
Ama şu yürek varya sessizliğe dayanamaz!
İçinden bağırır yazamazsa.
Gözyaşları belli eder utangaçlığını her halinde
Tıpkı bulut dönencelerine sarılmış elmas inci tılsımı gözlerinde
Kimseye ne korku ne sıkıntı vermek ister,
Üstünde taşınmaz yükler hamala bakar dağlamaz!
Şimşek ol bu gece şairim,
Gecende parlasın tefekkür yıldızlarım,
Karanlık gölgeler öbek öbek dolunay salıncağım
Tarlada saban sürsün ilkel doğallığında ümitlerim!
Sen tanımazsın beni, çalsam kapını öyle dersin,
Oku emriyle irkilir karşında mimarını zikrederim...
Şeb-i Aruz gecesi gibi doğum ölüm kadar gerçeğin
Kâbe kadar basit gibi görünür nurunu seyrederim!
Kalk heykel olmaktan kurtul öyleyse,
Yönetilmek değil aczini haykır istediğini söyle,
Eleştirende senden farklı değil gebe taklit dölüne,
Çamura bulan, ilim akan yağmurunda *******im...
Islansam da yürüdüğüm aynı yol çocuksu köyümde,
Sen ol yeterki... Silkin at şer tozlarını uçsun uçsuz bucaksız sanat ufkunda
Her iyiliğin embeline ibret için yapışsın tuvalin boyasına!
Dans edelim delirelim,
Her gıdaya ihtiyacı var allı pullu ruh gelinim,
Para atılsın cehennem gibi ateşlere
Soğuk bir kış günü ısıtsın bedenimi eylemim!
Dost kucağına daldı nefesim,
Uyumak istemiyor ayılar kükrer dışımda...
Bozulan ben değil biz kuşağı evlendiğim,
Özgürlük bir'e toplandı renk renk çaputları bağlandı hayat ağacıma!
Hamakta seyrediyorum bu benim kaderim...
Safet Kuramaz
|