Ne Olur Söyle…
Gözlerimden akan yaşlar bulanık ırmaklara karıştı,
Sevilmedim anlaşılmadım ağıt kaderim selinin kurbanıyım…
Sadece uç yaşamanın savaşçı sahibi yıkar zor geçmişim,
Ruh perdem yırtılmış diye ayıplanmış gerçek fukarayım…
Seviyorum kurallar karşımda… Özgür ruhumla düşmanım,
Benimkisi doğada bulunan cinsten öylesine yalnızım,
Ağzımdan çıkan-oda aynı şarkı kabullenişi farklı
Hangi frekansa harmanlanmış içinden çıkamıyorum…
Bir ocak günü ocağımı yaksana,
Ne haldeyim baksana!
Soğuk bir âlem var dışımda,
Dağladığın yerden girip ısıtsana içimi!
Aynayım sana yansıyan görünen bende!
Günah diyorsan günahımsın!
Dokunmadım bir teline,
Vicdanınsa aradığın!
Dua ediyorum her fırsatta,
Gerçeği göresin diye aklınla…
Mahşer korkusu olmasın
Gezerken huzur çarşısında!
Sonra mum aramaya benzemez ki,
Alışkın gözlerde ışıklar sönünce!
O an içini yakar nelerin hesapları,
Temelinde sevgim olmayınca…
Sevmek o kadar ucuz değil inan,
Aldanma benden gördüğüne!
Gerçek inanç hele,
Güneşiyle doğmayınca!
Her şey manasız kalır yoksa
Yıkılır yedi şiddetinde deprem şokuyla!
Can derdinden gelecek kaygısı biter
Ümidin olmayınca…
Son gayretle mazine baksan,
Tavsiye dolu sözlere…
Sahiplendiğin her şey kendin dahi perişan
Tsunamiye mahkûm sahilde!
Bugün konuş eğlen… Şu aciz ve fukarayla,
Ben karınca sen ağustos böceği farkıyla,
Hesapların bittiği yarınlarda sensiz ne yaparım
Giderken ölüme adım adım!
Acı zerre zerre ruh koğuşumda,
Sabrım isyankâr komada,
Niçin cevabını aramak artık boşuna
İllaki yaşanmalı mı böyle, ne olur söyle…
Safet Kuramaz
|