Hüzünlü Şiir
Gün gelir,bir hüzün çöker içine.
Konuşsan konuşamazsın.
Anlatamazsın seni,senden başka kimseye.
Bir düğüm olurda anılar boğazına.
Nefes bile geçemez
Takılır kalır,o koca dağlarda.
Hükmedemezsin,ne kalbine,ne gözüne.
Bazen hayatta olmak bile,o bile
En büyük acıdır,sızlayan her hücreye.
Ah be bir tanem,bir de sözün geçse,
Karanlıkların yalnızlığında,
O soğuk geceye..
O zaman ağla işte,hem de doyasıya.
At kendini,seni senin kadar bilen yatağına.
Kıyamam o güzel gözlerindeki yaşa,ama
Gözyaşı temizliktir çoğu zaman bilemezsin.
Ne varsa alır götürür,senin istemediğin.
Sonra kalk yerinden usulca,
Bir bardak su iç,hem yaşanan ne varsa,
Hem de ne varsa seni bekleyen..
Bilmediğin yaşanacaklara..
Söndür tüm ışıkları,bak bu senin,
Geçmişin.Tavanındaki yıldızları gördün mü?
Onları istesen de silemezsin.
Belki her sene biri kaybedecek ışığını.
Bırak yaşasınlar içinde sessiz bir yerlerde.
Sonra gece lambanı yak,
Rengini sen seç lambanın.Sarı,kırmızı..
Mavi,pembe,inan hiç fark etmez.
Bak,bu yanan ışık senin bu günün.
Ne kadar da loş görünüyor değil mi her şey?
Bir iç çekişi gibi yaşamak.
Sen de çek o nefesi,
İçin dolsun,hayatla doya doya..
Ve,bir oyuncak seç kendine.
Ama rengi sarı olsun.
Sarı,sıcaktır,sever seni ısıtır yalnızlıkları..
Uzakları düşün,gidemediğin uzakları.
Uzaklarda seni düşünenleri düşün.
Bırak kendini geceye..
Gece götürür seni..
Hep isteyip de yaşayamadığın o yerlere.
Bir bakmışsın sabah olmuş
Aydınlık inadına her şey.
Bak işte bu da geleceğin
Aydınlık olsun seninde her şeyin.
|