Film
Seni sevmenin filmi gündemdeydi o sıralar
Ara yoktu
Ve uzun metrajlıydı(bir insan ömrü düşünüldüğünde)
Olamamıştım başrol
Mecburdum figüran kalmaya sınırlarında sevdanın
Mecburdum saklamaya en büyüğünü aşkın
Ben yandım
Geçer not alamadım figüranlığımla bile
İşe yaramıyordu sadece sevmek
Ki ne kadar becerebildiğim de tartışılırdı…
Seni sevmenin filminde rolüm küçüktü anlayacağın
Ve tam karşındaydım
Zamanıydı gerçeği haykırmanın…
Yönetmen “gül” diyordu
Ben ağlıyordum istemeden gereğince
Yönetmen “ağla” diyordu
Ben gülüyordum karşımdaydın hiç olmadığın kadar
“sus” diyordu anlatıyordum durmadan
“konuş” diyordu susuyordum huzurdun…
Sade senle güzeldi seni sevmek
Ve artık rolüm bitiyordu farkındaydım
“kes” dedi yönetmen ve sana son bir kez baktım…
Gözlerin uçsuz bucaksız yine
Ellerin elimde değil ama sıcak hissediyorum
Tenin hiç değmeyecek tenime
Yine o yolun başındayım
Ve yine şüphesi yok bu sevmenin
Bu film hiç bitmeyecek belki
Belki başrolüsün bildiğim tüm gerçeğin…
Ama bir o kadar da yoksun işte…
Her eski aşktan kalma
Ağır “SON” yazıları çöktü üstüme…
Mutlu “son”ların bile taşıyamadığım çok şeyi vardı
Çoğu zaman gülmek bile ağır gelmiştir bu yüze…
Kürşat Uçar
|