zzz Yazmadan Edemediğim-1 Siyaset Kurumu, Ordu ve Yargı Üzerine
Siyaset kurumu, oynadığı oyununun kurallarını, kişisel çıkarlarının üstüne çıkarıp henüz akıl ile bağdaştırabilmiş (ya da barıştırabilmiş) değildir. Doğaldır ki sonuçlarından en çok halk ve dolayısıyla siyasiler zarar göreceklerdir. Günü geldiğinde bedelini kendi kanlarıyla ödedikleri tarihin tanıklığında kayıtlıdır.
Siyaset kurumu, bu durum böyle devam ettiği sürece, görece daha ilkeli bir yapıya sahip olan ordu ve yargının gölgesinde kalmaya mahkumdur. Aklın yolu göstermektedir ki, ordu ve yargı, ilkeli bir işleyişe kavuşacak olan siyaset kurumuna kendiliğinden tabi olacaktır.
Örneğin, cumhuriyet rejiminin en temel öğesi olan seçmen istencinin meclise yansımasını, her ne şekilde olursa olsun engelleyen temel aksaklıkları görmezden gelip, sonuçlarını tartıştığımız sürece, bu gün tartıştığımız konulara, benzer konuları yarın tartışıyor olacağız.
Siyaset kurumunun böylesine temel sorunları varken, çağdaş dünyanın değerlerine koşut bir işleyişe sahip olan yargı ve ordu tarafından elbette, nesnenin doğası gereği yönetilecektir.
Cumhuriyet yönetiminin temel sorunlarını bilimin ışığında çözmek yerine, çıkarlarımıza uygun olarak günlük sonuçlarla oyalanmak, tarihin yanılmaz sağduyusu önünde Türkiye Cumhuriyetini kuran insanların emeğine yani Türk Halkına ihanettir.
Ankara- 06 Ocak 2006
Kalender Sever
|