Katilin babası
Genelde Türklerin rağbet ettiği Dr. Seyit beyin muayenehasinde bekliyordum. Çeşit çeşit insanlar; çocuklar, tombul Türk hanımları, bıyıklı kara yağız erkekler, Türkiye'den yeni gelmiş gelinler, bir iki de Alman vardı bekleme salonunda.
Yanımda o tombul hanımlardan biri oturuyordu. Can sıkıcı ortamı yumuşatmak istercesine bana
-Nerelisin kızım?
diye sordu.
-Kayseriliyim teyze.
dedim.
-Kayserili Burhan'ı tanır mısın?
-Evet tanırım.
Burhan babamın bir tanıdığı. Hemşehri olduğumuz için birkaç kez ailece görüştük. Yalancı, ikiyüzlü, ******** bir herif. Tanıdığım ilk gün içini okudum onun ve hiç hoşlanmadım. Bir keresinde yalancı olduğunu yüzüne vurunca babamdan azar işitmiştim.
kadın içini çekti
-Katilin babası
diye devam etti.
-Onun oğlu oğlumu öldürdü, benim yavruma kıydı. Allah onun da ciğerini yaksın diyerek ağlamaya başladı.
-O senin oğlun muydu teyze? Çok üzüldüm. Allah sabır versin.
dedim.
-Arkasından ateş etmiş, yere düşünce tekrar vurmuş yavrumu ölsün diye. Allah onun cezasını versin.
kadın yakınmalarını sürdürürken, sırası geldi. Ben de sırf Burhan'la hemşehri olmaktan doğan bu zor durumdan kurtulmuş oldum.
Sema teyze (Burhan'ın karısı) , çocukları Çiçek ve Cengiz babalarının aksine çok iyi, sevecen insanlardı. Hele Cengiz o kadar sakin, o kadar sessiz, o kadar terbiyeli bir çocuktu ki! Onun katil olduğuna hala inanamıyorum. Olayı duyduğumda ölenden çok onun için üzülmüştüm. O.... babası kendi emelleri için çocuğun hayatını mahvetti. Kendi yapamadıklarını ona yaptırdı. Cengiz'i kötü yollara o teşvik etti. Bir de baktık ki, Cengiz eroin satıcısı olmuş, eroin kullanmaya, silahla dolaşmaya başlamış. Sonunda da arkadaşını vurmuş.
Cengiz Almanya'da cezasını doldurunca sınır dışı edilmiş. Askerliğini yapmak üzere Kayseri'ye gelmiş. Bunu duyduğumda onu tekrar görmeyi o kadar çok istedim ki. Nedense onun kötü durumda olduğunu, yardıma ihtiyaç duyduğunu, insanlardan yakınlık beklediğini düşündüm. Ona 'Cengiz, sen çok iyi bir çocuksun.' demeliydim.
Ben hep söylerim 'Allah beni seviyor' diye. Ne zaman içimden böyle masum istekler geçse, bir de bakarım gerçek olur. (Teşekkür ederim Allahım,içimden sevgini eksik etme ve Seni her an hatırlamam için bana yardım et.)
O günlerde bir büyük markette acele acele bir şeyler alıyordum. Döner merdivene yaklaştığım sırada uzun boylu bir adamın yüzüne takıldı gözüm. Cengiz'in yüzüydü bu. İnanamdım, evet Cengiz'di. Sadece boyu uzamıştı.
Beni tanıyıp tanımadığını bilemezdim.
-Cengiz
dedim. Elimi uzatıp merhabalaştım onunla.
-Ben Ayşe ablan, tanıdın mı?
diye sordum.
-Evet
dedi o utangaç tavrıyla.
Nasılsın diye sorduğumda, iyi olduğunu, haftaya askere gideceğini söyledi. Sonra birbirimize iyi günler dileyerek ayrıldık.
Bu kısa görüşmede hiç eski günlerden bahsetmedik. Ona söylemek istediklerimi söyleyemedim. Ama sanıyorum onun için üzüldüğümü ve hakkındaki iyi dileklerimi anlamıştı. Yolun açık olsun Cengiz!
Ayşe Adlım
|