Kanlı Sarıkamış
Geldi geçti başa, ciğersiz üç beş paşa,
Şan şöhret yolunda çıktılar kanlı yarışa,
Aldanıp almana kapıldılar cezbe-i alkışa,
Bakmadı, aldırmadı ne liyakata, ne yaşa,
Yer ile yeksan etti koskoca çınarı Enver Paşa...
Yarı çıplak yarı aç doksanbin nefer,
Nevbaharı görmeden soldular birer birer,
Daldılar tekbirlererle bir beyaz ölüme,
Bakarken devşirmeler iğdiş keyfine,
Mehmedim girdi o saf beyaz kefene…
Bir serap uğrunda akılsız üç paşa,
Tutuştular beyaz ölümle savaşa,
Suçu, günahı yıktılar da kara kışa,
Sürdüler atları karda sarp yokuşa,
Sırtlanlarla itler verince baş başa,
Gömdüler aslanları karlı Sarıkamış’a...
Tarih dönmesin aman yeniden başa,
Atları sürmeden evvel yaman yokuşa,
“Elif”ten “Mim”den varalım önce barışa,
Yağmadan kar şu gamlı sarıkamışa,
Geçsin başa özü bizden bey paşa,
İbrişim ipeklerle örsün yurdumu baştan başa…
Onca Brütüsler beklerken ardımızda,
Fitne fesad kol gezerken yine bağrımızda,
Eserken “şubat soğuğu” yeniden başımızda,
Cirit oynarken Haman’lar hele ki kışlamızda,
Gölgesiz düşmanla tutuşupda hesapsız savaşa,
Çevirmeyelim yurdu ne olur, yeniden KANLI SARIKAMIŞA…
|