Tek Mesajı Görüntüle
Old 05-24-2009, 09:36 AM   #31
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Almuhtada’nın Sözleri..13..

Düşünceler ve Tasarımlar.

Yaşam bizi kaldırıp bir yerden bir yere taşırken,yazgı da bir noktadan diğer bir noktaya doğru sürükler.Ve bu ikili arasında sıkışıp kalmış olan bizler,bu nedenledir ki,ancak bize ürküntü verecek sesleri duymakta ve yolumuzda bir engel gibi dikilmekte olanları görmekteyizdir.
Güzel,görkemliliğin tahtına oturur oturmaz gösterir kendini bize; ama biz şehvet adına ona yaklaşır,onun saf ve temiz tacını parçalarız,çirkin girişimlerimizle kirletiriz,üstündeki şalı.
Sevgi,alçakgönüllülüğüne bürünmüş olarak geçer yanımızdan; ama biz ya korkulara kapılıp kaçarız ondan,saklanırız kuytuluklara,ya da izleriz onu,adına kötülüklerde bulunabilmek için.
En akıllımız bile Sevgi’nin ağır yükü altında ezilir; ama gerçekte Sevgi,Gönüllerden esen okşayıcı meltem kadar hafiftir.
Özgürlük,leziz yemeklerinden ve bereketli şarabından sunmak için çağırır sofrasına bizi; ama biz,sofraya oturur oturmaz tıkanırcasına yeriz önümüze konulanları.
Doğa,hoş geldin diyen kollarıyla uzanır bize ve onun kadınsı güzelliğinden haz almaya çağırır bizi; ama biz onun sükunetinden ürker,kalabalık kentlere akın ederiz ve orada tıpkı vahşi bir kurdun önünden kaçışan koyunlar gibi birbirimizi sıkıştırarak yaşamaya çabalarız.
Gerçek,bir çocuğun en içten gülüşü ya da sevgilinin öpüşüyle donanmış olarak seslenir bize; ama biz sevginin kapısını onun suratına çarpar ve sanki düşmanımızmış gibi davranırız ona.
İnsanoğlunun gönlü yardımına koşacak birini arar; ruhu içini dökmeyi diler; ama biz tıkamışızdır kulaklarımızı onların feryatlarına,ne duyarız,ne anlarız.Ve deli deriz onlara kulak verip anlamış olanlara,üstelik kaçarız yanlarından.
İşte böyle geçer ******* ve bizler yaşar gideriz farkında bile olmadan.Gündüzler bizi karşılar ve basar bağrına.Ama biz görmeyiz ve yaşarız gece gündüz süren bir tedirginlikle.
Açıktır aslında bir kadın yüreği gibi,doğa ananın yüreğinin kapıları ardına kadar; bizse yapışıp kalmışızdır yeryüzüne.İçimizi kazıdıkça açlık,alırız yaşamın ekmeği olan sevgiyi ayaklarımızın altına, çiğneriz onu.Ah ne iyicildir insanoğluna Yaşam,yine de ondan uzaklaşmış,çok uzaklara gitmiştir
İnsan denen mahluk.
(H.Cibran..Sözler) Ali Osman Yılmaz

Bir nim neşe say bu cihanın baharını,
Bir sagar’ı keşdeye tut lalezarını.
(Nedim)
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla