Tek Mesajı Görüntüle
Old 03-18-2006, 05:42 PM   #3
Bostandere
Forum Aşığı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2005
Mesajlar: 4,764
Teşekkür Etme: 111
Thanked 1,308 Times in 803 Posts
Üye No: 4863
İtibar Gücü: 3044
Rep Puanı : 65437
Rep Derecesi : Bostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond reputeBostandere has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

HEPHAİSTOS



Hephaistos,zanaatkarlar tarafından Athena ile birlikte mesleklerin piri ve koruyucusu olarak kabul edilen bir ateş tanrısıdır.Tarımı,uygarlığı ve şehir hayatını korur.Anadolu kökenli tanrılardan biri olan Hephaistos,özellikle sönmüş yanardağ olarak saygı görmüş,sonraları yanardağların içinde çalıştığına inanılmaya başlamıştır.Zeus' la Hera 'nın oğlu olarak bilinmesine rağmen,Zeus'un Athena'yı başından doğurmasına karşılık Hera'nın da Hephaistos'u tek başına doğurduğu söylenmektedir.
Hephaistos,tanrılar arasında en çirkinidir.İki ayağı da topaldır.Homeros'un İlyada'sında bunun sebebi iki şekilde açıklanır.Birinciye göre babası Zeus, Hera ile kavga ederken Hephaistos annesinin tarafını tutmuş,buna kızan Zeus oğlunu Lemnos adasına fırlatmış ve Hephaistos bu yüzden sakat kalmıştır.İkinci efsaneye göre Hephaistos sakat doğmuş,bu durumdan utanan annesi onu Olympos'tan aşağı fırlatmış ve Hephaistos'u Nereidler büyütmüştür.Hephaistos' la Hera hiç bir zaman birbirini sevmemilerdir.
Tanrıların arasında en çirkin olan olmasına rağmen,hem onlar hem de insanlar arasında en sevilen tanrıdır.Olympos'taki görkemli saraylar onun elinden çıkmıştır.Tanrılar ve kahramanlar için en güzel silahları yapmıştır.Zeus'un emriyle insanları cezalandırmak için gönderilen ilk kadın Pandora onun eseridir.Hephaistos,İlyada'da Kharis (zerafet, neşe ve sevinci temsil eden tanrıçalardan biri) ile evlidir,Odysseia'da ise Aphrodite ile evlidir.


URANOS



Gök'e kosmik varlık ve ilk tanrı kuşağı arasında erkek ve baba tanrı olarak verilen ad.Uranos,Gaia ile birleşerek bir çok tanrısal varlık üretir,bunları doğar doğmaz Toprak'ın bağrına tıkaması,oğlu Kronos'un elinden hayalarının kesilmesi ve bu olay üzerine egemenliğin ikinci tanrı kuşağına geçmesi.Gaia,Kronos..


PERSEUS VE ANDROMEDE



Dedesi Akrisios’un zulmünden Zeus’un yardımıyla kaçmayı başaran Perseus ve annesi Danae , Seriphos Kralı Polydektes’in yanına sığındı. Genc ve kudreti dillere destan Perseus kısa zamanda Kralın öz oğlu gibi olurken, annesi Danae de Polydektes’in aklını başından almıştı ve Kral O’nunla evlenmek istiyordu.
Ancak Polydektes , Perseus’un gençliğinin verdiği tez kanlılıkla bir aksilik yapacağını düşünüyor ve oğlu Perseus’u ortadan kaldırmak istiyordu.
Aradan epey bir zaman geçti. Kral memleketinin en tanınmış ve güzel kızlarından Hippodameia ile evleneceği haberini etrafa yaydı. Ve adete göre şenlikler sırasında herkes Krala hediye vermek durumundaydı. Perseus , Kral’ın hediye olarak ne istediğini sordu. Kral atlardan hoşlandığını söyledi. Perseus daha şerefli bir hediye sunmak istediğini ve O’na Medusa’nın başını getirebileceğini söyledi. Kral ilk anda bu teklifi yanıtsız bırakınca Perseus da her kes gibi hediye olarak bir at getirdi. Ancak Kral bu hediyeyi kabul etmedi.
-Madem bana söz verdin, Medusa’nın başını getirmelisin, dedi.
Amacı bu imkansız görevi vererek Perseus’u başından savmak ve gönlünü kaptırdığı genç annesi Danae’yi metres yapmaktı. Medusa gerçekten de yenilmez ve çok korkunç bir yaratıktı. Kocaman ve iğrenç suratında yassı bir burun ve iki geniş kulak, ağzında yaban domuzlarını andıran uzun dişler, yanık tenli alnının üzerinde saç yerine kıvrım kıvrım zehir saçan yılanlar vardı. Tunç kollarla mücehhez bu acuze kadının sesi vahşi hayvanları andırır , dehşet saçan gözlerine bakanlar hemen taş kesilirdi.
Perseus verdiği bu büyük sözü tutmak zorunda olduğunu anlayınca düşünceye daldı. Yanına gelen Hermes, Zeka tanrıçası Athena’nın yardımıyla bu işi başarabileceğini söyledi. Athena’dan aldığı cin fikirlerle ihtiyar Grai’lardan bir çift kanatlı sandal, bir heybe bir de başına takanı görünmez yapan eğreti saç almayı başardı.
Kanatlı sandalları iki ayağına bağlayan, kendisini görünmez yapan takma saçı başına takan ve heybeyi sırtına alan Perseus, Medusa’nın bulunduğu yere doğru yola çıktı. Üç iğrenç kız kardeşleri yani Gorgon’ları uyur halde buldu. Fani olan Medusa’ya yaklaştı. Kendisine bakıp taşlaştırmasın diye arkasını dönüp kılıcını Medusa’nın başına savurdu. Kopan kafasını heybesine koydu. Medusa’nın yere dökülen kanlarından kanatlı at Pegasus doğdu.
Perseus uçarak oradan uzaklaştı. Yolda heybeden damlayan Medusa’nın kanlarından , bugün dünyanın her tarafında görülen zehirli yılanlar doğdu.
Perseus akşamüzeri şark ülkesine doğru yaklaştığında yeni bir macera ile karşılaştı.
O’nun ulaştığı Memlekette Kepheus adında bir Kral hüküm sürüyordu. Kepheus’un karısı Kassiepeia gururuna kapılarak kendisinin Nereid’lerden daha güzel olduğunu düşündü. Kızlarının küçümsenmesine hiddetlenen Tanrı Posseidon Kepheus’un yurduna karşı konulmaz bir deniz canavarını musallat etti.
Tanrılara danışan Kral Kepheus , bu afetten kurtulmasının tek yolunun güzel kızı Andromede’yi bu deniz canavarına kurban etmek olduğunu öğrendi.
Perseus , Habeşistan’a geldiği zaman Andromede’yi koca bir kayaya bağlı olarak buldu. Olayın içyüzünü öğrendikten sonra bu dünyalar güzeli kıza aşık oldu. Tam o sırada korkun deniz canavarı ortaya çıktı. Kocaman ağzını kayalara bağlı olan Andromede’yi yutmak için açarak geldiği sırada Perseus bir ok gibi fırladı ve ucu demirli mızrağını canavarın göğsüne sapladı. Perseus Andromede’nin bağlarını çözdü. Babası Kral Kepheus’a götürerek evlenmek istediğini söyledi. Beladan kurtulan Kral da bu teklifi kabul etti. Muhteşem bir düğünle evlenen çift daha sonra Medusa’nın kesik başını da alarak Seriphos adasına doğru yola koyuldular.
Fakat Seriphos Kralı Polydektes ,Perseus’un yokluğundan faydalanarak annesi Danae’ye sahip olmak istemiş, buna karşı koyan Danae de bir mabede sığınmak zorunda kalmıştı.
İşte tam bu sırada ve olanlardan habersiz Kral Polydektes’in huzuruna çıkan Perseus, Medusa’nın başını getirdiğini söyledi. Fakat kalbi kinle dolu olan Kral Polydektes, Perseus’a yalan söylediğini ve zaferinden şüphe ettiğini söyledi.
Kralın bu tavrına sinirlenen Perseus Medusa’nın başını heybeden çıkararak Kralâ uzattı. Polydektes Medusa’nın kesik başını görür görmez tahtının üzerinde taş kesildi.






Uranos'la Gaia'nın kızı.Kardeşi Kronosla evlenir.Ve üçüncü tanrı kuşağını doğurur.Rheia'nın doğurduğu tüm çocukları yutan Kronos'un bu durumu şöyle anlatılır Hesiodos'ta;

Korkuyordu Uranos'un mağrur
torunlarından biri
ölümsüzler arasında kral olacak diye.
Gaia ve Uranos bildirmişti ki ona
Ne kadar güçlüler güçlüsü de olsa
Kendi oğluna yenilmekti kaderi

Rheia bu duruma çok üzüldüğü için Uranos'la Gaia yardım ederler ve Girit'in Lyktos mağarasına saklanır,orada doğurur.Kronos'a da koca bir taşı beze sarıp verir.Kronos taş olduğunu anlamadan yutar.Zeus Girit mağarasında büyür ve babası Kronos'u ve onun soyundan gelen Titanları yenip üçüncü kuşak tanrılar olan Olymposluların egemenliğini başlatır.


KOİOS



Uranos'la Gaia'nın oğlu,Titanlardan biri.Erkek kardeşleri Okeanos, Hyperion,İapetos ve Kronos'tur.Kız kardeşleri Theia, Rheia, Themis, Tethys, Mnemosyne ve Phoibe'dir.Koios'la Phoibe evlenirler,iki kızları olur:Leto ve Asteria.Işığı simgeleyen göksel varlıkları meydana getiren Koios'la Phoibe Apollon ve Artemis'in atalarıdır.

HESTİA



Kronos ve Rhei'nın kızı.Ocağı simgeleyen ateş tanrıçası.Soyut bir kavram olan kutsal ateşi simgeler.Poseidon ve Apollon ona talip olduğu halde hiç evlenmemiştir.Her tapınakta ve her evde sunağı vardır.
Roma Mitolojisinde,Yunandan daha çok önem kazanmıştır.Roma'da onun adına tapınak yapılmıştır.Buradaki rahibeler Vesta rahibeleri denmiştir.Bu rahibelerde Hestia/Vesta gibi bakiredir.


HEPHAİSTOS



Hephaistos,zanaatkarlar tarafından Athena ile birlikte mesleklerin piri ve koruyucusu olarak kabul edilen bir ateş tanrısıdır.Tarımı,uygarlığı ve şehir hayatını korur.Anadolu kökenli tanrılardan biri olan Hephaistos,özellikle sönmüş yanardağ olarak saygı görmüş,sonraları yanardağların içinde çalıştığına inanılmaya başlamıştır.Zeus' la Hera 'nın oğlu olarak bilinmesine rağmen,Zeus'un Athena'yı başından doğurmasına karşılık Hera'nın da Hephaistos'u tek başına doğurduğu söylenmektedir.
Hephaistos,tanrılar arasında en çirkinidir.İki ayağı da topaldır.Homeros'un İlyada'sında bunun sebebi iki şekilde açıklanır.Birinciye göre babası Zeus, Hera ile kavga ederken Hephaistos annesinin tarafını tutmuş,buna kızan Zeus oğlunu Lemnos adasına fırlatmış ve Hephaistos bu yüzden sakat kalmıştır.İkinci efsaneye göre Hephaistos sakat doğmuş,bu durumdan utanan annesi onu Olympos'tan aşağı fırlatmış ve Hephaistos'u Nereidler büyütmüştür.Hephaistos' la Hera hiç bir zaman birbirini sevmemilerdir.
Tanrıların arasında en çirkin olan olmasına rağmen,hem onlar hem de insanlar arasında en sevilen tanrıdır.Olympos'taki görkemli saraylar onun elinden çıkmıştır.Tanrılar ve kahramanlar için en güzel silahları yapmıştır.Zeus'un emriyle insanları cezalandırmak için gönderilen ilk kadın Pandora onun eseridir.Hephaistos,İlyada'da Kharis (zerafet, neşe ve sevinci temsil eden tanrıçalardan biri) ile evlidir,Odysseia'da ise Aphrodite ile evlidir.
__________________




Bostandere çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla