Tek Mesajı Görüntüle
Old 04-30-2010, 08:56 PM   #5
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2005
Konum: ManisA
Yaş: 39
Mesajlar: 7,074
Teşekkür Etme: 5
Thanked 16 Times in 15 Posts
Üye No: 4
İtibar Gücü: 3544
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

PARNASİZM

Adını, Louis Xavier de Richard ile Catulle Mendes’in hazırlayıp Alphonse Lemerre’in bastığı Le Parnasse Contemporain (Çağdaş Parnasçılık) adlı eserden alır. Klasizm, romantizm ve realizmin bütününe tepkili bir akımdır. 1830’lu yıllarda ortaya çıkmıştır. Temel kuramı "sanat sanat içindir" diye özetlenebilir. Aslında realizmin katı toplumculuğu ve gerçekçiliğine bir karşı çıkıştır. Daha çok şiirde kendini gösterir. Sanatsal biçim ve sanatsal içerik kaygısı ön plandadır. Bu akımın etkisindeki edebi eserlerde ölçülü ve nesnel bir anlatım, teknik kusursuzluk ve kesin betimlemeler kullanılır. Parnas şiir için "biçimciliği amaçlayan" şiir de denebilir. Parnasizm, bir yönüyle kendisinden sonraki doğalcılığa kaynak olmuştur. Zengin bir dil, zengin bir biçim, zengin ve yoğun bir duygusallık işlenir. Theophile Gautier’in şiirlerini, Theodore de Banville, Leconte de Lisle izlemiştir. Parnasizm, edebiyat tarihinde Leconte de Lisle ile özdeşleştirilir.
styla45 çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla