www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

 
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 10-27-2007, 10:34 AM   #1
F@sTaLaFisT@
Forum Müdavimi
 
F@sTaLaFisT@ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Sep 2007
Yaş: 35
Mesajlar: 2,479
Teşekkür Etme: 46
Thanked 10 Times in 10 Posts
Üye No: 44467
İtibar Gücü: 1825
Rep Puanı : 2556
Rep Derecesi : F@sTaLaFisT@ has a reputation beyond reputeF@sTaLaFisT@ has a reputation beyond reputeF@sTaLaFisT@ has a reputation beyond reputeF@sTaLaFisT@ has a reputation beyond reputeF@sTaLaFisT@ has a reputation beyond reputeF@sTaLaFisT@ has a reputation beyond reputeF@sTaLaFisT@ has a reputation beyond reputeF@sTaLaFisT@ has a reputation beyond reputeF@sTaLaFisT@ has a reputation beyond reputeF@sTaLaFisT@ has a reputation beyond reputeF@sTaLaFisT@ has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan Orman Fİlİ

Orman fili», Batı Afrika'da Sierra Leone ile Angola arasındaki ve daha doğudaki Kongo nehri havzasına kadarki yağmur ormanlarında barınır. Omuz hizasında boyu ender olarak 240 santimi geçtiğine göre, çalı filine kıyasla ufak sayılır. Kulakları da Afrika türlerinin ölçüsüne göre,
ufak ve yuvarlağımsıdır. Arka ayaklarında üç yerine, dörder parmağı vardır. Yetişkin olmayan orman filerinin yanlışlıkla cüce fil sanıldığı olmuştur.


Afrika fili mezarlıkları Gerçek mi, hayalî mi?

Birçok Afrika yerlileri hâlâ fil mezarlıklarının, yani birçok filin ölmek üzere gittikleri yerlerin var olduğuna inanırlar. Hiç bir zaman tek filin kemiklerine rastlanmaması bu efsaneleri doğrular niteliktedir.
Portekizliler 18. Yüzyılın ilk kısmında Angola'da sık sık kesici diş yığınlarıyla karşılaşırlardı. Bazen dört tonluk olabilen kesici diş tepelerinin üzerinde insan kafatasları ve tahtadan oyulmuş putlar da bulunurdu. Bu dişleri oraya getiren büyük bir ihtimalle yerlilerdi. Ayrıca da ortalıkta fil iskeletlerinden eser yoktu.
Filleri kontrolla görevli bir memur 1930'larm sonundaki bir arazi yangınından sonra, bol miktarda fil iskeleti ile, fildişinin bulunduğu bir saha keşfetmişti. Bu kemiklerin, ölmek üzere o noktaya giden yaralı fillere ait olduğuna ihtimal verildi. Daha doğrusu yerliler fillerin birçoğunu o tarafa giderken gördüklerini ileri sürdüler. Hayvanların bazılarını yaralamışlar, fakat arkalarından gidip fildişlerini almaya korkmuşlardı.
Afrika'daki vahşî hayvanlar hakkında yazılar yazan Vernon Brelsford da, Kuzey Rodezya'daki bataklık bir bölgede bulunan Minswa adasının, fillerin elinde olduğunu yazmıştır. Anlattığına göre, adaya giden bir, iki yerli bir daha geri dönmemiş, beyazlar ise oraya hiç ayak basmamıştır. Brelsford'un kendi, adanın etrafında kayıkla dolaşırken fil feryatları duymuş, fakat karaya çıkmaktan çekinmişti. Adada bir fil mezarlığı olduğunu, fakat orasının ayrıca, diri fillerle yavrularına barınak vazifesi gördüğünü söylemiştir.
Bazen bir yerde bir sürü fil iskeletinin bulunduğu olmuşsa da, kemiklerin arasında diş bulunmadığına göre, bunların, yerliler veya beyazlar tarafından öldürülen fil sürülerinden kalma olduğu sonucuna varılmıştır. Görünüşe bakılırsa, büyük fil mezarlığı, gerçekten ziyade masaldır.


Fillerin arasında dayanışma vardır:

Çoğumuz fillerin, başı dardaki bir arkadaşlarım terketmediklerine, hatta yaralanmışşa kaçmasına yardım ettiklerine dair söylentiler duymuşuzdur. Afrika av hayvanlarını yakından inceleyenler, bu gibi söylentilerin gerçeğe dayandığını ileri sürmektedirler.
Cari Akeley adında bir uzman bir keresinde iri bir erkek Afrika fili vurmuş ve hayvan ağır yaralı olarak yere çökmüştü. Çok geçmeden yüksekçe bir yere çıkan Akeley, başka iki Afrika fili'nin yaralının iki yanına geçerek kalkmasına yardım ettiklerini, sonra da onu emniyete götürmek için çaba sarfettiklerini görmüştü. Çok geçmeden on, on iki Afrika fili de öbürlerinin yardımına yetişmekte gecikmemişlerdi. Böylece yaralı erkek fili, orada yalnız başına kalıp ölmekten kurtarmışlardı.
Şahidi olduğu bu olay Akeley'i öylesine etkilemişti ki, sonradan sahneyi canlandıran tunçtan bir kabartma yaparak Amerika Tabiî Bilimler Müzesi'ne armağan etti.
Akeley bize Afrika'nın bu devleri hakkında başka ilginç şeyler de nakletmektedir. Meselâ, yavru Afrika filleri'nin oyuncaklarının olması. Bir keresinde genç fillerin 75 santim çapında bir çamur topla oynadıklarını görmüştü. Yavrular oyun arasında bunu 800 metre uzağa kadar yuvarlamışlardı.
F@sTaLaFisT@ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
 


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:30 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.