![]() |
![]() |
#1 |
Bağımlı Üye
![]() Üyelik Tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 3,823
Teşekkür Etme: 0 Thanked 93 Times in 80 Posts
Üye No: 45172
İtibar Gücü: 2083
Rep Puanı : 4660
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Allah dostlarından... Talebesi anlatıyor.
Bir sabah hazır olduğumuz yere teşrif edip, hatır sorarken, halimi arzedip: - Efendim, benim şu kadar lira borcum var idi. Günü geldi sıkılıyorum. Üç gün izin verirseniz memlekete gidip öder gelirim, dedim. - Biraz sabret, ******* gebedir, buyurdular. Birkaç gün sonra, münasip lisanla tekrar hatırlatmak zarureti hasıl oldu. Zira memlekette, "borçtan kaçtı" sözleri de gelen haberler arasında idi. Hz.Üstazın sözü yine evvelki gibi idi. - ******* gebedir. Fakat bir gün sonra bana: - Memlekette nerden vereceksin bu parayı? diye sual ettiler. İşin en canlı noktası da burası. - Efendim, babamdan kalma bir bağım var, üç bin lira eder. Onu satıp veririm, dediğimde Hz.Üstazın rengi birden değişti. mübarek gözleri buğulandı. Ve ... çu sözler döküldü: - Biz kardeşlerimizin evini bağını satmak değil, birini iki etmekle mükellefiz. İkinci gün ..... bir tüccar ağabeyimizden ödünç para alıp parayı bana verdiler. Sonra ödedim. Hatıratım, Ali Erol |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|