www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 05-06-2008, 09:57 PM   #1
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan Önce bir mermi patladı sağ tarafımdan,

Önce bir mermi patladı sağ tarafımdan,
Fark ettim, bir anda girip çıktı sol şakağımdan...
Sardı gözlerimi bir an kıpkızıl bir karanlık,
Yükseldi çavuşumdan, vurulduk diyen o son çığlık,
Sanırım, çavuşumla aynı mermiyle vurulmuştuk,
Zaten köyden çıkarken de, el ele tutuşmuştuk...
Yine el ele geçtik ışıklı yoldan, son menzilimize,
Birlikte kucaklaştık, özlenen o eşsiz efendimizle...
Ne de çabuk başlayıp bitmişti, o uzun seferimiz,
Geçti Sırattan yıldırım hızında, binlerce neferimiz...
Sustu bir anda top sesleri, söndü denizi yakan ateşler,
Bir anda sunuldu Rabbine, iki yüz elli üç bin nefer,
Her nefer için ayrı yapıldı, tarifi imkansız törenler,
Taşıdı sancağı önde, alemlere rehber olan peygamber...
Aradı gözlerim; babamı, anamı, bizlerle övünsünler diye,
Beklerim, her an, bu Cennet kapısında görünsünler diye...
Hâlâ ayaklarımın bir adım ötesinden Çanakkale görünüyor,
Tabyadan bir adım sonrasında, vaat edilen Cennet görünüyor...
Nasıl kesildi birden, o binlerce çığlık ve avaze sesler,
Tutuldu sanki, bu ulvi haz rüyasında, bütün nefesler...
Boğaz’da, ateş kusan gemiler, nasıl buharlaştı birden,
Nasıl çekildi aniden, binlerce Mehmet siperlerinden...
Hani az önce, denizler kabarıp üstümüze dökülüyordu,
Çocukken seyrettiğim yıldızlar, yerinden sökülüyordu...
Bu gün 18 Mart 2005, dediler doksan yıl geçmiş aradan,
Hayret, hâlâ bir kan sızmada bizi şehit eden yaralardan...
Gördüm, bir mermer taşı oyup adımı üstüne yazmışlar,
İşte bu Lapsekili, Hasan oğlu Ahmet diye tanıtmışlar...
Biz hiç ölmedik ki, neden insanlar burada ağlıyorlar...
Biz herkesi görüyoruz, onlar galiba bizi görmüyorlar,
Bütün Anadolu çocuklarıyla beraber buradayız biz,
Gerçekten göremiyor mu, o nur damlayan gözleriniz...
Bakın, bu Harputlu Mehmet, eşine mektup yazıyor,
Bu Lapsekili Ahmet, bıkıp usanmadan siper kazıyor...
Diyorlar ki, Mehmet’in mektubu eşine hâlâ ulaşmamış
Bakın, Koca Lapsekili de, nöbetini hâlâ bırakmamış...
İşte bu Kınalı Mehmet, gelirken anası kına yakmış başına,
Demiş ki koçumsun sen, vatanımın 18 Mart bayramına...
Anlamıyorum, peki siz neden ağlıyorsunuz hâlâ...
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:31 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.