![]() |
|
Felsefe-Psikoloji Felsefe Ve Sosyoloji ile ilgili herşey... |
![]() ![]() |
|
Konu Araçları | Görünüm Modları |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Özerk-ilişkisel benlik kavramı, Kağıtçıbaşı (1996) tarafından ortaya atılmıştır. Kağıtçıbaşı'na göre insanlar arası ilişkilerde birbirinden farklı iki boyut söz konusudur; bunlardan birisi kişiler arası mesafe temelinde oluşan ayrışmışlık - ilişkililik boyutu (separateness-relatedness), diğeri etkinlik temelinde oluşan özerklik-dışa bağımlılık boyutudur. Bu boyutların kesişmesinden, özerk-ilişkisel benlik, ilişkisel benlik (ilişkililik-dışa bağlılık), ayrışmış benlik (özerklik-ayrışmışlık) ve marjinal benlik (aynşmışhk-dışa bağlılık) gibi benlik tipleri doğmaktadır. Literatürde ilişkililik ve özerklik genellikle, birbirine zıt düşen kavramlar olarak tanımlanmıştır, yani özerkliğe, başkalarından ayrışmışlık, uzaklaşma anlamı yüklenmiştir. Bu durumda, doğaldır ki, bir kişinin hem Özerk, hem de diğerleriyle çok ilişkili olması mümkün görülmemiştir. Oysa Kağıtçıbaşı, bu iki özelliğin, birbirinden bağımsız farklı boyutlara (kişiler arası mesafe boyutu ile etkinlik boyutu) ait olduğunu, dolayısıyla bu boyutların birer özelliği olan özerklik ile ilişkililiğin bir arada var olmalarının mümkün olduğunu öne sürmüştür. Örneğin aile yapısıyla özerklik ilişkisine bakıldığında modernleşme teorisine göre modernleşme arttıkça ilişkililiğin azaldığı yönünde genel bir kabul vardır. Bu noktada benliğin özerk-ilişkisel modelini öneren Kağıtçıbaşı, modernleşme teorisine alternatif bir yaklaşım ortaya koymuştur. Ona göre, eğer bu iki boyut ayrı ve bağımsız ise ikisinin zıt kutuplarının bir arada görülmesi mümkündür. Özerk - ilişkisel benliğin gelişimi, en iyi bağlamsal-işlevsel bir bakış açısından anlaşılabilir. Bütünleştirici bu tür bir sentez, karşılıklı bağımlılık veya bağımsızlık aile modellerinden çok duygusal bağıntılılık aile modelinde ortaya çıkar. Bunun nedeni, bu modelde hem özerkliğin hem de yakınlık ve bağlılığın işlevsel olmasıdır. Bu durum, geleneksel toplumdan çok, bağlılık kültürü içeren toplulukçu toplumların gelişmiş (kentlileşmiş, eğitimli) kesimlerinde tipik olarak görülür. Kağıtçıbaşı'na göre, özerk-ilişkisel benlik bir ideal olabilir, ama ütopik olmaktan çok ulaşılabilir bir hedeftir. Psikoloji bu ideali gerçekleştirmede önemli bir rol oynayabilir. |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|