www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Kültür & Sanat > Ödev Arşivi > Kitap Özetleri

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 04-01-2010, 07:18 PM   #1
BeatLes
Müstakbel Üye
 
BeatLes Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: İstanbul
Mesajlar: 242
Teşekkür Etme: 0
Thanked 2 Times in 2 Posts
Üye No: 23
İtibar Gücü: 1469
Rep Puanı : 155
Rep Derecesi : BeatLes will become famous soon enoughBeatLes will become famous soon enough
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan Hayat Askıda

Necati Göksel / Türk Edebiyatı / Roman / İnkılap Kitabevi
Kriz sonrası işsiz kalan Metin, sevgilisinin aracılığıyla pek alışılmadık bir iş teklifi alır. Batık bir banka sahibini izleyecek ve nerede neler yaptığını bankacının babasına anlatacaktır. İşi kabul edip, peşinde olduğu kişiyi izlemek için güneye gider. Her şey kolay ve basit gibi görünmektedir ama gizemli bir kazanın ardından ölümün soluğu çepeçevre onu kuşatmaya başlar.

Temponun hiç düşmediği, tıpkı bir yap-boz gibi parçaların teker teker ve büyük bir ustalıkla yerine konulduğu Hayat Askıda, Necati Göksel’in ilk romanı. Ama bu ilk roman aynı zamanda geleceğin önemli bir yazarını müjdeliyor.
Kitabın içinden alıntı:
“Uzun, derin bir uykudan uyandım. Etrafıma baktım, üç karyola gördüm. Taşıdıkları yataklarda kıvrımlı kabartılar; bir horultu, bir inilti, bir sessizlik; üç ayrı gölge, üç ayrı biçim vardı. Oda karanlıktı; sadece kapının üstündeki buzlu camdan yansıyan ışıkta görebilmiştim etrafımı. Nerede olduğumu bilmiyordum, oraya nasıl geldiğimi de. Hatırladığım son şey, o yaz bahçesiydi. Çiçekler açmıştı; bembeyaz, sapsarı, pespembe. Her yerde çiçekler vardı. Eğilip ayaklarımın dibine uzandığımda avuçlarım çiçekle doluyor, iki elimle o çiçekleri yuvarlayıp, sonra bir top gibi fırlatıyordum. Havada top dağılıyor ve çiçekler tane tane dökülüyordu denizin üstüne. Deniz, benim en sevdiğimdi; hep sevdiğim, hep inandığım. O bahçe ferahtı, rengarenkti, sıcacıktı ve ben sonsuza kadar mutluydum. Kapı açıldı. Beyaz giysili bir kadın girdi kapıdan. Mekanik adımlarla yürüyerek yanıma kadar geldi. Elinde bir şişe vardı. Yanı başımda durdu; bana baktı. “Demek kendine geldin?” dedi. Ağzımı açtım. Bir şeyler söylemek istedim, ama konuşamadım. Kadın şişeyi başucumdaki komodinin üstüne bıraktı ve aynı mekanik adımlarla odadan çıktı. Tepemde bir serum asılıydı; kolumda bu serumun bağlı olduğu bir iğne vardı. Hastaneydi burası…”
__________________
az kaldı dönüyorum..
BeatLes çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:35 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.