Kanseri yendim ama sensizliği yenemem

"Kanseri yendim ama sensizliği yenemem"

Aziz Yıldırım'ın "Bırakıyorum" açıklaması, Fenerbahçe camiasına bomba gibi düşmüş, sarı lacivertli taraftarlar şoke olmuştu. Kulüp çalışanları, yönetim kurulu üyeleri, taraftarlar, herkes kulüp binasına toplanmış, sabahın erken saatlerinden itibaren başkan Aziz Yıldırım’ı bekliyordu. "Hürriyet’in haberi doğru mu?" diye, merak içinde birbirlerine soruyor, Yıldırım’ı kararından vazgeçirmeye çalışıyorlardı.

Saatler 10.45’i gösterirken, kulüp binasından içeriye girdi başkan Aziz Yıldırım. Yönetici arkadaşlarıyla tokalaştı. Bırakma kararını Hürriyet’ten öğrenen yöneticilerin tümü, "Neden bırakıyorsunuz?" diye sormaya bile cesaret edemiyorlar, ama yalvaran bakışlarla, "N’olur bırakma başkan" diyorlardı.

Yıldırım, "Konuşuruz" diyerek odasına girdi. Bir süre yalnız kaldı. Sekreteri Nurgül hanım telefonlara yetişemiyordu. Önce Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay, Aziz Yıldırım’ın kapısını çaldı. İkna etmeye çalışıyordu... Günay çıktı, eski başkanlardan Güven Sazak girdi... Sazak çıktı, 1907 Fenerbahçe Derneği Başkanı Ali Koç girdi...

Odaya girip başkanı kararından döndürmeye çalışanların sayısı her geçen dakika artıyordu. Aziz Yıldırım’ın odasının önündeki koridorda yöneticiler ’volta’ atıyor, başkanın odasından çıkan herkesin yüzüne umutla bakıyorlardı. "Bırakmıyor değil mi?" "İkna oldu mu?"

* * *

O arada başkanın odasına orta yaşlı bir kadın girdi. Yıldırım’ın masasına yöneldi, "Ben kanseri yendim. Sen gidersen n’aparım. Senin gidişini yenemem..."

Aziz Yıldırım ayağa kalktı, gözyaşı döken kadına sarıldı, "Merak etme, birlikte yeneriz" dedi.

Son ziyaretçi 13.55’te odadan çıktı. Son umutlar tükenmiş, 14.30’a alınan basın toplantısına çok az vakit kalmıştı. Başkan, konuşmasına son bir kez daha göz attı, sonra odadan dışarı çıktı. Odada bulunan bir yönetici, Aziz Yıldırım’ın yakın dostuna rica etti; "Hiç olmazsa konuşmasındaki istifa sözcüğünü çıkarsın. Bırakıyorum desin. İstifa ile kendini bağlamasın."

Son saniyeye kadar başkanın geri dönüş umudunu korumaya çalışıyorlardı. Rica başkana iletildi. Yıldırım gülümsedi, "Ne farkeder. Zaten geri dönüş yok. Ama sizin istediğiniz gibi olsun."

* * *

Saat 14.20’yi gösterirken, başkan, sekreteri Nurgül hanıma seslendi:

"Her şey hazır mı?"

Nurgül hanım, "Hazır efendim" yanıtını verdi.

"Öyleyse biz de hazırız" diyerek, ceketini giydi, yönetici arkadaşlarıyla birlikte kulüp binasından sosyal tesislere geçti. Tüm umutlar yitirilmişti...

* * *

Başkan kürsüye çıktığında kelimeler boğazına düğümlendi. Ayrılık kararını açıklarken de gözyaşlarını tutamadı. Ancak, başkan yalnız ağlamıyordu. Onunla birlikte yöneticiler ve belki de milyonlarca Fenerbahçeli gözyaşı döküyordu. Konuşma bitti, aynı yoldan aynı kalabalıkla geri dönüldü. Yıldırım, yönetici arkadaşlarıyla birlikte odasına girdi. Kardeşini aradı, "Seninle havaalanında buluşalım" dedi. Sonra yönetici arkadaşlarına döndü, "Siz gereğini yapın, iyi bir ekip kurun. Ben üç gün sonra döneceğim."

Kulübe binlerce faks ve mail yağdı

SARI lacivertli kulübün asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, Aziz Yıldırım’ın başkanlığı bırakma kararını yönetim kurulu olarak üzüntüyle karşıladıklarını söyledi. Yıldırım’ın kararlı olduğunu vurgulayan Mosturoğlu, "Vazgeçirmek için elimizden geleni yaptık. Binlerce faks ve maili başkanımıza okuduk, ama başkan kararlı" diye konuştu.




Kaynak: Hürriyet

[cİHAn]

Bu karar hiç iyi olmadı ya hayırlısı