Dalga tutunamayacağımız bir tsunamiye dönüşebilir / 2 ekim

[M@D_VIPer]

Dalga tutunamayacağımız bir tsunamiye dönüşebilir



TİM Başkanı Oğuz Satıcı, düşük kur-yüksek faiz politikasının Türkiye’nin çıkışı olmadığını vurgulayarak, "Bu gerçeğin herkesin kafasına yerleşmesi için illa büyük ölçekte bir kriz mi gerekiyor? Eğer cari açık bu hızla devam ederse, şu an yaşadığımız dalga asla tutunamayacağımız bir tsunamiye dönüşebilir" dedi.

TÜRKİYE İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, düşük kur-yüksek faiz politikasının Türkiye’nin çıkışı olmadığını vurgulayarak "Bu gerçeğin herkesin kafasına yerleşmesi için illa büyük ölçekte bir kriz mi gerekiyor? Eğer cari açık bu hızla devam ederse, şu an yaşadığımız dalga asla tutunamayacağımız bir tsunamiye dönüşebilir" dedi.

EN ÇOK TÜRKİYE ETKİLENİYOR: Mayıs ayında ekonomide yaşanan dalgalanmadan sonra, geçen hafta yeni bir küresel dalgalanma ile karşı karşıya gelindiğini hatırlatan Satıcı, gelişmekte olan ülkeler içinde küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmalardan en fazla etkilenen ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. "Bunun en büyük sebebi Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek dış ticaret açığına ve cari açığa sahip ülke olması" diyen Satıcı, 25 milyar doları aşan cari açık ve 45 milyar doları geçen dış ticaret açığının Türkiye’yi gelişmekte olan ülkeler arasında ilk sıraya taşıdığını belirtti.

SIKINTI SAHİBİ: Eylül ayı ihracat rakamlarını yazılı olarak yapan Satıcı, Brezilya, Macaristan ve Polonya’daki siyasi belirsizliklerin, Tayland’daki darbe girişiminin, Güney Afrika’nın cari açığının son 25 yılın rekor seviyelerine yükselmesinin ve Ekvator’un borçlarını yeniden yapılandıracağı şeklinde söylentilerin Türkiye’nin tahvil faizlerinin yükseltip, lokal döviz piyasasında sert hareketler yaşandığını hatırlattı. Satıcı, "Çok ilginçtir ki tüm bu gelişmekte olan ülkelerin çektiği sıkıntılar bizim ekonomimizi sıkıntı sahiplerinden daha fazla oranda etkiledi. Bu durumun sebebini çok iyi analiz etmemiz gerekiyor" dedi.

YENİ DALGALANMA KAÇINILMAZ: Enflasyonu düşürmek amacıyla yüksek faiz-düşük kur politikası uygulanmasının, Türkiye’nin cari açığının çok üst seviyelere çıkmasına neden olduğunu belirten Satıcı şunları söyledi: "Cari açık Türkiye ekonomisinin en kırılgan noktası haline geldi. Cari açık ekonomi açısından bir tehdit olarak algılandığı sürece döviz ve faizde yeni bir dalga yaşanmayacağını kimsenin garanti edemez. Bu kaçınılmaz bir durum. Bu cari açık seviyesiyle bu dış ticaret açığıyla dış piyasalar her karıştığında Türkiye ekonomisi daha da fazla karışacaktır."

TÜRK SANAYİCİSİ ÇEKİYOR: Cari açıkla mücadele konusunda "enflasyonda düşülen hataya düşülmemesi" gerektiğini kaydeden Satıcı, 10 yıllardır süren enflasyonun 3 senede "suni yöntemlerle" indirilmeye çalışıldığının altını çizdi. Uygulanan "suni yöntemlerin" yan etkisini tüm Türk sanayisinin çektiğini belirten Satıcı, bu sebeple cari açıkla mücadelenin zamana yayılması ve sürecin iyi yönetilmesinin son derece önemli olduğunu bildirdi. Satıcı, Türk üreticisi ve ihracatçısının yüksek maliyet, vergi, enerji fiyatlarıyla engellendiğini savundu. Satıcı, "Türkiye’nin önünde pırıl pırıl bir gelecek uzanmasına rağmen kendi kendimizi çelmeliyoruz" dedi.

Rekabetçiliği artıracak acil reformlara ihtiyaç var

OĞUZ Satıcı, Türkiye’nin daha onurlu bir iç ve dış politika izleyebilmek için cari açık sorununu çözmesi ve dünya ölçeğinde bir ekonomik büyüklüğe sahip olması gerektiğini belirterek, "Bunun yolu da daha fazla ithalat yapmaktan değil, daha fazla üreterek daha fazla ihracat yapmaktan geçiyor. Bu amaçla Türkiye’nin rekabetçiliğini arttıracak acil yapısal reformlar bir an önce hayata geçirilmeli" dedi.

Seçim süreci en büyük risk

SEÇİMLER sürecinin en büyük risklerden biri olduğunu ve bu süreçte iktidar ile muhalefetin kırılganlıkları göz önünde bulundurarak siyaset yapması gerektiğini kaydeden Oğuz Satıcı "Üniter devletin tüm sorunları daha fazla demokrasiyle çözülebilir. Türkiye’nin AB yolundaki tüm zorluklara rağmen moralini bozmadan yürümesi gerekiyor" dedi.