Herkes Türkiye’den uçsa biz kalırız / 18 ekim

[M@D_VIPer]

Herkes Türkiye’den uçsa biz kalırız

Nilgün KARATAŞ

Denizbank’ın yeni patronu Dexia Grubu’nun İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Axel Miller, Türkiye’ye gelirken olası kriz ya da dalgalanmaları göze aldıklarını söyleyerek, "Bu tip olaylar aynı zamanda fırsat yaratır. Biz büyüğüz, güçlüyüz bunu göğüsleyebiliriz. Olası bir fırtınada herkes uçsa biz kalırız" dedi.

ZORLU Grubu’ndan Denizbank’ın yüzde 75 hissesini 2.43 milyar dolara satın alarak faaliyet gösterdiği ülkeler arasına Türkiye’yi de ekleyen Dexia Group’un İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Axel Miller, büyümeye odaklandıklarını söylerken, "kalıcı" olduklarını da vurguladı. Hisse devri nedeniyle İstanbul’a gelen, Miller, herhangi bir bir kriz ya da dalgalanmada Türkiye’ye bakış açılarının değişmeyeceğini, bunları hesap ederek bu yatırımı yaptıklarını dile getirirken "Olası bir fırtınada herkes uçsa biz kalırız" dedi. Dünyanın en genç CEO’larından biri 41 yaşındaki Axel Miller, dalga ve krizlere fırsat olarak baktıklarını dile getirdi.
2002’DEN BU YANA İZLİYORUZ: Denizbank ile birlikte 31 ülkede faaliyet gösteren, 514.7 milyar Euro aktif büyüklüğü ve 33 bine yakın çalışanı bulunan Dexia’nın, 2002 yılından sonra Türkiye’yi izlemeye başladığını söyleyen Miller, bakış açılarını şöyle anlattı: "Bizim bu ülkenin geleceğine ilişkin vizyonumuz orta ve uzun vadede kesinlikle pozitif. Geçmişe bakarak geleceği tahmin etmeye çalışıyoruz. Türkiye, gerek siyasi gerek ekonomik alanda çeşitli zorlukların üstesinden gelmeyi başarmış bir ülke. Son dönemde bu ülkenin liderleri, temelde AB ile birleşme vizyonunu izleyerek çok ikna edici faaliyetlerde bulundular. Evet, krizler oldu ama her bir kriz yeni fırsatlar doğurdu. Türkiye’deki finansal sistemin gelişmesini de sağladı. Bankalara baktığımızda bugünkü durum 10 yıl öncesinden çok farklı. Ayrıca bizim için bu krizi yaşamış ve krizden de güçlü bir şekilde çıkmış bir bankayla biraya gelmek büyük bir fırsat."
BÜYÜK GELİŞME BEKLİYORUZ: "Dinamikleri açısından çok farklı bir ülke olduğunuzu biliyoruz ama biz uzun vadeye bakıyoruz" diyen Miller, Türkiye’deki mali büyüklükleri nasıl yorumladıklarını da şöyle aktardı: "Bugün Türkiye’nin GSMH’si Belçika ile aynı. Nufusa baktığımızda ise Türkiye’nin nüfusu 7 kat fazla. İkinci gerçek de şu; bankacılık hizmetlerinin yurtiçine penetrasyonuna (yaygınlığına) baktığımızda Batı Avrupa’da gördüğümüzün ancak 3’te biri kadar. Bu iki gerçeği biraraya koydunuzda Türk piyasasında büyük bir gelime olacağını doğal olarak bekliyorsunuz. Dexia ve Denizbank’ın birleşmesi güç ve deneyimin biraraya gelmesi demek. Türkiye’deki büyümenin bütün grup için önemli bir motor görevi üstlenmesini bekliyoruz."
DALGALANMA YİNE OLABİLİR: Denizbank ile el sıkışmalarının hemen ardından piyasalarda yaşanan dalgalanmaların gelecekte yine olabileceğini söyleyen Miller, "Bunların yaşanması da iyi, bu tür gelişmelerin her biri fırsat yaratır. Biz; büyüğüz, güçlüyüz, bunları gögüsleyebiliriz. Bir rüzgar, büyük bir fırtına gelecek olursa, biz ayakta kalan son banka olabiliriz. Herkes uçsa biz kalırız. Güç ve deneyimin birleşmesi diyoruz, bu birleşim krizler, zorluklar ortaya çıktıkça ayakta kalmamazı sağlayacak fırsat ve avantajlar yaratır. Bu ülkede pekçok uluslararası banka vardı, şimdi Dexia da geldi. Bu demektir ki, uluslararası bankacılık sektörü Türkiye’ye güveniyor. Ve bunların hiçbiri ilk esecek rüzgarda çekip gitmeyi zaten kaldıramaz. Bütün bu yatırımları, bütün bu riskleri üstlenmek için yaptık. Türkiye büyümeye açık, rekabetçi bir piyasa. Biz de istekliyiz. Rekabetten korkmuyoruz. Daima kazanacak olan kalitedir."
Batı Avrupa’da da ’aman yabancı geliyor’ telaşı var
BANKACILIK sektöründe yabancı payının sadece Türkiye’de değil, pekçok ülkede yaşandığını dile getiren Alex Miller, şöyle konuştu: "Ben Batı Avrupa’dan geliyorum, orada da bankaların konsolidasyonu gündemde. Orada da farklı ülkelerin bankaları farklı ülkelere yatırım yapıyor ve her seferinde insanlar ’aman yabancılar geliyor’ diye telaş ediyor. Oysa bir Fransız bankası gidip bir İtalyan bankasını alabilir, arkasından bir başkası da bir Fransız bankasını satın alabilir. Bunlara gösterilecek tepkiler aynı olmalıdır. Kuralların bütün dünyada aynı olması gerekir, bankalar uluslararası çapta birbirini alırken herkese aynı şekilde davranmalıyız. Mesela ne güzel olur, günün birinde Hakan Ateş’le ben gidip başka bir ülkede bir başka satın alırız, hatta ne güzel işler yaparız."
Ne Fransızız ne Belçikalı biz Avrupa şirketiyiz
FRANSIZ-Belçika ortaklığı bir grup olmalarına karşın, "Ne Fransız ne de Belçikalı. Avrupalı bir şirketiz" diyen Miller, sözde Ermeni soykırımının gündemde olduğu bir dönemde Türkiye’ye yatırım yapmaktan endişe edip etmedikleri yönündeki sorulara şu yanıtı verdi: "Ben bir işadamıyım, siyasi konuları iyi bilmiyorum. Ama kanunların ya da hukukun tarihi yazması mümkün değil. Bu sonuç alınacak bir çalışma değil. Biz bu tip gelişmelerin kararlarımızı etkilemesine izin vermiyoruz, Türkiye’ye yatırım yaparken de herhangi bir zorunla karşılaşmadık. Zaten bu tip konular Türkiye’den ziyade Avrupa’nın problemlerini yansıtıyor. Türkiye Avrupa’nın kapısını vuruyor, ’biz de girmek istiyoruz’ diye, bunun için de sorular soruyor. Ancak Avrupa’nın siyasi kapasitesi bu tür sorulara yanıt verecek düzeyde değil. Avrupa’da ’Avrupa’nın değişmesi gerek’ diyecek cesarette lider yok."
Çağrı, Zorlu’ya verilen fiyata yakın olacak
YENİ dönemde Denizbank’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı üstlenen Dexia İcra Kurulu Üyesi Dirk Bruneel, Denizbank adını ve yönetimini koruyarak büyüteceklerini söylerken, önümüzdeki 15 günde Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvurarak halka açık yüzde 25’lik kısım için çağrıda bulunacaklarını belirtti. Bruneel, çağrının Zorlu Grubu’na verilen hisse fiyatına uygun bir fiyattan yapılacağını açıkladı. Bruneel, ayrıca sermaye artırımı yapılacağını da belirtti.
Fırsatlar çıkarsa değerlendiririz
DENİZBANK’ın Türkiye’nin ilk 5 bankadan biri olma hedefini Dexia’nın da sürdüreceğine dikkat çeken Axel Miller, "Asıl planımız organik büyümek, bu konuda yapacak çok iş var, biz de bu konuda çok istekliyiz. Bunun yanı sıra bizi daha da yukarılara çıkaracak, bizi tepeye taşıyacak bir fırsat olursa elbette değerlendiririz" dedi.
Şube sayısı ikiye katlanacak
DENİZBANK Genel Müdürü Hakan Ateş, şu anda 257 olan şube sayısını 2009 yılı sonuna kadar 435’e çıkarmayı hedefledikmlerini söylerken, 5 yıl sonrasının hedeflerini "34 milyar YTL aktif büyüklük ve 600 milyon YTL’nin üzerinde karlılık" olarak açıkladı. Ateş,"Hedefimiz Türkiye ve bölgesinde evrensel bankacılık ve kamu proje finansmanı alanında aktif lider bir finansal grup yaratmak" dedi.

Kılıç çektik, kafa koparmaya hazırız
DEXİA İcra Kurulu Başkanı Axel Miller, günümüzde artık rekabetin çok kızıştığını söyledi. Miller, "Dünyada faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde öyle bir rekabet var ki herkes birbirinin kafasını koparmak için hazır bekliyor. Ben de Denizbank’ın her çalışanına bir kılıç vereceğim ki hazır beklesinler. Kılıçlarınızı çekeceksiniz ve rekabete gireceksiniz. Rekabet edemezseniz yok olup gidersiniz" diye konuştu.
Takım elbiseyle girdim tişörtle çıktım
AXEL Miller, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu ile Denizbank’ın satışıyla ilgili zorlu bir pazarlık yaptıklarını ifade ederek, "Meslek hayatım boyunca çok zor pazarlıklar yaptık. Ama Ahmet Bey ile yaptığımız pazarlık en çetin olanıydı. Şöyle anlatayım; Ahmet Bey’in ofisine gittiğimde takım elbiseliydim, çıktığımda sadece tişörtüm vardı" şeklinde konuştu. Denizbank ile yaptıkları işten dolayı hiç pişman olmadıklarını dile getiren Miller, iyi bir bedel ödediklerini ve her iki tarafın da kazandığını söyledi.