Bu iftira insanlık suçudur20 Kasım 2006

[CaKaLBoT]

Geçtiğimiz yıl vefat eden Fahrettin Aslan'ın büyük oğlu Sacit Aslan'ın, "Babam bir paşaya Emel Sayın'ı götürmüştü" sözleri, Emel Sayın'ı derinden sarstı.Bir haftadır evinden dışarı çıkmayan ünlü sanatçı, içini Kelebek'e dökerken gözyaşlarına boğuldu.

Sayın, "Haberi okuduğumda çok kızdım. Üzülmedim, çünkü içim ve vicdanım rahat. Bu haberin tamamen yalan olduğunu biliyorum. Sacit çok ağır bir ithamda bulundu. Yersiz, asılsız, hiçbir şeye dayanmayan, desteksiz bir iddia bu. O yüzden yaptığı bir insanlık suçudur. Hayatta olan birisi olarak açıklıyorum ki, bu iddia asla doğru değildir" dedi.



Fahrettin Aslan’ın oğlu Sacit Aslan, "Babam bir paşaya Emel Sayın’ı götürmüştü" dedi. Bu iddiayla ilgili neler söyleyeceksiniz?

- Haberi okuduğumda çok kızdım. Sacit çok ağır bir ithamda bulundu. Yersiz, asılsız, hiçbir şeye dayanmayan, desteksiz bir iddia bu. O yüzden yaptığı bir insanlık suçudur. Hayatta olan birisi olarak açıklıyorum ki, bu iddia asla doğru değildir.

Acaba Sacit Bey, "Paşayla ilişkisi oldu" şeklinde isminizin geçtiği MİT raporuna dayanarak böyle bir iddiada bulunuyor olabilir?

- MİT raporu, 20 yıl önce geçmiş bir konu. Onun da hatalı bir istihbarat bilgisi olduğunu, bu raporu yazan kişi; Mehmet Eymür açıkladı. Onun açıklaması beni çok büyük bir huzura kavuşturdu. Ama Sacit durup dururken niye bu konuyu tekrar açtı anlayamıyorum. Anladığım bir şey var ki, babasından nefret ediyor. Allah rahmet eylesin babası toprağın altında. Zaten Fahrettin Bey yaşasaydı, Sacit bunları söyleyemezdi. Ölmüş birisinin, üstelik babasının arkasından bunları söylemesi nasıl bir nefrettir, anlayamıyorum.

Sacit Bey’le bugüne kadar ya da son zamanlarda hiç tartışmanız oldu mu?

- Hayır, hiç olmadı. Maksim Gazinosu’nda kendisiyle patron-sanatçı olarak beraber çalıştık. Bazen Fahri Bey’le (Fahrettin Aslan) iş anlaşmazlıklarımız olurdu, Sacit her zaman beni tutardı. Kardeşi Selçuk Aslan’la evliydim. Evlilik içindeki problemlerimizde bile Sacit kardeşinin yanında değil, benim yanımda olurdu. Şimdi bu konuşmalarına inanamıyorum.

Size göre Sacit Aslan neden bu şekilde konuştu?

- Bilmiyorum ki. Aile içinde tam olarak ne yaşanıyor, miras meseleleri ne oldu hiç bilmiyorum. O yüzden de bir yorum yapamıyorum. Ama Sacit’in bir şeylere çok kızdığı, çok incindiği bir gerçek. Tamam bir meseleye kızmış olabilir ama bana bunu neden yaptı, beni neden harcadı!

Dava açacağınızı duydum.

- Biraz kararsızım. Sacit’in toparlanmasını bekliyorum. Çünkü 40 yıl düşünsem aklıma gelmeyecek olan bir davranışta bulundu. Sacit haksızlıklara karşı direnen, cesur, babasına bile karşı gelen biriydi. Şimdi bu kadar yalanın arkasına sığınıp da babasına, sanatçı arkadaşlarına haksızlıklar yapması beni şoka soktu. Bence Sacit bunalımda. Görüntüsü hiç iyi değil. Sanki ruh dengesi, akli dengesi bozulmuş gibi. Düzelmesini sabırla bekleyeceğim. Şimdilik dava açmak istemiyorum. İnşallah bu konu daha uzamaz, Sacit, "Ben yanlış yaptım" der ve özür diler.

Bu iddialarından sonra Sacit Bey’i aradınız mı?

- Hayır aramadım. Aramayı düşündüm ama korktum. Ters bir şey söyler, dayanamam diye aramadım. Fakat bekliyorum. Ondan olumlu, aklı başında bir konuşmanın geleceği yönünde ümidim var. Biliyor musunuz üzülmek, ağlamak bile gururuma dokunuyor. (Ağlıyor) Hiç hak etmediğim, yüzde 100 yalan bir haber yüzünden çok zor günler geçiriyorum. Hiç suçum olmadığı bir konu yüzünden kendini anlatmak, bir şeyleri temizleyeme çalışmak o kadar acı bir şey ki. Türk halkı beni tanıyor. Onlar bana güvenirler ama yine de kimsenin aklında küçücük bile olsa bir soru işareti kalmasını istemiyorum. Sacit yıllarca benim yanımda bir kardeş gibi durdu. Niye bu iftirayı attın bana Sacit? Ben ne yaptım sana?(Ağlıyor)

Asla affetmeyeceğim mi diyorsunuz?

- Özür dilerse, Sacit’i affederim. Özür dilemezse asla affetmem. Allah’a havale ederim.

Yıllardır hep paşalarla ilişki yaşayan Emel Sayın portresi çizilir. Neden?

- İyi ki bunu sordunuz. İnanın benim de anlamadığım bir şey bu. Kimlerle yazılmadım ki! Ne kadar sabırlı birisiyim. Bugüne kadar tam 13 kez yurtdışında ülkemi temsil ettim. Devlet büyüklerim gitmemi istedi, en iyi şekilde hazırlanıp gittim. Her dönüşümde gittiğim ülkenin devlet büyüğü ile aşk yaşadığım yazıldı.

ZARFIN İCİNDE YÜKLÜ MİKTARDA PARA VARDI

Peki devlet tarafından neden yurtdışındaki konserlere hep siz gönderiliyordunuz?

- Çünkü ülkemi ve müziğimi çok iyi temsil ediyordum. Bu konuda tevazu gösteremeyeceğim. Devlet büyükleri her konser dönüşü bana teşekkür etmişlerdir. Bir kuruş almadan çalışırdım üstelik. 13 kez gitmem, ülkemi 13 kez temsil etmem sanırım yanlış anlaşıldı. Ve bu dedikoduların gündeme gelmesine neden oldu.

Yani paşalarla, devlet adamlarıyla aşk yaşıyor iddialarının gündeme gelmesine neden oldu...

- Evet. Sürekli ben davet edildiğim, devletim tarafından sürekli ben gönderildiğim için akıllara bu tip kötü şeyler geliyordu.

Bu konserlere dair anılarınız var mı?

- Kartaca Sarayı’ndaki konserime Tunus Cumhurbaşkanı Habib Burgiba bayıldı. Konser sonunda boynunda bir kolye vardı, o kolyeyi çıkarıp boynuma taktı. Takarken de sarılıp öptü. Türkiye’ye geldim, gazetelerde o resim ve altında "Aşk yaşıyorlar" yazıyordu. Böyle bir şey olabilir mi? Yine o konserde Habib Burgiba sahneden inince kulise bir zarf gönderdi. Zarfın üstünde benim adım yazıyordu. Açtım içinde hediye olarak oldukça yüklü miktarda para vardı. Şaşırdım kaldım. Ama almadım o parayı. Geri göndermek de saygısızlık olacaktı. Ben de bütün saz arkadaşlarıma dağıttım.

Evren Paşa’yla yazılanlar doğru değil

Kenan Evren’in dışında kimlerle adınız gündeme geldi?

- Evren Paşa’yla yazılanlar kesinlikle doğru değil. Asla! Olabilir mi böyle bir şey. Eskiden utanıyordum ama şimdi gülüyorum. Asla böyle bir şey olmamıştır, olamaz. Onun dışında İran’a konser vermeye gittim, döndüğümde Rıza Pehlevi ile yazıldım. Abudabi’ye gittim Birleşik Arap Emirlikleri Başkan’ı Şeyh Zayed’e konser verdim, onunla yazıldım. Kartaca Sarayı’nda Tunus Cumhurbaşkanı Habib Burgiba’ya konser verdim, onunla yazıldım.