Türkiye Asya kaplanları arasında6 Aralık 2006

[CaKaLBoT]

Türkiye 1990-2005 yılları arasında hisse senedi piyasasındaki büyüme hızı açısından 11 Asya ülkesi ve yükselen piyasa ekonomisini geride bıraktı.

IMF uzmanlarınca hazırlanan "Asya Hisse Senedi Piyasalarında Büyüme, Fırsatlar ve Zorluklar" başlıklı raporda bölgede ekonomi, Türkiye dahil kimi yükselen piyasa ekonomileriyle karşılaştırıldı. Buna göre, Asya piyasalarındaki büyüme likiditasyonda iyileşmelerle ve genişlemeyle birlikte gerçekleşti. Asya'nın yükselen piyasalarında borsaların değeri 1990'dan beri yaklaşık dörde katlandı.

Türkiye 18 Asya ülkesi veya yükselen piyasa ekonomisi arasında borsası en çok büyüyen yedinci ülke oldu. Türkiye 15 yılda, Avustralya, Güney Afrika, Şili, Meksika, Tayland, Tayvan, Kore, Singapur, Endonezya, Malezya ve Japonya'yı, hisse senedi piyasasındaki büyüme hızı açısından geride bıraktı. Brezilya, Hindistan, Filipinler, Rusya, Çin, Hong Kong ise Türkiye'yi büyüme hızında geçti.

HİSSE SENEDİ PİYASALARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Asya ülkeleri ve yükselen piyasa ekonomileri hisse senedi piyasalarının büyüklüğü açısından sıralandığında birinciliği, hisse senedi piyasası GSYİH'sının altı katı olan Hong Kong alıyor. Hong Kong'u, Singapur, Güney Afrika, Japonya, Hindistan, Malezya, Tayvan, Avustralya, Filipinler, Şili, Kore, Rusya, Tayland, Brezilya, Türkiye, Meksika, Endonezya ve Çin izliyor.

Rapora göre Çin ve Endonezya'daki hisse senedi piyasaları likitsizlik nedeniyle kendi ekonomilerine göre cüce kalıyor, Çin'de yeni gelişmeye başlayan hisse senedi piyasasının durumu, devlet malı şirketlerin zayıflığını yansıtıyor. Çin'in başarılı şirketleri Hong Kong üzerinden çalışıyor.

"YÜKSELEN BORSA RİSKE ÖNLEM POLİTİKASI GEREKTİRİYOR"

Raporda Asya'daki hisse senedi piyasalarının "değerli" olduğu, hızlı büyüdüğü, hisse senedi piyasalarının gelişmesiyle büyümeye aracılık için çeşitli finansal kanalların devreye girdiği, böylece orta vadeli finansal istikrar ortaya çıktığı kaydedildi. IMF çalışma raporunda, "Mayıs-haziran 2006 piyasa düzeltmelerinin de gösterdiği gibi, borsaların yükselen rolü makroekonomik ve finansal istikrarın doğasını değiştiriyor, aynı zamanda risklerle başa çıkmak için yeni politikalar gerektiriyor" denildi.