www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 01-08-2007, 06:02 PM   #1
| SoLDieR |
Yeni Üye
 
| SoLDieR | Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 24
Teşekkür Etme: 0
Thanked 14 Times in 9 Posts
Üye No: 26490
İtibar Gücü: 1350
Rep Puanı : 710
Rep Derecesi : | SoLDieR | is on a distinguished road| SoLDieR | is on a distinguished road| SoLDieR | is on a distinguished road| SoLDieR | is on a distinguished road| SoLDieR | is on a distinguished road| SoLDieR | is on a distinguished road| SoLDieR | is on a distinguished road
Cinsiyet :
Varsayılan Batılılaşma, Batıcılık ve Atatürk

Batılılaşma, Batıcılık ve Atatürk
"... Hepiniz bilirsiniz ki, Avrupa'nın en önemli devletleri, Türkiye'nin zararıyla, Türkiye'nin gerilemesiyle ortaya çıkmışlardır. Bugün bütün dünyayı etkileyen, milletimizin hayatını ve ülkemizi tehdit altında bulunduran, en güçlü gelişmeler, Türkiye'nin zararıyla gerçekleşmiştir. Eğer güçlü bir Türkiye varlığını sürdürseydi, denebilir ki İngiltere'nin bugünkü siyaseti var olmayacaktı. Türkiye, Viyana'dan sonra Peşte ve Belgrat'ta yenilmeseydi, Avusturya/Macaristan siyasetinin sözü edilmeyecekti. Fransa, İtalya, Almanya'da, aynı kaynaktan esinlenerek hayat ve siyasetlerini geliştirmişler ve güçlendirmişlerdir."

"... Bir şeyin zararıyla, bir şeyin yok olmasıyla yükselen şeyler, elbette, o şeylerden zarar görmüş olanı alçaltır. Gerçekten de Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve uygarlaşmasına karşılık, Türkiye gerilemiş, düştükçe düşmüştür. Türkiye'yi yok etmeye girişenler, Türkiye'nin ortadan kaldırılmasında çıkar ve hayat görenler, zararlı olmaktan çıkmışlar, aralarında çıkarları paylaşarak, birleşmiş ve ittifak etmişlerdir. Ve bunun sonucu olarak, birçok zekalar, duygular, fikirler, Türkiye'nin yok edilmesi noktasında yoğunlaştırılmıştır. Ve bu yoğunlaşma, yüzyıllar geçtikçe oluşan kuşaklarda, adeta tahrip edici bir gelenek biçimine dönüşmüştür. Ve bu geleneğin, Türkiye'nin hayatına ve varlığına aralıksız uygulanması sonucunda, nihayet Türkiye'yi ıslah etmek, Türkiye'yi uygarlaştırmak gibi birtakım bahanelerle, Türkiye'nin iç hayatına, iç yönetimine işlemiş ve sızmışlardır. Böyle elverişli bir zemin hazırlamak güç ve kuvvetini elde etmişlerdir."

"...Oysa güç ve kuvvet, Türkiye'de ve Türkiye halkında olan gelişme cevherine, zehirli ve yakıcı bir sıvı katmıştır. Bunun etkisi altında kalarak, milletin en çok da yöneticilerin zihinleri tamamen bozulmuştur. Artık durumu düzeltmek, hayat bulmak, insan olmak için, mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine uygun yürütmek, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler ortaya çıktı. Oysa hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir. Tarihte, böyle bir olay yaratmaya kalkışanlar, zehirli sonuçlarla karşılaşmışlardır. İşte Türkiye de, bu yanlış zihniyetle sakat olan bazı yöneticiler yüzünden, her saat, her gün, her yüzyıl, biraz daha çok gerilemiş, daha çok düşmüştür."

"...Bu düşüş, bu alçalış, yalnız maddi şeylerde olsaydı, hiçbir önemi yoktu. Ne yazık ki Türkiye ve Türk halkı, ahlak bakımından da düşüyor. Durum incelenirse görülür ki, Türkiye Doğu 'maneviyatı'yla sona eren bir yol üzerinde bulunuyordu. Doğu'yla Batı'nın birleştiği yerde bulunduğumuz, Batı'ya yaklaştığımızı zannettiğimiz takdirde, asıl mayamız olan Doğu 'maneviyat'ından tamamıyla soyutlanıyoruz. Hiç şüphesizdir ki bu büyük memleketi, bu milleti, çöküntü ve yok olma çıkmazına itmekten başka, bir sonuç beklenemez
(bundan)."

"... Bu düşüşün çıkış noktası korkuyla, aczle başlamıştır. Türkiye'nin, Türk halkının nasılsa başına geçmiş olan birtakım insanlar, galip düşmanlar karşısında, susmaya mahkûmmuş gibi, Türkiye'yi âtıl ve çekingen bir halde tutuyorlardı. Memleketin ve milletin çıkarlarının gerektiğini yapmakta korkak ve mütereddit idiler. Türkiye'de fikir adamları, adeta kendi kendilerine hakaret ediyorlardı. Diyorlardı ki "Biz adam değiliz ve olamayız. Kendi kendimize adam olmamıza ihtimal yoktur." Bizim canımızı, tarihimizi, varlığımızı bize düşman olan düşman olduğundan hiç şüphe edilmeyen Avrupalılara, kayıtsız şartsız bırakmak istiyorlardı. 'Onlar bizi idare etsin' diyorlardı."

Mustafa Kemal ATATÜRK
6 Mart 1922 tarihli Meclis konuşmasından.
İş bankası kültür yayınları: TBMM Gizli celse zabıtları cilt-3

Bu konuşmadan oluşturulmuş;
Büyük Boy Resim:
http://img88.imageshack.us/img88/625...rli287i5gj.jpg
Duvar Kağıdı:
http://img95.imageshack.us/img95/951...rli287i9rf.jpg

Türkiye bir maymun değildir. Hiçbir milleti taklit etmeyecektir. Türkiye ne Amerikanlaşacak, ne batılılaşacaktır. O, sadece özleşecektir.

Milli eğitim esas olduktan sonra; lisanını, yöntemini ve araçlarını milli yapmak zorunluluğu tartışılamaz.

Bir ulusal eğitim programından söz ederken, doğudan ve batıdan gelebilen bütün etkilerden tümüyle uzak, ulusal kişiliğimiz ve tarihimizle uyumlu bir kültür kastediyorum. Çünkü ulusal dehamızın tam olarak gelişmesi ancak böyle bir kültürle sağlanabilir. Herhangi bir yabancı kültür, şimdiye değin izlenen yabancı kültürlerin yıkıcı sonuçlarını yineletebilir.

Mustafa Kemal ATATÜRK

Atatürk'ün yolundan öyle bir sapmışız, saptırılmışız ki 2. Kurtuluş Savaşı verecek hale gelmişiz. Ey Türk İstikbâlinin evlâdı Avrupa Birliği'nden, Avrupalılaşmaktan, Batılaşmaktan, Küçük Amerika olmaktan kurtul; Büyük Türkiye, Yüksek Türk olmak için çaba göster. Atatürk'ün dediği gibi: "Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur." ve "Bir Türk Dünya'ya bedeldir." İşte gerçek bir Türk olduğun gün yedi düvele meydan okuyabilecek, Dünya'ya bedel olacaksın. Haydi Türk halkı uyuma, her türlü batı ve doğu etkisine, yozlaştırmasına karşı çık özüne, Türklüğüne dön! İngilizce Eğitime, Avrupa Birliği'ne, Gümrük Birliği'ne yani Türk'e bela olan her şeye hayır!
__________________
| SoLDieR |


TüRK DoĞDuM, TüRK öLeCeM
| SoLDieR | çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Batılılaşma KoJiRo Eskiler (Arşiv) 0 10-29-2007 05:57 PM
AtatÜrk GooD aNd EvıL Eskiler (Arşiv) 0 10-28-2007 10:38 AM
Atatürk ¢яєαмιηg Eskiler (Arşiv) 0 07-08-2007 03:07 PM
Atatürk Ve şih KoJiRo Eskiler (Arşiv) 0 12-29-2006 01:43 PM
Atatürk ve Şıh walsman07 Eskiler (Arşiv) 1 08-10-2006 09:10 PM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:33 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.