![]() |
![]() |
#1 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Yıl 1912. İngilizler Hindistan'ı işgal eder. Raca, Osmanlı'dan yardım ister. Yıllardır savaş içinde olan Osmanlı bu yardımı karşılıksız bırakmamakla birlikte ancak 350 kişilik bir birliği Hindistan'a gönderebilir. Bu askerlerden 20 kadarı yolda hastalanarak şehid olur. Kalanlar Hindistan'a çıkarlar ve savaşmaya başlarlar. Mühimmat açısından sınırlı olan Osmanlı askerleri, sonuçta İngilizler'e yenik ve esir düşerler. Kalanı da şehid olur.
Savaş bittikten sonra kalan 40 askerimizi İngilizler gemilerde çalıştırmaya başlarlar. Bir İngiliz gemisi, Avustralya'ya geldiğinde iki askerimiz gemiden kaçarak Avustralya'ya çıkar. Biri Karadenizli Menteşoğlu Abdullah, baba mesleği olan dondurmacılığa; öbürü de Karahisarlı Tarakçıoğlu Mehmet'tir, o da babası gibi kasaplığa başlar. Şimdi hikâyeye devam edeceğim ama dikkatimi ve hayranlığımı çeken bir şeye de parmak basmadan edemiyeceğim. Bu askerler dil bilmez, uzaktadırlar, pasaportları veya başka kimlik belgeleri yoktur. Nasıl olup da bu işlere girişip üstelik başarılı da olurlar. Gerçek bir "Dondurmam Gaymak" hikâyesi yani. Niye filmcilerimiz bu güzel hikâyeleri film yapmazlar bilmem! * 1918'de Avustralya Çanakkale'ye asker çıkarır. Bizim askerler bu işi duyar ve birbirlerini ararlar. "Biz Osmanlı askeriyiz ve ülkenizde yaşıyoruz. Avustralya devleti bizim devlete savaş ilan etmiş. Çanakkale'ye asker göndermiş. Biz de Avustralya devletine savaş açalım" derler ve şu istidayı yazarlar: "Sayın Avustralya Başkanı Ekselans Hz. "Biz iki Osmanlı askeri, ülkenizde bulunuyoruz. Duyduk ki devletiniz Osmanlı'ya savaş açmış ve Çanakkale'ye asker göndermiş.Bundan dolayı biz de iki Osmanlı askeri olarak Avustralya devletine savaş açmış bulunuyoruz. Bu bir Osmanlı savaş fermanıdır. Ekselanslarının bilgilerine sunulur." Sonra, Sidney'in 250 km. uzağında Karlıdağlar denilen bölgede, önce virajlarda tren raylarını sökerek üç tren devirirler. Üçüncü trende askeri mühimmat vardır, onlarla silahlanırlar, 8 karakol basarlar. Ne olduğunu bir türlü anlayamayan Avustralya'nın aklına sonradan, iki Osmanlı askerinin yazdığı mektup gelir. Mektubun atıldığı bölgeye 250 asker yollarlar. Birkaç günlük araştırmadan sonra çıkan sıcak çatışmada iki Osmanlı askeri Karlı Avustralya dağlarında şehid düşer. Şehidlerin mezarı halen orada. Fotoğraf çekmek yasak. Avustralya'ya "iki Osmanlı askeriyle savaştık" demek ağır geldiği için, bunlara Hindistanlı derler. Bu bilgi, Hindistan büyükelçiliğinin açıklamasından alınmıştır. * Gördüğünüz gibi kahramanlık parayla, olmuyor. Vatan için bir şeyler yapma adına vatanı pazarlamak, Hıristiyan kulüplerine girmek, o kulüplerden, vatanın içini oymak için proje üretip para almak , dini lightlaştırmaya da gerek yok. Hutbelerden, "Allah indinde din İslâm'dır" âyetini çıkarmaya da gerek yok. Vatanı misyonerlerle doldurmak ve bir sürü Müslümanı bunlara kaptırmak yetmemiş gibi, bir de bunları, Vakıflar Kanunu'nu değiştirerek, yeni vakıflar açmalarına izin vererek güçlendirmeye de gerek yok. Cemaatsiz bölgelerde yetim haklarını kullanarak devlet parasıyla kilise restore etmeye hiç gerek yok. Ülke topraklarını satarak o bölgelerde Norveç kenti, Alman kenti vs kenti açmaya hele hiç gerek yok. Bunlar emekli Norveçliler ve Almanlar içinmiş. Siz bunu benim şapkama anlatın. Tarımı alt üst etmeye, en önemli "KİT"lerimizi peşkeş çekmeye, hele hele gerek olmadığı gibi, tehlike var. Kıbrıs'tan taviz vermeye, Türkmenleri unutmaya... Aman Allah'ım, ne çokmuş satılanlar ve kaybedilenler! İşte bir gazete haberi: "Fransa Ortodoks Piskoposlar Asamblesi Başkanı ve FenerRum Patrikhanesi'nin AB nezdindeki temsilcisi Metropolit Emmanuel, Papa'nın Türkiye ziyareti ile gerçekleştirilmek istenen hedefin 'ekümenik bir ziyaret' olduğunu söyledi." * Şimdi siz, bugün, bizim o iki askerimiz gibi, soğukkanlı ve kararlı bir şekilde Çağlayan Meydanı'na gidin. Saf, temiz ve sade birer kahramanlık hikâyesinin kahramanları gibi, telaşsız ve gürültüsüz, orada bulunan ve Peygamber Efendimize bile bile hakaret eden bu cüretkâr adamı protesto edin! Sizin kahramanlıklarınız parayla alınmaz ve satılmaz, çatal yürek ister. |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57910
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() güzel paylaşım teşekkür ederim
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Daimi Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: st. patricken
Mesajlar: 747
Teşekkür Etme: 13 Thanked 10 Times in 9 Posts
Üye No: 44049
İtibar Gücü: 1522
Rep Puanı : 6211
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() çok güzel olmuş.beni aydınlattığın için sağol.
__________________
мυтℓαкα ιуιℓєя кαzαηα¢αк çakalların oyun hilecisi :rockon: oyun hileleri için tıkla Moderetör Başvuruları ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|