www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 10-14-2007, 02:12 PM   #1
KoJiRo
Aşmış Üye
 
KoJiRo Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Konum: KoCaELi
Yaş: 40
Mesajlar: 34,356
Teşekkür Etme: 21
Thanked 162 Times in 97 Posts
Üye No: 23848
İtibar Gücü: 8777
Rep Puanı : 54700
Rep Derecesi : KoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan ‘Parmak çocuk’ Mine genç kız oldu, annesinin boyuna ulaştı / 14 Ekim

İZMİR'de, 15 yıl önce Yasemin ve Ümit Alşan çiftinin 635 gram ağırlığında, 32 santim boyunda 6 aylık dünyaya gelen ve ‘yaşaması mucize’ denilen kızları Mine, genç kız oldu. ‘Parmak çocuk’ Mina Alşan, artık büyüyüp serpildi, annesi Yasemin Alşan'ın boyuna ulaştı. Tartıda 55 kilo gelen, 1.55 boyundaki 15 yaşındaki Mine, bir aylıktan itibaren çekilen görüntülerini izlerken büyük şaşkınlık yaşayadığını belirtti. Yasemin-Ümit Alşan çifti de, “O zor anlar ve yıllar, bize de film gibi geliyor'' dedi.
Evhanımı 35 yaşındaki Yasemin ile Ege Üniversitesi Konservatuvarı'nda ışık, ses düzencisi olarak çalışan Ümit Alşan'ın kızları Mine, 29 Mart 1992 günü Ege Üniveristesi Hastanesi'nde dünyaya gözlerini açtı. Hastanenin tarihine ‘doğan ve yaşatılan en küçük bebek’ olarak geçen Mine, bebekleri erken, düşük kiloyla dünyaya gelen ve onları kaybetme korkusu yaşayan anne babaların da umudu oldu.
Ege Üinversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öretim üesi, Yeni Doğan Kliniği sumlusu Prof. Dr. Nilgün Kültürsay ve ekibinin yaşatmak için büyük çaba sarf ettiği, bilimsel kongrelerde örnek vaka gösterdiği Mine, bugün 15 yaşına bastı. Bornova Kız Meslek Lisesi Gıda Teknolojileri ve Analiz Bölümü ikinci sınıf öğrencisi olan Mine, bebeklik, çocukluk görüntülerini izlerken kendisini yaşatmak için verilen mücadeleye hayran kaldığını söyledi.
Görüntülerde anne babasının yüzündeki ifadelerin çok sevgi dolu ve anlamlı olduğunu belirten Mine Alşan, “Hem aileme hem doktorlarıma yaşamımı borçluyum. Parmak çocuk olduğumu arkadaşlarıma söylediğimde inanmıyorlar, çünkü artık onlardan hiçbir farkım yok. Bazen öyle doğup büyüdüğüme ben bile inanamıyorum. Annem ve babam beni sevgileriyle yaşattı, büyüttü. Çok mutluyum'' diye konuştu.

“12 GÜN ANNESİNE GÖSTERİLMEDİ''
Bebeği dünyaya geldiğinde, çok minik doğduğu ve kuvöze konulacağının söylendiğini, yaşayacağı konusunda kimsenin umut vermediğini belirten Ümit Alşan, o zor günleri anlattı. Ümit Alşan, şunları söyledi:
“Mine hayatımda gördüğüm, duyduğum en minik bebekti. Yaşayacağı mümkün gürünmüyordu. Çünkü çok küçüktü, hastanede doğan en küçük bebekti. Doktorlarımız ellerinden geleni yapacaklarını söylediler ve yaptılar. Ölüm riski çok yüksekti, o yüzden bağlanmasın diye, annesine göstermedim. Bir hafta sonra Mine yaşama asılacağının ilk belirtilerin gösterdi. 12 günlükken annesi ilk kez gördü. İki ay kuvözde kaldı, o sürede de annesi süt sağılıp verilmesi için hep hastanedeydi. Çok zor, korku dolu günlerdi. Ben umudumu yitirmedim, hep kızımın yaşayacağına inandım. Bebeğimize kucağımıza aldığımız andan itibaren çok sevgi verdik. O sevgimizi hissetti. Şimdi televizyonlarda böyle minik doğan bebek haberlerini izlediğimde, onların anne babalarının yanında olmak, Mine'yi örnek göstermek, umutlarını yitirmemelerini söylemek istiyorum. Mine 635 gramdı, 32 santimetreydi, iki avucumun içinde kayboluyordu, şimdi annesinin boyunda. Birlikte çok mutluyuz.''

“BİR- İKİ GRAM ÖNEMLİYDİ''
Aylarca evladını kaybetme korkusu, ‘nasıl bakıp büyüteceğim’ kaygısı yaşadığını belirten anne Yasemin Alşan, büyüyen kızının hikayesini şöyle anlattı:
“Mine doğduğunda ‘ölebilir' denmişti. Bu bir annenin duyabileceği en ağır, en dayanılmaz söz. Yoğun bakımdan çıkan doktorlar bugün bir gram, iki gram aldı diye bize müjde veriyordu. O bir- iki gramlar bizim için o kadar önemliydi ki. Ağlamıyordu, bir aylıkken günde 5'er dakika yanıma verilmeye başlanmıştı. Bir zıbının kolunu dört kat kıvırmak zorunda kalıyordum. Minik ağzına uygun biberon emziği, yalancı emzik bulmak için eşim eczane eczane dolaşıyordu. Alt bezi kendinden büyüktü. Her iki saatte besliyorduk, yemediğinde bakamayacağım, büyütemeyeceğim korkusuyla ağlıyordum. Gece gündüz ayaktaydık. Mine 1.5 yaşına gelene kadar bir adımımız hep hastanedeydi. Altı ay enfeksiyon riski olmasın diye kimseyi eve almadık. Yoğun bakımda en miniği Mine olmak üzere hep 1-1.5 kilo ağırılğında küçük bebekler vardı. Sarılık nedeniyle normal kiloda doğan bebekler geldiğinde diğer bebeklerin anneleriyle bunlara ‘Bunlar normal değil’ diyorduk. Biz bebeğimizi normal kabul etmeye başlamıştık. Mine bir yaşında yürüdü, 2 yaşında konuştu. Yaşıtlarının yaptığı bir şeyi Mine bir-iki ay sonra yapıyordu. Biri 6 aylık ‘agu’ dediyse Mine bunu yedi-sekizinci ayda yapıyordu. Fiziksel gelişimde yaşıtlarına 10 yaşında yetişti. Şimdi artık ‘fazla yeme’ diyoruz. Bugün Mine'miz varsa bunda Prof. Dr. Nilgün Kültürsay ve ekibinin emeği çok büyük, onlara minnettarız. Kızım boyuma geldi, artık arkadaş gibiyiz ve çok mutluyuz.''
__________________
KoJiRo çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:36 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.