![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57911
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sel Vurdu Harran Ovasına
Kubbelerin üstünde yükselen güneş Yakarken teni, Dokunamıyor yüreğin üşümüşlüğüne… Bir yazgıdır; Çocukların ellerinde çizilen, Pamuk kozasının bıraktığı Çaresizliğin çatlakları. Çatlaklar kanar, Çaresizlik sızar. Kirli ve masum yüzlü bir çocuğun Olmayan hayallerindedir Umutsuzluğun resmi… Bu şehirde yoktur Kuşlara sığınak olacak bir dal Bu yüzden kuş cıvıltıları ile uyanamazsın Hiçbir sabaha… Yoktur caddelerinde çocuk gülüşleri Göremezsin bu yüzden Yaşama sevincini… Yaşanmamışların bedelidir bu İşte bu yüzden Yağmur değmeden toprağa Sel vurdu Harran Ovasına… Sessizlik kel*** duvarlarına gömülürken Şimdi bir feryattır,suların üstünde yükselen Harekete geçmiştir, Yazgıyı kabullenişteki durgunluk Bir yoldadır, Nereye gideceğini bile bilmeden Ardında bıraktığı kendisi Onu bekleyen ise ait olamayacağı iken Şimdi başka bir yol çizilmeli Satır aralarında kaybolan sözlerle değil. Güneşi vaat etmemeli cümleler. çünkü Güneş ne resim de ne şiir de Gökyüzünün ta kendisinde. Fırçalar alınsın,boyansın gökyüzü maviye. Altında çocuklar gülüşsün Çatlaklar bağlansın Artık sızmasın kan aralarından… Bırakın kelimeleri Fırçalar alınsın, boyansın gökyüzü maviye Ki o mavinin altındaki yollar Umuda varacaktır… Kasım 2006
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|