![]() |
![]() |
#1 |
Geçerken Uğradım
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: ist.
Mesajlar: 136
Teşekkür Etme: 0 Thanked 5 Times in 3 Posts
Üye No: 45558
İtibar Gücü: 1304
Rep Puanı : 260
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kedi ve Oyun
Sizinle oyun oyun oynamak, kediler için en az yiyecekler kadar önemlidir. Onun küçük tüylü yüzünü sabahın erken saatinde yüzünüze sürmesiyle, birlikte oyunlar oynayamadığınız zamanlarda bir bebeğinkini andıran çığlıklarıyla oyuncu kedinizi tanırsınız. Elbette ki kedinizle oynamak sizin için de eğlendirici vakit geçirmek demek. Ama her zaman bu vakti yaratmak da mümkün değil. Oysa kedilerin yaratıcı olabilmeleri için insanlarla birebir yakın ilişkiye girmesi gerekir. Bunu bilen sahipleri kendilerini suçlayıp, küçük kedilerine oyuncak arayışına giriyorlar. Daha fazla para verilen oyuncağın daha iyi olduğu düşünülerek, son zamanlarda moda olan otomatik oyuncaklara yönelenler de oluyor. Sanki oyuncağa ne kadar çok para verilirse, suçluluk duyguları o kadar çok azalıyor gibi hissediyorlar. Oysa tamamen yanlış bir yoldalar. Kediler tırmanacakları, bol hareket edicekleri, durup durup tekrar başlayacakları oyunları tercih ederler her zaman. Otomatik oyuncaklar onlar için fazlasıyla pratik ve kolay. Yüzyüze konuşun: Böylelikle birbirinizi çok daha iyi anlamaya başlacaksınız. Her gün çok az da olsa bir süreyi göz göze sohbete ayırın. Kedinin göz hizasına gelebilecek şekilde bir konum alın. Konuşurken "Kedi Sesi" ni kullanın. Yani yumuşak ve normalden daha yüksek. Kendinizi aptal gibi hissetmeyin. Sık aralıklarla kedinin adını telaffuz edin. Ams sakın bağıran bir ses tonu kullanmayın. Kedinin gözlerini takip edin. Eğer yumuşak ve yavaş bir şekilde gözlerini kırparsa , anlamı "Kendimi rahatlamış ve memnun hissediyorum" demektir. Ona "Ben de" demeyi unutmayın. Yerde Gazete Okuyun: "Ne zaman okumak için yere gazete sersem, kedim birden bire ortaya çıkıyor. Hemen gazatenin en üst köşesinde yatmak için bir yer buluyor." diyorsunuz. Bu bir hakimiyet duygusu olsa gerek. Gazete kağıtlarıyla oyunu, kağıdın altından parmaklarınızı hareket ettirerek başlatabilirsiniz. Hiç vakit kaybetmeyecek ve kağıdın üzerine saldırıya geçecektir. Bu oyun ona da size de eğlenceli vakit geçirir. Ancak bir daha rahat rahat yere gazete sererek okuyabileceğiniz garantisini veremeyiz. Boş Kutu Bırakın: Tıpkı kendi kağıtlarınızı attığınız size ait bir çöp sepeti bulunuyorsa, kediniz için de bir kutu edinin. Kediler kutuların içine atlamayı çok sever. Sokak kedilerini hatırlayın. Ama hiçi kimse bunu neden yaptıklarını bilmez. Kendini orada daha güvenli hissediyor olmalı. Bir de kutunun içi doluysa, fiziksel olarak içeri yaptığı baskı onu rahatlatıyor olmalı. Zaten fazla merak etmeya gerek yok, ne derler bilirsiniz "Hayvanların neyi, niye yaptıklarını bilmeye imkan yoktur". Burun Öpücüğü: Birçok kedi dudaklarından öpülmez. Ama bu arkadaşça dokunuşları sevmedikleri anlamına gelmez. Özellikle burnuna dokunacak küçük bir öpücük onu dünyanın en şanslı kedilerinden biri gibi hissettirecektir. İlk seferde kaçmıyorsa, yavaşça koklayın onu. Eğer kaçarsa geri dönüşte aynı hareketi tekrarlamaktan kaçınmayın. Yumuşak bir öpücük, yavaş bir koklayış. Fakat aklınızda olsun, her kedi öpücükten hoşlanmaz. Oyuncakları Saklayın: Kediler sıkılgan yaratıklardır. Yüzlerce oyuncakları bile olsa, tüm oyuncakları önüne serdiğimizde bir süre oynar, sonra hepsini elinin bir tersiyle bir kenara iter. Böyle olumsuz durumlar yaşamamak için oyuncakları önüne peyderpey çıkarmakta yarar var. Bir oyuncakla oynadıktan sonra onu alıp saklamak, bir süre sonra yenidenortaya çıkarmak işe yarayacaktır. Böylece her seferinde ilgisini yeniden üzerine çeker aynı oyuncak. Eğer bir oyuncaktan gerçekten hoşlandığını keşfettiyseniz, o oyuncağın farklı boyutta olanını, farklı renkte olanını almalısınız. Yeni arayışlara girmenize gerek yok. Alışveriş Torbaları: Ne zaman alış-verişten gelseniz, size değil önce torbaların içine burunlarını sokar kediler. Nedeni çok basit. Dışarının havasını kklarlar, o torbaların içinde. Yoksa o an yiyecekle falan ilgilenmez. Biraz koklamak kedilerde "Ben oradaydım" etkisi yaratır. Kendi topraklarına dahil ederler dışaryı da. Dışarının dünyasını okurlar o torbanın içinde. Bırakın yapsınlar. Odadan Odaya Koşun: Kediler gerçekten kovalamaca çok severler. Sadece kovalamak değil, kovalanmak da onları çok mutlu eder. Bu vahşi kediler için değil, ev kedileri ve küçük yavrular içinde geçerli bir kuraldır. Onunla bu oyunu sık sık oynayın. Hangi odalarda sürecek bu kovalamaca, ne kadar sürecek hiçbirini bilemezsiniz. Çünkü kuralları kediniz koyacak. Göreceksiniz, farkında olmadan onun koyduğu kurallara uyacaksınız. Hansel ile Gratel: Biraz uzanıp, televizyon izlemek istiyorsunuz. Ama kediniz sizi rahat bırakmıyor. Oyunlar arasında en çok bu öneriyi seveceğinize eminiz. Çünkü size televizyon izlemek için boş vakit bırakıyor. Hem de küçük kedinizin canıda sıkılmıyor. Kedinin sevdiği yiyeceklerden, elbette kuru olanlardan, parça parça koridora bırakın. Emin olabilirsiniz ki bu takipçilik onun çok hoşuna gidecek. Hem de herbir parçayı yiyecek. Belki yemek saatinide böyle geçirmeyi düşünebilirsiniz bazen. Eğer daha uzun bir süre yalnız kalmak istiyorsanız, o zaman yalnızca koridoru değil, odaları da işin içine katın. Sandalyedeki Paltolar: Eşiniz ya da annenizin hiç hoşlanmadığı bir görüntü. Ama bu Kedilerin adrenalini yükselten hoş bir oyun sahası. O ceketin üzerine atılmak, sandalyenin üzerine çıkmak ve geri inmek, vazgeçilmez bir antremandır. Tüm bunlar yetmez, paltonun cebini merak ederler. Anlaşıldığı üzere arada bir evdekilere aldırmayıp, paltoyu sandalyeye asmakta yarar var. |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
Konu Araçları | |
Görünüm Modları | |
|
|