![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Nasıl oldu bilemiyorum…!
Azap meleklerinin yaptığı kara bir büyü değildir de, diyemiyorum… bir gün apansız… zümrüt yeşili ipek tülbentlerle örtülü en mahrem hülya bahçelerinden simsiyah kefenlere sarıp lâv dolu kör bir hicran kuyusuna attın beni. Ne diyeyim…! Nasıl sitemler edeyim…! Mabudem sana bir avuç beyhude heves uğruna tutsak düşüp şıpsevdi ruhuna muamma gönül pazarlarında sattın beni. Daha menzile ulaşıp kâm almadan kara kaftanlar giyip kurduğun bal mumu sehpalardan özleminle yaralı acılar denizine ittin beni. Sevdalı ıslak dudaklarından hüzünlü bir veda öpücüğü bile kondurmadan yaşanmamış en güzel düşleri alıp şaşkın umutlarıma dokunmadan ıssız köşelerde yapayalnız, sırılsıklam hatıralarla baş başa bırakıp gittin beni. Gittin de; kızıl karanfilleri dalından koparılmış eflatun leylâklar yerine hezarenler sarmış virane bir bahçe aşk çıkmazında konacak dal arayan ateşler içinde yaralı bir serçe kırdın kolum kanadım parça parça artık iflâh olmam perme-perişan ettin beni.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|