![]() |
![]() |
#1 |
Bağımlı Üye
![]() Üyelik Tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 3,823
Teşekkür Etme: 0 Thanked 93 Times in 80 Posts
Üye No: 45172
İtibar Gücü: 2087
Rep Puanı : 4660
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Tekkeye Gelen Sarhoş
Ebu Said-i Mihne tekkede dervişleriyle oturuyordu. Birden içeriye perişan bir halde bir giriverdi. Yapılmayacak şeyle yapmaya, ağlamaya dövünmeye başladı. Şeyh onu yanına gelmiş, yerlere yıkılmış olarak görünce acıdı, kalkıp yanına gitti. - Ey sarhoş, kendine gel. Burada öyle gürültü yapıp durma, neden ağlıyorsun? Ver elini bana, ayağa kalk, dedi. Sarhoş ise dedi ki: - Ey şeyh, Allah sana yardım etsin1 El tutmak senin harcın mı? Sen başını al da git. Yıkılmak bneim payıma düştü, bırak beni. Eğer herkes düşkünlerin elinden tutabilseydi, karınca yiğitlik meclisinin baş köşesine otururdu. Bu iş senin yapabileceğin bir şey değil, çekil başımdan! Bu sözleri duyan şeyh yere yıkıldı, sapsarı yüzü kanlı gözyaşlarıyla kızıla boyandı. Ey kendisinden başka var olmayan, ey herkesin feryadına yetişen, benim imdadıma sen yetiş. Düştüm ben, elimi sen tut. |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|