![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir cami avlusunda
İki israil kauçuğu gölgesi altında Üç bardak çay yudumlayıp Efkar katmerleştirdim son telefonla, Bir ikindi sonraydı olanlar, Çaylar bitti / Şekerler nasıl da eriyiverdi, Etrafımda yaşlı başlı adamlar Ellerinde tesbih Önlerinde çay Gözlerinde hala gençliklerinin feri, Benimse nihai bir göz ağrının ilk demi.. Göğe uzanan binalar arasında Varoş umutların kurbanlığıyım, Umut fakiri değildim aslında Herkes kadar zenginim, zengindim oysa, Saat akşama Ben ilahi davete icabete tutuldum Sonsuzluk tadında dualara Beni alıp götürecek olan miraca Her şeyin “ol” emri sahibine o kadar muhtacım ki Hepimiz o’na o kadar çok muhtacız ki.. Bir yerden başlamalı, Bir yerinden tutunmalı Yerden göğe uzanan merdivene, Faniye fena vurulan biz divanelere Oturduğum cami avlusunda Kement olmuş iki israil kauçuğunun gölgesi altında Çayımı bitirip kalkarken son sözüm Asrın hal ehli, zamanın bedi’sinden: “Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, Fani dünyada bıraktığın eserlere kıymet verme”.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|