www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 05-07-2008, 04:46 AM   #1
ÇaKıR-
Bağımlı Üye
 
Üyelik Tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 3,823
Teşekkür Etme: 0
Thanked 93 Times in 80 Posts
Üye No: 45172
İtibar Gücü: 2087
Rep Puanı : 4660
Rep Derecesi : ÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan Zeynep Kamil Hastanesinin Aşk dolu Hikayesi

Zeynep Kamil Hastanesinin Aşk dolu Hikayesi

Öykülere, romanlara, şiirlere konu olmayan bir aşk,

İstanbul’da bir semtin, bir çocuk hastanesinin ve o çocuk

hastanesinde dünyaya gözlerini açan tüm bebeklerin adlarında,

canlılığını bugün de sürdürüyor. Üsküdar’ın Zeynep Kâmil

semtine adını veren Zeynep Kâmil Çocuk Hastanesi’nde yüzyılı aşkın bir süreden buyana dünyaya gelen tüm kız bebeklerin

göbek bağları Zeynep, erkek bebeklerin göbek bağları ise Kâmil adıyla kesiliyor. Yaşam sonrası sonsuzluk uykularını, adlarını taşıyan hastanenin bahçesindeki türbede, ayrılmazlıkları nı

pekiştiren yan yana sandukalarda, yan yana sürdüren iki yüce âşık, Zeynep Hanımefendi ve Kâmil Paşa, adlarının yaşatıldığı bu hastanede doğan tüm Zeynep Hanımefendiler’in ve Kâmil Paşalar’ın dünyaya “Merhaba” diyen çığlıklarıyla her gün yepyeni bir canlılık katarak sürdürüyorlar ölümsüzlüklerini. ..

Zeynep ile Kâmil

Mısır’da Başlayan, İstanbul’da Noktalanan Bir Aşkın Öyküsü...

Zeynep Hanımefendi ile Kâmil Paşa’nın ölümsüz aşkıyla ilgili olarak “Rivayet muhtelif ama maksut bir.” Katip Yusuf Kâmil Bey, atandığı yeni işine başlamak için Mısır’a doğru yola çıktığında, o yolun sonunda kendisini yeni işinden de önemli, yepyeni bir yaşamın beklediğini elbette bilmiyordu.

Fakat orada Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın kızı Zeynep Sultan’la karşılaştığında, yalnızca yaşamı boyunca değil, yaşam sonrasının sonsuzluğunda da ondan ayrı olamayacağını çok iyi biliyordu. Bir şeyi daha biliyordu Katip Yusuf Kâmil Bey: Âşık olduğu Zeynep Hanımefendi’nin de aynı duygular içinde olduğunu...

Çünkü Zeynep Hanımefendi de, İstanbul’dan gelen bu katip beye âşık olmuştu ve... O da biliyordu artık, yaşamının da, yaşamı sonrasının da Yusuf Kâmil Bey’siz olamayacağını.. .

Varlığı böylesi yüce aşklarda ortaya çıkan bir engel, Zeynep Hanımefendi’yle Yusuf Kâmil Bey’in aşklarında da ortaya çıktı.

Hatta bu engel, ikisinin ortasına girdi, ikisini iki yana ayırdı.

Bu engel, okuma yazma bile bilmediği ileri sürülen Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın kendiydi.

Kızının, bir katibe olan aşkına “Baba” kimliğiyle karşı çıkan Mehmet Ali Paşa, yaşamındaki ilk “karşı duruş”unun yenilgisini kızından aldı. Kızı, aşkının büyüklüğü yanında “baba sevgisi”, “baba saygısı”, hatta “baba korkusu”nu görmezden gelmiş ve tüm bu engellerin üstünden yürüyerek kendini, ortak savaşımlarının “muzaffer kahramanı”nın kollarına atmıştı.

Mehmet Ali Paşa, kızının bu zaferini bir tutsak çaresizliğiyle olduğu denli, bir “baba olgunluğu”yla da kabul etmek zorunda kaldı.

Ve “damat adayı”nın elinden tutarak, onun önce makamını yükseltti, sonra da o eli, “iyilik perisi” olarak anılan kızının eliyle birleştirdi.

Zeynep Hanımefendi ile Yusuf Kâmil Bey’in aşklarına yaraşır görkemdeki düğünleriyle, görkemli bir aşk öyküsü de noktalanmış oldu.

Fakat çok geçmeden “hava birden bulutlandı, karardı” ve iki âşık karı koca, sinsi bir kara kedinin aralarına girmesiyle birbirlerinden ayrıldılar.

Bu kara kedi, Mehmet Ali Paşa’nın torunu ve yönetimde etkin bir yeri olan Abbas Hilmi Paşa’ydı. Eniştesi Yusuf Kâmil Bey’in Fransız yanlısı olduğunu da ileri süren Abbas Hilmi Paşa, teyzesiyle eniştesini ayırmayı başarabilmişti; ama Padişah Abdülmecid’in araya girmesiyle daha sonra onların yeniden biraraya gelmelerini de sağlamıştı.

Bu konuda Abdülmecid’in başlattığı girişimi daha sonra Sultan Abdülhamid sürdürmüş ve iki âşık, kısa aralıklarla Mısır’dan İstanbul’a getirildiler ve nikahları tazelenerek, yeniden evlendirildiler.

Eşinden ayrı kaldığı sürede paşalığa yükselen ve artık Yusuf Kâmil Paşa olarak anılan damada bu nikah tazelenmesi olayında Londra Büyükelçisi Mustafa Reşit Paşa, Zeynep Hanımefendi’ye de Şeyhülislam Arif Hikmet Bey vekil olmuşlardı.

Uzun bir ayrılıktan sonra bu kez İstanbul’da birbirlerine kavuşan çift, el ele vererek İstanbul’u hayır yapıtlarıyla donatmaya başladılar.

Zeynep Kâmil Hastanesi, işte onların bu yapıtlarından biridir.

Zeynep Kâmil Hastanesi, Yusuf Kâmil Paşa ile eşi Zeynep Hanımefendi tarafından, yaşadıkları semtteki özel mülklerinde, hastalara ücretsiz hizmet vermek amacıyla yaptırılmıştır.

İstanbul’un ilk özel hayır kurumu kabul edilen bu hastane 1862 yılında yapılmıştır. Hastane binasının ön cephesindeki kitabede “fihi şifaun li’n nas” “onda insanlar için sağlık vardır” yazısı (Nahl suresi 69. ayet) hâlâ okunabilmektedir. 1933’te İstanbul Belediyesi’ne devredilen hastane, 1935’te doğumevine dönüştürülmüş, 1982’de ise İstanbul Belediyesi tarafından Sağlık Bakanlığı’na devredilmiştir. Bugün, ilk yapının yanında yer alan binalardaki birimleriyle birlikte TC Sağlık Bakanlığı Zeynep Kâmil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi adıyla hizmetini sürdürmektedir.

Yumuşak kalpli Zeynep Kâmil Hanım’ın yaptırdığı taş bina, yapısındaki zarif görünümünü bugün de korumaktadır.

Bahçede, manolyaların, köknarların ve dalları birbirini kucaklayan dev çam ağaçlarının arasında bir türbe var. Zeynep Kâmil Hanım’ın şıklığını ve konuk gelecek özeniyle bir prenses elinin az önce değdiği duygusunu köşe vitrinlerinde yaşatan, loş; ama aydınlık bir türbe... Kapısındaki kilit paslanmış; ama o kilitte bile “İyilik nedir?” sorusunun yanıt anahtarı var.

Aşk ise... Aşk, ölüme bile meydan okumak yüceliği değil midir? Ölüm, her gün Zeynep Kâmil’in bahçesindeki bu türbede aşka yeniliyor. Yaşam teşekkür ediyor yan yana uyuyan sevgililere. .. Onların türbelerinin birkaç adım ötesindeki binada yeni doğan çocukların sesleriyle yaşam, her gün yeniden ve durmaksızın alkışlıyor Zeynep ile Kâmil’i...

ÇaKıR- çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:28 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.