www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 03-13-2006, 03:38 PM   #1
KaRaYeL
ÇaKaL Üye
 
KaRaYeL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Jan 2006
Konum: Bumerang Cehennemi
Yaş: 40
Mesajlar: 1,137
Teşekkür Etme: 49
Thanked 443 Times in 153 Posts
Üye No: 7515
İtibar Gücü: 1870
Rep Puanı : 23286
Rep Derecesi : KaRaYeL has a reputation beyond reputeKaRaYeL has a reputation beyond reputeKaRaYeL has a reputation beyond reputeKaRaYeL has a reputation beyond reputeKaRaYeL has a reputation beyond reputeKaRaYeL has a reputation beyond reputeKaRaYeL has a reputation beyond reputeKaRaYeL has a reputation beyond reputeKaRaYeL has a reputation beyond reputeKaRaYeL has a reputation beyond reputeKaRaYeL has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Thumbs up Evliliğin iyi gitmesi için uzman önerileri ..13.03.2006

Evliliğin iyi gitmesi için uzman önerileri






Marmara Üniversitesi (MÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Z. Sungur, ''görme kusuru'' olarak tanımladığı aşkın ''hayali ve düşsel birlikteliği'' temsil ettiğini belirterek, evliliğin iyi gitmesinin ise ''eşlerin ilişkiyi romantik bir rüya gibi algılamalarını azaltmakla'' mümkün olacağını bildirdi.

Prof. Dr. Sungur, çoğu ilişkinin aşık olma dönemi ile başladığını vurgulayarak, şunları söyledi: ''Bu dönem 'görme kusuru' dönemi olarak da tanımlanabilir. Partnerlerin birbirlerinin temel mutluluk kaynağı oldukları ve neredeyse birbirleri için için doğduklarını düşündüklerinden, aşık olma dönemi aynı zamanda 'hayali ve düşsel birlikteliği' de temsil etmektedir. Hatta öylesine bir beraberlikleri vardır ki, bu beraberlikte sözcüklere bile ihtiyaçları yoktur. Tehlike burada başlar, çünkü ilişki artık sözcük öncesi veya sözcük ötesi olmuştur. Benzerlikler, konuşulmadığı sürece kalıcı olacaktır.''

Bu tür düşsel birlikteliğin evliliğe kadar gidebildiğini kaydeden Prof. Dr. Sungur, evliliğin de ''tüm hayal kırıcı sonuçlarına karşın halen dünyanın en büyük gönüllü organizasyonu'' olduğunu dile getirdi.

Prof. Dr. Sungur, evlilikte ise partnerlerin ''aşık olduğunuzda konuşmayın, çünkü sözcükler idealize edilmiş birlikteliği olumsuz etkileyip bozabilir'' kuralını unutarak daha çok konuşmaya başladıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sözcükler tehlikeli olmaya, aşkla başlayan görme kusuru evlilik aracılığıyla düzelmeye, birliktelik tehdit altına girmeye başlar. Yıllar geçtikçe aynı eş, mutsuzluğun kendisi bile olabilir. Hatta eş, artık dışarıda yağan yağmurun da nedenidir... Evlilik ilişkisinin iyi gitmesi, ancak eşlerin ilişkiyi romantik bir rüya gibi algılamalarını azaltmak (ortadan kaldırmak değil) ve birbirlerinin bireysel gereksinimleri, beklentileri ve tepkilerinin kendilerine özgü, emsalsiz özelliklerini daha çok görmeleriyle gerçekleşebilir.''

Cinsiyetlerin savaşından kazanılacak çok az şey olduğuna da işaret eden Prof. Dr. Sungur, ''Erkek ve kadınlar genetik farklılıklar ile dünyaya geliyor, ardından aynı farklılıklar kültür-gelenekler ve sosyal rollere ilişkin söylemlerle besleniyorsa, doğal olarak farklı beklentiler içerisinde olacaklar. Çiftlerin bu farklılığı anlaması, eşlerin daha iyi iletişim kurabilmesi için bir gereksinim durumuna gelmektedir'' dedi.




KADIN VE ERKEKLER ARASINDAKİ TEMEL FARKLILIKLAR


MÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Dr. Sungur, evlilik ilişkisinde kadınlar ve erkekler arasındaki temel farklılıklara ilişkin de şunları söyledi:

"Sosyal ve aile içi roller yönünden bakıldığında kadınlar, halen besleyen-bakım veren rollerinde olduklarından, aile üyeleri arasında ve çevreyle düzenli-anlamlı bağların oluşturulmasında önemli roller üstlenirler. Bu, kadınların 'ailenin iyilik hali ve bütünlüğü için daha çok özveride bulunmaları' anlamına gelir. Erkekler kadınlarla seks yaparken onlara bu yolla sevgi sunduklarını düşünürlerken, kadınlar yaşadıkları sevginin sonucu seksi sunmayı tercih ederler.Erkekler insanlar yerine olayları (iş hayatı, spor, yemek, bilgisayar, otomobil), kadınlar ise bilgi alma ve ilişki kurabilme gibi amaçlarla insanları konuşmayı yeğler. Erkekler bilgi verip detay vermemeyi tercih ederken, kadınlar bilgiden çok duygu ve detay verme eğilimindedir. Erkekler sorun çözme ile uğraşırlarken nadiren yardım isteme ve yön sorma eğilimindeyken, kadınlar yardım istemeye açıktır ve yön sormaktan çekinmezler. Erkekler 'yarışma', kadınlar ise 'işbirliği' eğilimindedir.''
KaRaYeL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Tan: Baker Raporu'nun teşhiş ve önerileri yerinde13 Aralık 2006 CaKaLBoT Eskiler (Arşiv) 0 12-13-2006 03:47 PM
Formda kalmak için öğün önerileri CaKaLBoT Eskiler (Arşiv) 2 09-13-2006 01:59 AM
Osmaniye: Şehit Uzman Çavuş'un Ailesi Yasta[22.07.2006 15:20:00] CaKaLBoT Eskiler (Arşiv) 2 07-22-2006 03:52 PM
Niğde: Şehit Uzman Çavuş'a Son Görev[20.07.2006 17:31:00] CaKaLBoT Eskiler (Arşiv) 0 07-20-2006 05:32 PM
Uzman doktorlar için acil nöbet havuzu Karizmatix Eskiler (Arşiv) 1 03-19-2006 03:37 AM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:14 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.