Olmayan adacık için Edirne batıyor

[Bostandere]

Türk-Bulgar Suakacağı Barajı 1968’den beri gündemde. Yani tam tamına 38 yıl. Ve tam 38 yıldır yapılacak baraj üzerinde meydana gelecek adacığın hangi ülkeye ait olacağı konusunda ısrarla anlaşma sağlanamadığından, her kapak açılışında koca Edirne biraz daha suya gömülüyor.

Edirne’nin sel felaketi yaşamasının nedenlerinden birisinin, Meriç Nehri’nin kollarından Tunca üzerinde 1968 yılından beri Suakacağı Barajı’nın bir türlü inşa edilememesi olduğu ortaya çıktı. 38 yıldır gündemde olan, halen fizibilite çalışmaları süren ve son yıllarda teknik çalışmaları hızlandırılan Suakacağı Barajı’nın Türkiye ile Bulgaristan sınırında yapılması planlanıyor. Buna göre barajın beton gövdesi Türkiye tarafında, gölet kısmı ise Bulgaristan tarafında kalacak. Sınırda ortaklaşa inşa edilecek baraj nedeniyle meydana gelecek adacığın hangi ülkeye ait olacağı konusunda iki ülke arasında bir çözüme ulaşılamaması ise baraj yapımının önündeki engellerden birisi. Bulgaristan tarafı gölet kesimi kendi tarafında olacağı için adacığın da kendisine ait olmasında ısrar ediyor. Türk tarafıysa adacığın ortak kullanılmasını istiyor.

DIŞİŞLERİ: ŞART

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, söz konusu barajın yapılmasının Edirne’nin karşı karşıya kaldığı sel felaketinin önlenmesinde önemli rol oynayacağını ifade etti. Tan dünkü basın toplantısında, "Son gelişmeler, Meriç’in kollarından olan Tunca Nehri üzerinde iki ülke ortaklığında inşa edilecek olan Suakacağı Barajı’nın yapımının önemini ve aciliyetini ortaya koyuyor" dedi. Türkiye’nin Bulgar makamları nezdinde gereken girişimleri yaptığını doğrulayan Tan, halen var olan erken uyarı sisteminin havza geneli bazında işletilmesi için iki ülke arasında bir komisyon kurulmasına yönelik çalışmaların da sürdüğünü söyledi.

AYNI SIKINTILAR

Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Mehmet Gücük de, sel felaketinin önlenebilmesi için Meriç’in kolları olan Tunca ve Arda nehirleri üzerinde daha fazla baraj yapılmasının şart olduğunu bildirdi. Bulgaristan’ın Yukarı Arda bölgesinde yeni baraj yapma planları olduğunu belirten Gücük, Bulgar makamlarından yağış olmadığı zamanlar baraj kapaklarının belirli zamanlarda açılarak baraj göletlerinin boşaltılmasının istendiğini bildirdi.

Afet bölgesi olsun

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Edirne’nin derhal afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini belirterek, "Edirne’yi boynu bükük kendi halinde terk edilmiş bırakamayız" dedi. Baykal ve bazı milletvekilleri, nehir taşkınlarıyla ilgili incelemelerde bulunmak üzere helikopterle Edirne’ye geldi. Karaağaç Mahallesi’ne ise zırhlı araçla gidebildi. Edirne’nin "kaderine teslim edilmiş" bir kent görüntüsü verdiğini ifade eden Baykal, öncelikli önlemler olarak, Tunca Nehri’nin yatağının açılması ve temizlenmesi, Suakacağı Baraj Projesi’nin bir an önce tamamlanması, bentlerin ve seddelerin yükseltilmesi gerektiğini kaydetti. Yaşanan taşkınlar nedeniyle can kaybının olmamasının sevindirici olduğunu belirten Baykal, halka yardım eden Türk Silahlı Kuvvetleri’ne de teşekkür etti.

Bakanlardan yardım sözü

BAYINDIRLIK ve İskan Bakanı Faruk Nafız Özak ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, taşkından zarar gören felaket bölgesini askeri kariyerle dolaşıp inceleme yaptı. Selzedelerin sorunlarını dinleyen iki bakan, en kısa zamanda yardım etme sözü verdi. Bakanlar mağdur olan vatandaşların zararlarının karşılanacağını da söyledi.

Teşekkürler Mehmetçik

54. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Halil Kalkanlı (kariyerde önde), mahsur kalanların kurtarılması ve halkın tüm ihtiyaçlarının karşılanması için birliklere talimat verdi, kendisi de çalışmaları denetledi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da, kendisini sular altındaki Karağaç Mahallesi’ne götüren askerlerin elini sıkarak teşekkür etti.

Sofya, Arda’daki kapakları kapattı

Bulgaristan'ın baraj kapaklarını açmasıyla birlikte taşan Meriç, Tunca ve Arda nehirlerinde debinin düşmeye başlaması Edirnelilere biraz olsun nefes aldırdı.

Yaptıkları görüşmeler sonucu, Bulgar yetkililerin barajlardan su bırakılmayacağını söylediklerini belirten DSİ 11. Bölge Müdürü Numan Gündüz, "Bulgar yetkililer, Arda Nehri üzerindeki baraj kapaklarını kapattıklarını söyledi. Edirne’de yarın beklenen sağanak yağış, nehirlerin debisinin etkilemeyecek. Nehirlerin su debisi düşmeye başladı" dedi. Dün saat 10.00’da yapılan ölçümlere göre Arda 653 metreküp, Meriç bin 599 metreküp, Tunca ise 148 metreküp debiye düştü. Su debisinin artması ve yoldaki çökmeler nedeniyle dün ulaşıma kapatılan Lozan Caddesi, zırhlı araçların geçişine açıldı. Kapıkule ve Pazarkule sınır kapılarından geçişler halen yapılamazken, geçişler Hamzabeyli Sınır Kapısı’ndan sağlanıyor.

DOĞUM SANCISI

Karaağaç Mahallesi’nde oturan 18 yaşındaki 8 aylık hamile Ceylan Haydarlık’un doğum sancılarının tutması üzerine yardımına askeri ekipler yetişti. Karaağaç Mahallesi’nde evlerini su basan 115 kişi dün geceyi Mustafa Necati İlköğretim Okulu’nda geçirdi.

Yunanlılar, Türk tarafındaki seti onardı

Meriç Nehri’nin taşması üzerine Türk-Yunan-Bulgar hududundaki Nea Vissa köyü sakinlerinden bazıları kum torbaları ve çakıl taşlarıyla set çekmek üzere sınır ihlali yaparak Türk tarafına geçtiler.

Yunanistan’da yayınlanan Etnos Gazetesi’nin "diplomatik korku filmi" benzetmesi yaptığı haber üzerine Hürriyet’in telefonla görüştüğü Nea Vissa Belediye Başkanı Evangelos Maraslis, "Eğer Türk tarafındaki seti onarmasaydık, 2 bin kişinin yaşadığı 700 haneli köyümüz sular altında kalacaktı. Seti onarmak için önce yardım istedim. Hiç cevap gelmeyince yanıma köy sakini 30 genci alıp karşı tarafa geçtik. Yaklaşık 300 metre ilerideki seti onardık. Bu arada Türk köylüler de gelip bize yardımcı oldular. Hatta bize teşekkür ettiler. Sonra geri döndük" dedi.

UMURUMDA DEĞİL

Maraslis, yaptığının sınır ihlali olduğunu hatırlattığımızda ise "Biliyorum. Zaten yakalanıp hapsedilme riskini göze almıştım. Yaptığımız işle hem Nea Vissi hem de karşıdaki Türk köyleri kurtuldu. Şimdi başıma ne gelecek umurumda değil" cevabını verdi. Kumçiftlik kasabasında Meriç Nehri’nin taşması üzerine alınacak tedbirleri konuşmak için Hasköy ve Evros valileri ile görüşen Edirne Valisi Nusret Miroğlu ise sınır ihlalinden habersiz olduğunu belirterek şunları söyledi: "Üçlü toplantıda bizim sette yırtılma olduğunu söylediler. Ben de DSİ müdürü ile konuştum. DSİ müdürü o bölgeye araç giremediğini ve insan gücüyle yırtığı onaracaklarını belirtti."