Ekonomi büyüdü...

Hadise İzmir'de yaşanıyor.
Çok ünlü bir beyaz eşya markasının prestijli bayisi.
Hatırı sayılır esnaf.
İki semtte kocaman mağazası var.
Müşterisinin haddi hesabı yok.
Bir sabah...
Mağazalar boş.
Piyasaya 3 trilyon lira takıp, kaçmış arkadaşlar...
Ara ki, bulasın.




Çok duyacağız bu tür haberleri artık...




Buzdolabının morgıç'ını yaparsan böyle olur çünkü.




36 ay taksitle buzdolabı satıyorlar.
Hatta, malı verip, "taksitlere 6 ay sonra başla" diyorlar.
Alan adam, üstüne, kredi kartından 12 taksit daha yapıyor.
Sonra ne oluyor?
Buzdolabı alanların bir bölümü kaçıyor.
Buzdolabı alanların bir bölümü kaçınca, buzdolabı satan da kaçıyor.




Bakın ben size iki rakam vereyim.
2005'te kepenk kapatan esnaf sayısı, 282 bin.
2006'nın sadece ilk 6 ayında kepenk kapatan esnaf sayısı, 194 bin.
Neden?
Para yok ortada, para.
Elden ele senet geziyor...
Onu da ödeyen yok.




Merkez Bankası verilerine göre, "protesto edilen" senet rakamları şunlar...
2003 yılında 907 trilyon lira.
2004 yılında 1.6 katrilyon lira.
2005 yılında 2.8 katrilyon lira.
Başka?
Çeklere bakalım...
Yine Merkez Bankası verilerine göre, "karşılıksız çıkan" çek sayısı şu...
2003 yılında 2.7 milyon adet.
2004 yılında 3.6 milyon adet.
2005 yılında 4.6 milyon adet.




Her yıl katlanarak artıyor...
Takan takana.




Hani derler ya...
"Odadan son çıkan ışıkları söndürsün" diye...
Yere göğe sığdırılamayan, "büyüdü" denilen ekonominin hali aslında bu.