![]() |
![]() |
#1 |
Banned
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Yaş: 39
Mesajlar: 1,836
Teşekkür Etme: 60 Thanked 248 Times in 100 Posts
Üye No: 23664
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : 11921
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kırdın mı incittin mi birilerini?
Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler. Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda? Yeniden düşünmeliyim Dostluklarımı, ilişkilerimi Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mi kaldı Yitirdim mi yoksa masumiyetimi? Borçlarımı ödedim mi? Doğru seçtim mi soruların fiillerini? Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış, giysilerim ütülü, odam düzenli mi? Geri verdim mi aldıklarımı: Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları,Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi? Yokladım mi duygularımı Hala sevebiliyor muyum insanları? Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma ovmalı umutları Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım Mevsim sonu dostlarım, işporta mali ayrılıklar Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zumlalar Gece telefonları, issiz konuşmalar Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey O kadar çok anlattım ki Kendime kaldım anlatmaktan... Bunaldım kendisiyle boğuşmasını Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan, Ofset duyarlılıklardan Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum 'içtenliğin' yada 'dünya görüsünün' kirletmediği Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanları vitrin camlarına yansıyan yüzlerde Bilmiyorum kalmış midir adresini yüzlerinde taşıyan insanlar Hala bir umut var midir? Çıkmaz bir sokağa benzeyen bu avare avunması vitrinlerde Ne çıkmaz sokaktayım nede mutsuz Sadece rüzgarlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar Açık denizlerde nice yolculuklara yelken açarken Kış güneşinin mutlu ettiği bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız Sere serpe ve keyifli olmak tek isteğim ve dileğim senin ve benim, yani bizim için... Murathan Mungan |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Banned
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Yaş: 39
Mesajlar: 1,836
Teşekkür Etme: 60 Thanked 248 Times in 100 Posts
Üye No: 23664
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : 11921
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Neredesin ey şevketli Sultanım Abdulhamid Han?..
Feryadım varır mı bariğahına Ölüm uykusundan bir lahza uyan Şu nankör milletin bak günahına Tarihler ismini andığı zaman, Sana hak verecek ey koca Sultan Biz idik utanmadan iftira atan Asrın en siyasi Padişahına Divane sen değil meğer bizmişiz Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz Sade deli değil biz edepsizmişiz Tükürdük atalar kıblegahına Sonra cinsi bozuk ahlakı fena Bir sürü türedi girdi meydana Nereden çıktı bunca veled-i zina Yuh olsun hem onların ervahına Bunlar halkı didik didik dittiler Katliama kadar sürüp gittiler Saçak öpmeyenler secde ettiler Tükürün onların pis külâhına Sen hafiyelere güvendin ancak Bunlar her tarafa kurdu salıncak Eli yüzü kanlı bir sürü alçak Kement attı dehrin mehrul mahine Milliyet davası fıska büründü Ridai diyanet yerde süründü Türkün ruhu zorla asi göründü Hem peygamberine hem Allah’ına O itler nedense bana saldırmazdı Belâlı idi başım kimse almadı Seyirden başka işte kalmadı Gurbet ellerin bu seyyahına Çok kimseye şimdi vatan mezardır Herkesin beladan nasibi vardır Selametle eren pek bahtiyardır Bu yeni yeldanın şen sabahına Haddi yok açlıkla derde girenin Sehpayı kazaya boyun verenin Lanetle anılan cebabirenin Bu rahmet okuttu en küstahına Bugün varsa yoksa mim kemal Şöhretine oldular fuzulî dellal… Alem-i manadan bakta ibret al !!! Uğursuz talihin şu kemrahına Tahriklere yeltenip tacı tahtına Sınadı bu millet karabahtını Denedi sillenin mermi-sethini Rahmeyle sultanım dilsiz ahına Şair: Ali Rıza Tevfik, İttihat ve Terakki Cemiyeti Lideri… |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Banned
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Yaş: 39
Mesajlar: 1,836
Teşekkür Etme: 60 Thanked 248 Times in 100 Posts
Üye No: 23664
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : 11921
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, malmı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mı olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı? Victor Hugo |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Banned
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Yaş: 39
Mesajlar: 1,836
Teşekkür Etme: 60 Thanked 248 Times in 100 Posts
Üye No: 23664
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : 11921
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne... ' O olmazsa yasayamam.' demeyeceksin. Demeyeceksin işte.. Yasarsın çünkü. öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.. çok sevmeyeceksin mesela..O daha az severse kırılırsın...Ve genellikle o daha az sever seni, senin onu sevdiğinden.. çok sevmezsen çok acımazsın.. çok sahiplenmeyince çok ait de olmazsın hem... çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini... Hatta elini, ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin..Senin değillermiş gibi davranacaksın.. Hem hiçbir şeyin olmazsa kaybetmekten de korkmazsın..Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. çok eşyan olmayacak mesela evinde..Paldır küldür yürüyebileceksin.. ille de bir şeyi sahipleneceksen, çatıların, gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin. Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları... Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak..' O benim ' diyeceksin.. Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin.. Mesela gökkuşağı senin olacak. ille de bir şeylere ait olmak istiyorsan, renklere ait olacaksın..Mesela turuncuya ya da pembeye.. Ya da cennete ait olacaksın..çok sahiplenmeden..çok ait olmadan yaşayacaksın... Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi hem de hep senin kalacakmış gibi hayat... ilişik yaşayacaksın...Ucundan tutarak.... Can YÜCEL |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2006
Konum: Napcan!??
Mesajlar: 7,221
Teşekkür Etme: 75 Thanked 78 Times in 60 Posts
Üye No: 24380
İtibar Gücü: 2840
Rep Puanı : 3451
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Teşekkürler Paylaşım İçin..
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Banned
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Yaş: 39
Mesajlar: 1,836
Teşekkür Etme: 60 Thanked 248 Times in 100 Posts
Üye No: 23664
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : 11921
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yavrum'a
Ey benim adını, Ey benim yumuk ellerinin tadını bilmediğim, Ey benim öpüp; yüzünü kaşını, gözlerinin yaşını Dudaklarımla silmediğim yavrum! Belki o kadar tatlı ki gözlerin Rüyasız uykulara benziyor. Belki ılık, serin, baharda sulara benziyor. Belki yıldızsız ******* gibi kara, Belki cevapsız bilmeceler gibi derin Benziyor ufuksuz ufuklara! Ellerin avucumda, adın dilimin ucunda. Oğlum Demir, hayır belki kızım Svetlana. Ne yazık, ne yazık ki sana bir defacık olsun bakamadım. Gözlerine su gibi, uyku gibi akamadım... Ey benim adını Ey benim yumuk ellerinin tadını bilmediğim, Ey benim öpüp yüzünü kaşını, gözlerinin yaşını, Dudaklarımla silmediğim Yavrum.... Nazım Hikmet Ran |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Banned
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Yaş: 39
Mesajlar: 1,836
Teşekkür Etme: 60 Thanked 248 Times in 100 Posts
Üye No: 23664
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : 11921
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bana aldanmayın!
Yüzüm bir maskedir, Sizi aldatmasın. Binlerce maskem var, Çıkarmaya korktuğum, Ve Hiçbiri ben değilim... Olmadığımı göstermek İkinci doğam oldu. "Kendinden emin biri" dersiniz, Sanki; güllük gülistanlık Benim için herşey... Adım güven belirtir, Ve Oyunumun adı; "Ağırbaşlılık" tır. İçimde ve dışımda denizler sakin, Her şeyin kumandanı ben... Kimseye gereksinme duymayan Ben... Fakat, inanmayın bana, Lütfen! Herşey dışta, düzgün ve cilalı Hiç yıpranmayan, her zaman saklayan O maske! Altta ne güven ne de rahatlık... Altta, Karışıklık, korku ve yalnızlık içinde bocalayan Gerçek ben! Ama saklarım bu gerçeği savunuculukla. Kimsenin bilmesini istemem... Zayıf taraflarımı düşündükçe Titrer ve sararırım... Ya başkaları görürse iç dünyamı... Gerçek ben ve yalnızlığımı! İşte; Maskelerimi onun için takarım... Onun için, arkalarına saklanacak Maskeler yaratırım... Onlar; Gösterişte kullanabileceğim Parlatılmış yüzlerim. Beni korur, bakan gözlerden. Beni olduğum gibi kabul edecek, Sevecek Bakışları bulamazsam, Solacak kuruyacak gerçek ben... Ve Ben bunu biliyorum. Beni kendi maskelerimden kurtaracak, Kurduğum hapishaneden kaçıracak Diktiğim engellerden aşıracak, Beni seven, Beni anlayan Bakışlar olacak. Bana, "Sen değerlisin" diyecek, "Maskesizken daha bir insansın" "Daha yakın, daha bir dostsun" Diyecek bir bakışa Beni gören bir bakışa Muhtacım... Benim yanıma sokulman kolay olmayacaktır! Uyarırım seni dost! Uzun yıllar kendini yetersiz hissetmiş ben, Sana kendini kolayca açamayacaktır. Bütün gücümle tutunacağım maskelerime Ne kadar sokulursan yakınıma, O denli şiddetli geri iteceğim seni. Kim olduğumu merak ediyor musun? Hiç merak etme. Ben, çevrendeki Her erkek ve kadınım. Maske takan her insanım. Charles C. Finn Çeviri: Doğan Cüceloğlu |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Banned
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Yaş: 39
Mesajlar: 1,836
Teşekkür Etme: 60 Thanked 248 Times in 100 Posts
Üye No: 23664
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : 11921
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Atatürk'ten son mektup Siz beni halâ anlayamadınız . Ve anlamayacaksınız çağlarca da... Hep tutturmuş "Yıl 1919, Mayıs'ın 19'u" diyorsunuz. Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz . Mustafa Kemâl'i anlamak bu değil, Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil. Bırakın o altın yaprağı artık, bırakın rahat etsin anılarda şehitler. Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin. Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin ? Mustafa Kemâl'i anlamak yerinde saymak değil. Mustafa Kemâl'in ülküsü, sadece söz değil. Bana, muştular getirin bir daha, uygar uluslara eşit yeni buluşlardan.. Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı ? Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı ? Mustafa Kemâl'i anlamak avunmak değil, Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil. Halâ, o, acıklı ağıtlar dudaklarınızda, halâ oturmuş, 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz . Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın ! Uluslar, fethine çıkıyor, uzak dünyaların.. Mustafa Kemâl'i anlamak gözboyamak değil, Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.. Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız ; laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil. Bilim ağartsın saçlarınızı.. Kitaplar.. Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar... Mustafa Kemâl'i anlamak ağlamak değil, Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil. Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü.. Görüyorum ki, halâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş, birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken. Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen ? Mustafa Kemâl'i anlamak itişmek değil, Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil. Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla. Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla. Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister, paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter ! Mustafa Kemâl'i anlamak aldatmak değil, Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil M. Kemal ATATÜRK |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Banned
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Yaş: 39
Mesajlar: 1,836
Teşekkür Etme: 60 Thanked 248 Times in 100 Posts
Üye No: 23664
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : 11921
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() HAZİRAN'DA ÖLMEK ZOR.......
işten çıktım sokaktayım elim yüzüm üstümbaşım gazete sokakta tank paleti sokakta düdük sesi sokakta tomson sokağa çıkmak yasak sokaktayım gece leylâk ve tomurcuk kokuyor yaralı bir şahin olmuş yüreğim uy anam anam haziranda ölmek zor! havada tüy havada kuş havada kuş soluğu kokusu hava leylâk ve tomurcuk kokuyor ne anlar acılardan/güzel haziran ne anlar güzel bahar! kopuk bir kol sokakta çırpınıp durur çalışmışım onbeş saat tükenmişim onbeş saat acıkmışım yorulmuşum uykusamışım anama sövmüş patron ter döktüğüm gazetede sıkmışım dişlerimi ıslıkla söylemişim umutlarımı susarak söylemişim sıcak bir ev özlemişim sıcak bir yemek ve sıcacık bir yatakta unutturan öpücükler çıkmışım bir kavgadan vurmuşum sokaklara sokakta tank paleti sokakta düdük sesi sarı sarı yapraklarla birlikte sanki dallarda insan iskeletleri asacaklar aydemir'i asacaklar gürcan'ı belki başkalarını pis bir ota değmiş gibi sızlıyor genzim dökülüyor etlerim sarı yapraklar gibi asmak neyi kurtarır sarı sarı yaprakları kuru dallara? yolunmuş yaprakları kırılmış dallarıyla ne anlatır bir ağaç hani rüzgâr hani kuş hani nerde rüzgârlı kuş sesleri? asılmak sorun değil asılmamak da değil kimin kimi astığı kimin kimi neden niçin astığı budur işte asıl sorun! sevdim gelin morunu sevdim şiir morunu moru sevdim tomurcukta moru sevdim memede ve öptüğüm dudakta ama sevmedim, hayır iğrendim insanoğlunun yağlı ipte sallanan morluğundan! neden böyle acılıyım neden böyle ağrılı neden niçin bu sokaklar böyle boş niçin neden bu evler böyle dolu? sokaklarla solur evler sokaklarla atar nabzı kentlerin sokaksız kent kentsiz ülke kahkahanın yanıbaşı gözyaşı işten çıktım elim yüzüm üstümbaşım gazete karanlıkta akan bir su gibi vurdum kendimi caddelere hava leylâk ve tomurcuk kokusu havada köryoluna havada suçsuz günahsız gitme korkusu ah desem eriyecek demirleri bu korkuluğun oh desem tutuşacak soluğum asmak neyi kurtarır öldürmek neyi yaşatmaktır önemlisi güzel yaşatmak abeceden geçirmek kıracın çekirgesini ekmeksiz yuvasız hekimsiz bırakmamak ah yavrum ah güzelim canım benim / sevdiceğim bitanem kısa sürdü bu yolculuk n'eylersin ki sonu yok! gece leylâk ve tomurcuk kokuyor uy anam anam haziranda ölmek zor! nerdeyim ben nerdeyim ben nerdeyim? kimsiniz siz kimsiniz siz kimsiniz? ne söyler bu radyolar gazeteler ne yazar kim ölmüş uzaklarda göçen kim dünyamızdan? asmak neyi kurtarır öldürmek neyi? yolunmuş yaprakları ve kırılmış dallarıyla bir ağaç söyler hangi güzelliği? kökü burda yüreğimde yaprakları uzaklarda bir çınar ıslık çala çala göçtü bir çınar göçtü memet diye diye şafak vakti bir çınar silkeledi kuşlarını güneşlerini: «oğlum sana sesleniyorum işitiyor musun, memet, memet!» gece leylâk ve tomurcuk kokuyor üstümbaşım elim yüzüm gazete vurmuşum sokaklara vurmuşum karanlığa uy anam anam haziranda ölmek zor! bu acılar bu ağrılar bu yürek neyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklar bu ağaçlar niçin böyle yapraksız bu ******* niçin böyle insansız bu insanlar niçin böyle yarınsız bu niçinler niçin böyle yanıtsız? kim bu korku kim bu umut ne adına kim için? «uyarına gelirse tepemde bir de çınar» demişti on yıl önce demek ki on yıl sonra demek ki sabah sabah demek ki «manda gönü» demek ki «şile bezi» demek ki «yeşil biber» bir de memet'in yüzü bir de güzel istanbul bir de «saman sarısı» bir de özlem kırmızısı demek ki göçtü usta kaldı yürek sızısı geride kalanlara nerdeyim ben nerdeyim? kimsiniz siz kimsiniz? yıllar var ki ter içinde taşıdım ben bu yükü bıraktım acının alkışlarına 3 haziran '63'ü bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta bir kırmızı gül dalı iğilmiş üzerine yatıyor oralarda bir eski gömütlükte yatıyor usta bir kırmızı gül dalı iğilmiş üzerine okşar yanan alnını bir kırmızı gül dalı nâzım ustanın gece leylâk ve tomurcuk kokuyor bir basın işçisiyim elim yüzüm üstümbaşım gazete geçsem de gölgesinden tankların tomsonların şuramda bir çalıkuşu ötüyor uy anam anam haziranda ölmek zor! Hasan Hüseyin |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Banned
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Yaş: 39
Mesajlar: 1,836
Teşekkür Etme: 60 Thanked 248 Times in 100 Posts
Üye No: 23664
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : 11921
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() SEVGİ
Çiçekler, meyveler gibi... Yaz, sonbahar ya da kış. Nedense duygu rüzgârları hep ilkbahara yakıştırılır. Coşkular, tutkular hep baharı simgeler. Gürül gürül akan sel sularına pek yaraşsa da bir mevsimle sınırlandırılamaz duygular. Ne zamanı ne de yeri vardır sevginin. Ne de kuralı... Ilık bir rüzgâr da olabilir, savurup götüren bir fırtına da. Buz gibi yalnızlıkları da yaşatır, sıcacık özlemleri de... Gün ışığı olur, süzülür yüreğinize, ısıtır kavurur belki de yakar. Yine de onu arar, ona koşar insanoğlu. Yakınsa da bıkmaz. Ya yüreğinde saklar sımsıkı ya da kaçırır parmaklarının arasından... Çünkü özgürdür sevgi. Tutsak edilmeyi sevmez. Neden ille de ilkbahar rüzgârları?... Oysa hemen ardından yaz gelir. Ve gerçek sevgi yaza daha yakındır. Yakan, kavuran yine de iyi ki var denilen sevgi... Buğday güneşsiz olgunlaşamaz. Ve sevgi, ekmek gibi, su gibi gerçeğidir insanın... Acı da çektirse, ısıtır, yüceltir, olgunlaştırır sizi. Anılarınızda neler var? Neler kaldı kocaman yazdan? Yüreğinizde sakladığınız yıldızlar mı? Yoksa bir mevsimlik Yaz duygusu mu? Hani yaz yağmurları gibi geçiveren... Olsun... Yaşanılan her güzelliğe saygı göstermek gerek. Yaşamının baharında olan da, Sonbahara doğru yol alan da ıslanabilir bu yağmurlardan. Olsun varsın. Sevgi yağmur gibi yağacaksa ve sırılsıklam ıslatacaksa sizi, bırakın yağsın gönlünce... Sevebilen bir yüreğiniz varsa, sevgiye saygınız da varsa eğer, dört mevsim bahar ve yazdır sizin için. Kışlardan korkmanıza hiç gerek yok! Sevgi kaynağınız ısıtır sizi... Suna TANALTAY |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Benden size Bazı kıvılcımlar.. | -h4mAchjj.`` | Cs 1.5 | 7 | 06-14-2010 02:21 AM |
Benden Size 3 Tane Fıkra | DAREDEVİL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 04-20-2007 04:55 PM |
benden size fuller | berkecan38 | Adult eski arşiv | 10 | 02-21-2007 01:55 AM |
Size Benden Bir Site... | HackeR | Adult eski arşiv | 2 | 05-16-2006 07:43 PM |