ÇAYIR SIÇRAYAN SIÇANI veya ARAP TAVŞANI

[F@sTaLaFisT@]

Çayır sıçrayan sıçanı», gayet yerinde olarak «kanguru sıçan» diye de adlandırılır. Bu hayvan bir sıçrayışta 3,5 metre atlayabilir. Ağırlığı 30 gram bile olmadığından, bu hafiflik sayesinde memeliler dünyasının atlama şampiyonudur.
Çayır sıçrayan sıçanı'nın ön ayakları ufak olmakla beraber, art bacakları, atlayabilmesi için adamakıllı uzamıştır. 7-8 santimlik vücudunun iki misli uzunluktaki kuyruğu, havadayken dengesini sağlar.
Bu hayvan, başka bakımlardan pek o kadar enteresan değildir. Rengi koyu sarı veya sarımsı kahvedir, sırtının ortasında koyu renk geniş bir şerit bulunur. Ayaklariyle karnı beyaz veya sarımsıdır; kuyruğunun ucunda siyah bir leke göze çarpar.
Çayır sıçrayan sıçanı, gerek *******i, gerekse güneş ışığında ayaktadır. Belli bir patika takip edecek yerde, istediği yönde ilerler. Kısa yerlere mükemmelen yüzebildiği için, bir havuz veya gölcük veya herhangi bir su birikintisi onu yolundan döndüremez.
Çayır sıçrayan sıçanı, yuvasını toprağın yüzünde yapar, fakat yurdu ıslak ve bataklık bir yerse, yuvasını, kuru kalması için otların ve çalıların arasına yerleştirir. Kışın beslenme zorluklarını, yılın altı ayını derin uykuda geçirerek giderir.
Kış uykusunu uyuduğu yer, don-çizgîsinin altındaki küçük bir yeraltı inidir. Hayvan buraya süzülerek kapısını kapar ve kuru otların arasında top olur. Artık ilkbahar ortılığı ısıtmcaya kadar derin uykusundan uyanmaz.


Yavru sıçrayan sıçanlar:

Sıçrayan sıçanlar'm çiftleşme mevsimleri mayıstır. Dört, beş, bazen de dokuz yavru otuz gün sonra yerin altındaki bir yuvada dünyaya gelir. Bunlar doğuşta sadece 1 gram olup, büyüklerine hiç benzemezler. Çıplak ve kör olduktan başka, bıyıkları yoktur, kuyrukları da nispeten kısadır. Üç hafta sonra gözleri görmeye, kulakları da duymaya başlar, bir üç hafta daha sonra ise 30 gramlık yetişkin ağırlıklarına erişirler.