![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bu gece yine uyuyamadım.
Uyumak istemedim belki de Hep seni düşündüm İnsafsız, kara vicdanlı… Beni Viceroy'dan ayıran Bon, Behmen… Ben asla yabancılardan yakınmadım Bana ne yaptıysa dostlar yaptı. Kız Kulesi'nde saklı sevgilim! Hiç mi vicdanın yok senin… Benim gibi birine yapılır mı bu! Sana gelebilmek için okyanusları aştım, Kirli sularını yuttum denizlerin Yılanbalıkları, köpekbalıkları, Ahtapotlarla savaştım. Sana hep gül getirmek isterdim Kalb bahçemden. Hep senin için çırpınıp durdum. Güneş bile kıskandı beni senden Ay yarıldı da yıldızları saldırttı üzerime. Yarasalar o hücredeki dostun Kanlı mendilini getirdi bana Güle gözyaşı oldu şebnem. Ama sen kapıyı bile açmadın yüzüme Günlerce kapıda beklettin beni. Aç dedim bir şey demedin. Halbuki ne güzel anılarımız vardı seninle. Hatırlıyor musun Malatya zindanlarını! Daha yeni ekmiştik çiçeklerimizi, Daha açmamıştı tomurcuklar. Tanımıyordu kimse bizi. Sırata benzer bir köprü üzerindeydik seninle. Adımız bile yoktu. Bir tek Nusret gardiyan anlardı bizi. Kızıl ve kara orduları saldırıyordu dört bir yandan Biz de tam dört inanmış adamdık hani! Herkesin kendisinden olmayı arzuladığı Dört inanmış adam! Sen o zamanlar daha küçüktün Üç dört yaşlarında haylaz bir çocuktun. Ama seni çok seviyorduk. Sen düşmanlarla boğuşuyorduk. Sen gülünce gülüyor, Sen ağlayınca ağlıyorduk. Sahi bir Ömer Abi'miz vardı anımsıyor musun? Bağırdı mı yer yerinden oynar, Ağladı mı alem ağlardı! O da seni çok severdi Senin yanında olmak için Ona vermiştik gönüllerimizi Senden habersiz, ama ölesiye bir aşktı bu. Biz vicdansız sen tün bunlardan habersiz, Parklarda oynarken Biz hücrelerde yeminini içmiştik aşkımızın Ölene kadar seni sevecek, Seni büyütecek, kollayacaktık. Sahi bir de resmini yapıştırmıştım Hücremin duvarına; Elinde silah koşuyordun. Altında bir de şiir yazmıştım! Ama ne yapayım söküp yırtmıştı Hüseyin gardiyan! Ben yazdım, onlar yırttılar, Ben çizdim, onlar yaktılar Ben inşa ettim onlar bozdular… Daha yüzünü bile görmeden Aşık olmuştuk sana. Yılmaz abi aşkını bile değiştirdi Senin uğruna. Ama yine yaranamadık sana her nedense! Seninle konuşabilmek için Dilini öğrenmeye çalıştım. Gramer sözlük… Hiç bir şeyim yoktu. Bir tek sözünü anlamak için Günlerce uyumadım. Kapına gelince sana seslenmek için Yıllarca feryad ettim. Sahi desene daha ne istiyorsun benden! Senden esirgediğim neyim kaldı benim Şimdi de beş kurban sundum sana! Hala doymadın mı kanıma! İnan sana duyduğum aşkı Dağlara duysaydım Kerem'in delmesine gerek kalmaz Tuz-buz olurdu. Secdeye kapanırdı önümde. Ama sen hala inatsın! Vampirler gibi kanımı emiyorsun. Neden Muaviye'ye özeniyorsun? Sen Ali'nin öğrencisi değil misin? Aliyle yaşamak, Ama Muaviye'nin varisi olmak Ne kötü bir miras! Kız yerin dibine batsın o lanet olası Kule'n! Hiç mi duymadın o dostun sözünü. Hiç mi ibret almadın "Bin Ay'dan! Neden avuçlara döküldü yıldızlar? Emin olduğun dostları kov, Güvenmediğin düşmanlarını yanına al öyle mi! Sen nasıl bu kadar kötü olabilirsin? Kendini bulunmaz Hint kumaşı mı sanıyorsun? Öyleyse yazıkla olsuna sana, Haram olsun sana uğruna verdiğim bunca emekler…
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|