![]() |
|
![]() |
#1 |
Forum Demirbaşı
![]() Üyelik Tarihi: Nov 2005
Konum: Ç.KALE/BİGA
Yaş: 44
Mesajlar: 5,907
Teşekkür Etme: 594 Thanked 2,624 Times in 685 Posts
Üye No: 3332
İtibar Gücü: 3931
Rep Puanı : 132808
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
|
![]() İhtisap Ağalığı ( Çarşı Ağalığı)
Konya’da ilk mahalli teşkilatın 1830 yılında Çarşı Ağalığı (İhtisap Ağalığı) adı altında kurulduğu belirtilmektedir. Bu teşkilatın 1876 yılında belediye teşkilatı haline dönüştürülmesiyle Konya İlk belediyesine sahip olmuştur. Konya Belediyesi’nin kuruluş tarihiyle ilgili olarak bazı kaynaklarda 1868 yılı verilmektedir.Belediye Başkanı olarak Muhasebeci Rahmi Bey’in adı geçmekte olup görevden ayrılış tarihi 1869’dur. 1869 -1876 yılları arasında herhangi bir belediye başkanı kaynakta belirtilmediğinden, Belediye’nin kuruluş tarihini 1876 olarak kabul etmek daha doğru olacaktır. Seyyahlar 1800 ve daha sonraki yıllarda Konya nüfusunu 15.000 - 20.000 arasında göstermiştir. 1853 yılında Konya’ya gelmiş olan Jeolog P.D. Techihatchef şehrin nüfusunun 22.500, 1890 yılında ise Seyyah M.Gine 44.000 olduğunu yazmaktadır. 1868 yılı salnamesi Konya nüfusunu 16.732 Sille ve Hatunsaray ile birlikte 17.649 olarak göstermektedir. 1884 salnamesine göre nüfus 40.795’tir. 1894 salnamesine göre ise, 9.265 hanede 42.318 Müslüman, 1566 Ermeni, 899 Rum olmak üzere toplam 44.762’dir Seyyahnamelerin ve salnamelerin verdiği rakamlar Konya nüfusunun uzun yıllar 20.000 – 40.000 arasında olduğunu, fazla bir değişiklik göstermediğini, şehrin çeşitli nedenlerle gelişemediğini belirtmektedir. 1923 yılında Belediye’nin bütçesi, 64.000 TL’dir. Belediye hizmet sahası 110 km² ‘dir. Şehirde elektrik yoktur ve içme suyu, Su Komisyonu tarafından işletilmektedir. Bu yıllarda belediye su dağıtım işleriyle ilgilenmemektedir.İçme suyu kaynağı olarak o yıllarda Çayırbağı kaynağı kullanılmaktaydı. 1923 yılında Belediye Teşkilatı ve personel durumu Meclis üyesi :12 Kişi İdari İşler :1 Muhasebeci, 2 Katip Fen İşleri :1 Fen Memuru Sağlık İşleri :1 Doktor, 1 Aşı Memuru, 1 Ebe Temizlik İşleri :1 Memur, 10 Hademe, 1 Bekçi, 1 Ahırcı Zabıta İşleri: :1 Müfettiş, 1 Müfettiş Muavini, 9 Kolcu ( Zabıta Memuru ) 1924 yılında şehre Mukbil ve Beypınarı içme suları getirilmiştir. 1926 yılında Konya Belediyesi, 831 sayılı kanun gereği şehrin su tesisatını devralmıştır. Yine 1926 yılında Atatürk Anıtı dikilmiştir. 1924 – 1925 yıllarında Belediye itfaiye teşkilatı kurulmuştur. 1929 yılında ise Dere Hidroelektrik Santralı inşa edilmiş ve genel aydınlatma yapılmıştır. Belediye, 1931 yılında 16200 hektarlık sahada 47.826 kişiye hizmet vermekteydi. Şehirde 123 mahalle vardı. Belediye Meclisi 30 kişi, hizmet sahası 110 km²idi. 1942’de şehrin ilk planı yapıldı. 1937’de İtfaiye Teşkilatı motorlu araçlarla kısmen teçhiz edilmiştir. Yine bu devirde Belediye Mezbahası inşa edilmiş, Dutlu içme suyu 01.06.1937 tarihinde şehir şebekesine bağlanmıştır. Ayrıca büz fabrikası yapılmıştır. Meram Yeni Yol Alt Geçidi 1945 yılında mahalle muhtarlıkları ihdas olunarak mahalle mümessillikleri kaldırılmış ve mahalle işleri Belediye’den alınmıştır. 1946 yılında 4 otobüs ile İstasyon ve Meram semtlerine şehir içi yolcu nakline başlanmıştır.1946’da Konya Elektrik A.Ş. tasfiye edilerek Konya Belediyesi tarafından katma bütçeli Elektrik, Su, Otobüs, (ESO) İşletmeleri kurulmuştur. 1926’dan 1946’ya kadar Konya Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’nce yürütülen şehir içme suyu işleri 1946 yılında ESO ’ya devredilmiş, 1949 yılında Eski Meram Yolu’nda dizel elektrik santralı inşa edilerek işletmeye açılmıştır. 1950 yılında asfalt inşaatı başlamış, ilk asfalt yol Meram yolu olmuştur.1952 yılında şehirdeki asfalt yol 28.000 m²’dir. Konya Belediyesi’nin 1953-1962 yılları arasındaki on yıllık bütçesinin toplamı yaklaşık 55 Milyon TL. ve on yıllık yatırımın bütçeye oranı %52’dir. Belediye hizmet alanı 162 km² dir. 1962 yılı sonunda şehir kanalizasyon şebekesinin uzunluğu 16.308 metreye, asfalt yol miktarı 426.403 m²’ye ulaşmıştır. Şehir içinde sondaj kuyuları açılarak içme suyu şebekesine ilave edilmiştir. 1953 yılında Göksu Hidroelektrik santralı, ihale edilmiş ve 14.01.1959 tarihinde birinci kısmı işletmeye açılmıştır. 1958 yılında Alaaddin tepesi üzerine inşa edilen Torance gazinosu 70 ‘li yıllarda tadilat görerek Nikah ve Düğün Salonuna dönüştürüldü.1989 yılında Alaaddin Keykubat salonu adıyla Konferans, Toplantı, Düğün ve Nişan programlarına tahsis edildi. İkinci geniş kapsamlı tamir ve tadilatını ise 2001 ve 2002 yıllarında gören salon hizmete devam etmektedir. Meram Yeni Yol altgeçidi, Devlet Demir Yolları ile ortaklaşa bir projeyle, 1960 yılında trafiğe açılmıştır. 10.05.1966 tarihinde yeni şehir imar planı yaptırılmış, bu devrede şehrin çeşitli yerlerine sondaj kuyuları açılarak içme suyu şebekesine dahil edilmiştir. 1965 yılında asfalt şantiye tesisleri kurulmuştur. 1963 yılında İmar Müdürlüğü, 1967 yılında Armoni Mızıkası, 1970 yılında Otogar Müdürlüğü ve Fuar Müdürlüğü, 1971 yılında ise Bahçeler Müdürlüğü Belediye bünyesine katılmıştır. 1970 yılında Yeni otogar hizmete açılmıştır. 1972 yılında Göksu Hidroelektrik Santrali, Türkiye Elektrik Kurumu’na devredilmiştir. Konya Milli Fuarı Açılıyor 1968 yılında bugünkü Konya Milli Fuarı’nın nüvesini teşkil etmek üzere Kültürpark olarak temeli atılıp inşaatına başlanan Fuar alanı, 1970 yılında tamamlanarak yeni ilavelerle 30 Ağustos 1970 tarihinde 1. Konya Milli Fuarı olarak hizmete açılmıştır. İlkin 45.000 m² lik Fuar alanı, gördüğü rağbet ve halkın büyük ilgisinden dolayı 100.000 m² ‘ye çıkarılmıştır. Önceki dönem ile birlikte bu yıllar altyapı yatırımlarına ağırlık verildiği, Gecekondu Önleme Bölgeleri’nin oluşturulmaya başlandığı ve şehrin gelişiminin batıya doğru kayışının hızlandığı yıllardır. 1973 yılında Koyunoğlu Müzesi, Belediye’ye devredilmiştir. Adnan Menderes Toptan Sebze Hali ise Yeni Otogar’ın kuzeyinde, 1977 yılında bitirilerek eski hal denilen şimdiki matbaacılar ve balıkçıların bulunduğu yerden taşınmıştır.Yine aynı yılda Konestaş Ekmek Fabrikası açılmıştır. Konya Kamyon Garajı da (Karatay Sanayi güneyinde) 1978’de hizmete girmiştir. Elektrik İdaresi ESO’dan Ayrılıyor 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra 25 Eylül 1980 tarihinde kabul edilen 2303 sayılı kanunla bütün belediye meclislerinin feshedilmesi ve belediye başkanlarının da görevinden alınması üzerine Konya Valisi, Belediye Başkanlığı görevini de yürütmeye başlamıştır. Milli Güvenlik Konsey’inin 34 numaralı kararı ile “ülkemizde hızlı nüfus artışı ve köyden kente göçün sonucu olarak büyük kentlerimizin yakınlarda teşekkül etmiş olan belediyelerin; aydınlatma, su, kanalizasyon ve ulaştırma gibi hizmetlerini yeterli bir şekilde halkımıza götürmediği ve kontrolün aksamasına neden olduğu” gerekçesiyle bu durumdaki belediyelerin Sıkıyönetim Komutanlıkları’nın emirleri ile belediyelere bağlanmaları öngörülmüştür. Bu şekilde 2. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı’nın 25 nolu bildirisi ile uygun bulması sonucu Konya Belediyesi çevresinde bulunan Dere, Sille, Hocacihan belediyeleri ile Kayacık, Tatlıcak, Saraçoğlu, Taşrakaraaslan, Elmacı, Yaylapınar, Hasanköy, Karahüyük, Yeni Kozağaç, Beybes, Hatıp, Köyceğiz, Yazır köyleri Konya Belediyesi’ne bağlanmıştır. Bu yerlerden Dere ve Sille Belediyeleri, Konya Belediyesi’nin Şube Müdürlüğü, diğerleri ise mahallesi haline getirilmiştir. Bu ilhaklarla Belediye hizmet alanı 38 bin 700 hektardan 77 bin 600 hektara (mücavir alanla birlikte 128 bin 600 hektar) çıkmış; merkez nüfus 329 bin 139’dan 353.300 ‘e yükselmiştir. Milli Güvenlik Konseyi’nin 34 numaralı kararı daha sonra 08.12.1981 gün ve 2561 sayılı “Büyükşehirlerin Yakın Çevresindeki Yerleşim Ana Belediyelere Bağlanmaları Hakkındaki Kanun” ile kesinleşmiştir. Bu dönemde, 11 Eylül 1982 tarih ve 2705 sayılı yasa gereğince ESO İşletmeleri Müessesesi’nin Elektrik bölümü ile Dere Hidroelektrik santrali 1 Kasım 1982 tarihinde güç kaybı bulunmayan ve 2000 yılına göre hazırlanan elektrik projesinin %90 gerçekleştirilmiş bir elektrik şebekesi olarak TEK’e devredilmiştir. 1973 yılında devralınan Koyunoğlu Müze ve Kütüphanesi 1984 yılında yeni binasında hizmete açılmıştır. Mayıs 1986’da Siemens Ağ firmasına, Konya Raylı Sistem Proje’sinin yurtdışı malzeme ve mühendislik hizmetleri işi ihale edilmiştir.Aynı yıl Belediye Sarayı(hizmet binası) hizmete girmiş, halen burada hizmetini sürdürmektedir. Konya Belediyesi, 20.06.1987 tarihinde kabul edilen; 27.06.1987 gün ve 19500sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 3399 sayılı kanunla “Büyükşehir Belediyesi” haline dönüştürülmüştür. Kabataş Caddesi ( Denktaş cd.) alt geçidi ile Meram Eski Yol caddesi üst geçidi de 1988 yılında trafiğe açılmıştır. Büyükşehir Belediyesine Geçiş 1989 yılı Mart ayında yapılan mahalli ( yerel) seçimlere Konya Büyükşehir ve üç merkez ilçe (Meram-Selçuklu-Karatay) olarak girilmiş ve artık Konya biri Büyükşehir olmak üzere dört belediye başkanıyla idare edilmeye başlamıştır. 13 Temmuz 1987’de temeli atılan Hafif Raylı Sistem, Eylül 1992’de hizmete girmiştir. 28.09.1989 tarihinde Konya Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü kurulmuş ve BESO son bulmuştur.BESO’nun su ile ilgili görevleri ve Fen Müdürlüğü tarafından yürütülen kanalizasyon işleri, KOSKİ’ye geçmiştir.BESO’ya ait otobüs işletmesi, Otobüs İşletmeleri Genel Müdürlüğü adı altında faaliyetlerine devam ettikten sonra Eylül 1992’de Hafif Raylı Sistem’in de devreye girmesiyle Toplu Ulaşım İşletmesi adını almıştır. 1993 yılında Konya Büyükşehir Belediyesi, Japonya’da dünyanın en başarılı on belediyesinden birisi olarak adını dünyaya duyurmuştur. 16.11.1988’de ihale edilen Konya İçme Suyu Arıtma Tesisi 10.04.1995’te hizmete girmiştir. 29 Temmuz 1995’te Selçuklu Belediyesi sınırları dahilinde (İstanbul yoluna) Şehirlerarası Otobüs Terminali’nin temeli atılmış, 2000 yılında da hizmete açılmıştır. 5 Aralık 1990’da hizmete giren Uygun Satış mağazaları, USAM, alanında yapmış olduğu öncülüğü tamamlaması ve Konya’da marketçiliğin yayılması nedeniyle 28 Kasım 1995’te özelleştirilmiştir. 21 Aralık 1995’te Raylı Sistem’in 2.kısmı (Cumhuriyet Mah. Kampus arası) hizmete açılmıştır. Trafik sorununa kalıcı ve sağlıklı çözümler üretmek amacıyla inşa edilen İhsaniye Alt Geçiti ve Sanayi Köprülü Kavşağı Kasım 1997’de hizmete açılmıştır. Kültür Sanatta Önemli Hizmetler Doksanlı yıllarda kültür hizmetlerine de önem verilmeye başlanmıştır. Kukla, Ortaoyunu ile öz kültürümüzü yansıtmak ve dünü bugünde yaşatmak için 22 Kasım 1996’da Kukla Tiyatrosu kurulmuştur. Hat, Ebru, Tezhib ve Osmanlı Türkçe’si gibi derslerin verildiği Destegül Güzel Sanatlar mektebi de 12 Nisan 1997 tarihinden başlayarak eğitimini sürdürmektedir. Büyükşehir Belediye’si, yapmış olduğu başarılı kitap yayıncılığı ile de takdir toplayarak 1997 yılında Türkiye Yazarlar Birliği’nce “Kamu Kurum Yayıncılığı” dalında birincilik ödülünü almıştır. Türk Tasavvuf Musikisini geliştirmek ve bu alanda eğitim vermek üzere 16.07.1997 tarihinde Türk Tasavvuf Musiki Korosu ve sema grubu kurulmuştur. Ayrıca her yıl; Mevlana’yı anma programları, Altınbaşak Kültür-Sanat Etkinlikleri, Ramazan Etkinlikleri, Aşıklar Bayramı, Çocuk Şenlikleri, Sempozyum, Kongre ve panallerle dolu olarak yılda yüz günü aşan bir faaliyet programı uygulanmaya devam etmektedir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Forum Demirbaşı
![]() Üyelik Tarihi: Nov 2005
Konum: Ç.KALE/BİGA
Yaş: 44
Mesajlar: 5,907
Teşekkür Etme: 594 Thanked 2,624 Times in 685 Posts
Üye No: 3332
İtibar Gücü: 3931
Rep Puanı : 132808
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
|
![]() MEVLANA MÜZESİ
![]()
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() SEMÂ GÖSTERILERI Ölüm gününü Hakka vuslat; "Dügün Günü" sayan büyük Mevlâna'dan sonra, oglu Sultan Veled ve yakinlari tarafindan, Mevlâna'nin fikir yapisi ve düsünceleri üzerine (Mevlevî Tarikati) kurulmus ve bu edep erkân yolunu izleyenlere (Mevlevî) denilmisti. ![]() B) Bu methiyeden sonra bir kudüm darbesi duyulur. Bu vurus Allah'in (C.C.) kainati yaratisindaki "kün=ol" emrini temsil eder. ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1 nci Selâm, insanin, bilgiyle hakikâte dogarak, Yüce Yaradan'ini ve kendi kullugunu idrâkidir... G - 7 nci bölümde Semâ töreni, bütün peygamberlerin, sehitlerimizin ve bütün inananlarin ruhlari için okunan bir fâtiha ve devletimizin selâmeti için bir dua ile son bulur... Son düzenleyen: bluekeys™; 10-18-2006, 10:43 AM.. |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Forum Demirbaşı
![]() Üyelik Tarihi: Nov 2005
Konum: Ç.KALE/BİGA
Yaş: 44
Mesajlar: 5,907
Teşekkür Etme: 594 Thanked 2,624 Times in 685 Posts
Üye No: 3332
İtibar Gücü: 3931
Rep Puanı : 132808
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
|
![]() KONYA'NIN COĞRAFİ KONUMU
![]() Konya ili Anadolu Yarımadası'nın ortasında bulunan İç Anadolu Bölgesi'nin güneyinde, şehrin kendi adıyla anılan Konya bölümünde yer almaktadır. İlimiz topraklarının büyük bir bölümü, İç Anadolu'nun yüksek düzlükleri üzerine rastlar. Güney ve güneybatı kesimleri Akdeniz bölgesine dahildir. Konya, coğrafi olarak 36041' ve 39016' kuzey enlemleri ile 31014' ve 34026' doğu boylamları arasında yer alır. Yüzölçümü 38257 km2 (göller hariç)'dir. Bu alanı ile Türkiye'nin en büyük yüzölçümüne sahip olan ilidir. Ortalama yükseltisi 1016 m'dir. İdari yönden, kuzeyden Ankara, batıdan Isparta, Afyonkarahisar, Eskişehir, güneyden, İçel, Karaman, Antalya, doğudan, Niğde, Aksaray illeri ile çevrilidir. Konya ili, doğal açıdan kuzeyinde Haymana platosu, kuzeydoğuda Cihanbeyli Platosu ve Tuz Gölü'ne, batısında Beyşehir Gölü'ne ve Akşehir Gölü'ne, güneyinde Sultan Dağları'ndan başlayan Karaman ilinin güneyine kadar devam eden, Toros yayının iç yamaçları önünde bir fay hattı boyunca oluşmuş volkanik dağlara, doğusunda ise Obruk platosuna kadar uzanır. İlin uç noktalarını kuzeyinde Kulu'nun Köşkler Köyü, batısında Akşehir'in Değirmen Köyü, güneyinde Taşkent'in Beyreli Köyü, doğusunda ise Halkapınar'ın Delimahmutlu Köyü uç noktalarını oluşturmaktadır. Konya il sınırları içerisinde kalan alan, Türkiye'nin Ana Tektonik Üniteleri'nden Orta Anadolu Birliği'nin güney kesimi ile Toros Birliği'nin orta kesiminde kalmaktadır. Toros Birliği farklı çökelme ortamlarını yansıtan ve geç Kretase Paleosen (ikinci zaman sonu dördüncü zaman başlangıcı) döneminde gelişen sıkışma kuvvetleri ile üstüste bindirilmiş kütlelerden meydana gelmektedir. Konya il sınırları içine giren alanda bunlardan Bozkır Geyikdağı ve Aladağ kütleleri gözlenmektedir. Gerek Toros Kuşağı'nda, gerekse Orta Anadolu birliğinde yörede yüzeyleyen en yaşlı kayaçlar olarak Paleozoik (birinci zaman) yaşlı kayaç birimleri Bozkır, Hadim, Seydişehir, Akören, Ahırlı, Beyşehir, Doğanhisar, Kadınhanı yörelerinde ortaya çıkmaktadır. Genellikle Paleozoik yaşlı birimlerin bir devamı niteliğinde olan Mesozoik (ikinci zaman) yaşlı kayaçlar ise yaygın olarak Ereğli, Bozkır, Seydişehir, Ahırlı, Akören, Altınekin, Kadınhanı, Beyşehir, Akşehir, Ilgın, Doğanhisar yörelerinde yüzeylemektedir. Mesozoik sonunda kapanan okyanusun sıkışması ile ortaya çıkan dağ oluşumu evresinde Toroslarda kütleler meydana gelirken okyanus kabuğu parçaları olan ofiyolitler bu kütlelerin arasında, özellikle Konya Meram, Ereğli güneyi, Bozkır güneyi, Karapınar ve Cihanbeyli civarında gözlenir konuma gelmiştir. Tersiyer'de (üçüncü zaman) denizin ve gölsel sedimanların yanısıra yaygın volkanik faaliyetlerle daha yaşlı birimlerin üzeri örtülmüştür. Denizel sedimanlar Ereğli ve Çumra civarında gözlenir. Konya ve çevresi Geç Miyosen (10 milyon yıl) Pliyosen döneminde blok faylanmalarla çökmeye başlamış daha sonra bu ortamda bugün de kalıntılarını gördüğümüz (Akgöl ve Hotamış gölü) büyük bir göl oluşmuştur. Bu göl, karasal ve gölsel sedimanlar ile doldurularak bugünkü ovalardan Ereğli, Karapınar, Cihanbeyli, Kulu, Sarayönü, Kadınhanı, Konya merkez ve çevre ilçeler ile Çumra Ovaları oluşmuştur. Bu dönemde meydana gelen volkanik faaliyetler ile Karapınar, Çumra, Akören, Selçuklu kesiminde Takkeli dağ, Acıgöl, Meke Gölü gibi volkanik yapılar ve tüfler ortaya çıkmıştır. Aynı zaman aralığında Ilgın civarında meydana gelen bir fay ile bugün kaplıca olarak kullanılan sıcak su çıkışları meydana gelmiştir. Bütün bu birimler Kuvaterner yaşlı genç karasal sedimanlarla örtülmüştür. Özellikle Konya Ovası ve bunun devamı niteliğindeki Ereğli ve Cihanbeyli Ovaları'nda, çok kalın alüvyal depolar bulunmaktadır. Konya ili sınırları içerisinde Türkiye'nin en büyük alüminyum (boksit) ve magnezit yataklarının yanısıra, kömür, kil, çimento hammaddeleri, kurşun-çinko, barit madenleri ile önemli oranda yer altı suyu rezervleri bulunmaktadır. Alüminyum (boksit) yatakları Seydişehir ilçesi güneyinde Üst Kretase zaman aralığında karasal ayrışmalarla meydana gelmiştir. Magnezit yatakları ise Meram ilçesi sınırları içerisinde olup tek başına hem Konya'nın hem de dünyanın en büyük rezervli (80 milyon ton) magnezit yatağıdır. Yunak civarında Magnezit ve az miktarda lüle taşı yatakları bulunmaktadır. Ilgın (Haremi Kurugöl), Beyşehir ve Seydişehir ilçelerinde Pliyosen yaşlı toplam 750 milyon ton rezervli linyit kömürü yatakları bulunmaktadır. Beyşehir, Selçuklu ve Ilgın civarında önemli miktarlarda kil yatağı vardır. Ayrıca Bozkır'da barit, Hadim (Kızılgeriş) ve Bozkır'da (Küçüksu) kurşunçinko yatakları bulunmaktadır. Ayrıca Konya'nın birçok yerinde çimento hammaddelerinden kil, kalsit, jips, tras, kireçtaşı ve dolomit gibi hammaddeler bulunmaktadır. Konya ve çevresindeki Çumra, Ereğli, Cihanbeyli, Akşehir, Yunak ovalarında yaklaşık 20-100 metreler arasında yer altı suyu bulunmakta ve bazı yerlerde bu su artezyen yapmaktadır. Konya ilinde en fazla alana sahip yeryüzü şekli ova ve platolardır. Ovaların tabanlarında yer alan çukur kısımlarında kapalı havzalar oluşmuştur. Yükseltiler az yer tutar, genellikle ilin güneyinde toplanmıştır. Ovalar, platolarla birbirinden ayrılmıştır. Platolar akarsular tarafından fazla derin parçalanmamıştır. Açık havza kısımları da vardır. Dağlar Dağlar İlin kuzey kısmında yeralan yükseltiler genel olarak doğu-batı doğrultusunda uzanır. En önemlisi Bozdağlardır. Bozdağlar üzerinde yer yer tepeler yükselir, bu tepelerin en yükseği Bozdağlar'ın batısındaki Karadağ Tepe'dir. (1919 m). Bu tepeler arasında da geçitler yer alır. Konya'nın batısında yeralan sıra dağlar kuzeyden güneye doğru uzanırlar. En kuzeyinde Sultan Dağları (2169), Aladağlar (2339), Loras (2040), Eşenler (1951) yer almaktadır. Bölgenin güney kısmı Toros dağlarıyla sınırlanmıştır. Bu kuşakta ise Geyik (3130), Bolkar dağları (3134), Aydos dağları (3240) yer almaktadır. Bu alanda volkanik kütlelerin ve arazilerin önemli bir yeri vardır. Karapınar Ovası'nın güneyinde yer alan Karacadağ (2025), Konya'nın güney batısındaki Erenler Dağı (2319) batısında Takkeli Dağ (1400) yer almaktadır. Belirtilen volkanik dağların dışında Karapınar yakınlarında kül konilerine rastlanır. Bunlar genç volkanik faaliyetler sonucunda oluşturulmuş küçük konilerden ibarettir. İl sınırları içinde yer alan volkanik dağlar İç Anadolu Bölgesinin diğer volkanik dağları ile karşılaştırıldığında yükselti ve alanlarının daha az olduğu görülür. Konya'nın ormanları ve su kaynaklarının büyük bölümü buradaki yükseltilerde yer almaktadır. Bölgenin güneyindeki kireç taşlarından oluşmuş yükseltilerin bulunduğu yerlerde mağaralar oluşmuştur. Bunlardan Çamlık mağaralar ve Seydişehir'de bulunan Tınaztepe mağarası , milli park olmaya namzet mağaralarımız. Platoları Yöredeki Obruk ve Cihanbeyli Platoları ortalama 1000 m. yükseltiye sahip geniş düzlüklerden oluşurlar. Tuz gölünün batısında Cihanbeyli platosu, güneyinde ise Obruk platosu yer alır. Obruk platosu üzerinde kireç taşı tabakaları üzerinde gelişmiş karstik şekillerden olan obruklara rastlandığından bu isim verilmiştir. Bunların en büyüğü Kızören obruğudur. Konya'nın kuzeydoğusunda yer alan bu obruk kireç taşlarının çözülmesi ile oluşmuş yaklaşık 300 m. çapında 145 m. derinliğindedir. Obruk içerisine suların dolması ile aynı ismi alan bir de göl oluşmuştur. Göl tabanından fazla suları boşalttığından suları tatlıdır. Obruk platosu yörenin en çukur yeri olan Tuz Gölü ile Konya ve Ereğli ovalarını birbirinden ayıran bir eşik görünümündedir. İlin kuzeyini kaplayan Cihanbeyli Platosu genel olarak kireçtaşı tabakaları ile kaplıdır. Bu plato akarsular tarafından az parçalanmış dalgalı bir yüzeye sahiptir. Zengin bozkırlarla kaplı olan bu platolar, il hayvancılığı ve tarımı açısından önemlidir. Ovalar İl sınırları içerisinde ovalar platolardan sonra en fazla alanı kaplar. Buradaki ovalar, genel olarak buraya yerleşen bir gölün ortadan kalkması ve göl tabanında alüvyonların depolanması ile ortaya çıkmıştır. Obruk platosunun kuzeyindeki en çukur alanda Tuz Gölü yerleşmiş, güneyde ise Hotamış bataklığı ile İvriz bataklıkları burada oluşan eski göl kalıntıları olarak yer almıştır. Konya ve Ereğli ovaları yörenin en geniş ovalarıdır. Bu ovalar Konya ve Ereğli arasında geniş düzlükler şeklinde uzanırlar. Konya ili bu ovaların batı ucunda kurulmuştur. Bu dizi içerisinde, Çumra Ovası ve Karapınar'ın bulunduğu Karapınar ovasında eski Konya Gölü tabanının kum depoları rüzgar erozyonuna da imkan vermiştir. Bozdağların kuzeyinde Altınekin, Sarayönü ve Kadınhanı ovaları bulunur. Ilgın (Çavuşçu) gölü ve Akşehir gölünün yerleştiği çanakta bir çöküntü hendeğidir. Ilgın ve Akşehir ovaları, bu çöküntü hendeği içerisinde oluşmuş ovalardır. Bu ovalar dışında; Beyşehir ovası, Seydişehir ovası, Doğanhisar ovası ile Yukarı Sakarya ovalarının güney ucunu oluşturan Yunak ve Akgöl ovalarıdır. Akarsular Konya ili sınırları içerisinde daha çok mevsimlik ve sel rejimli akarsular yer alır. Buradaki akarsuların boyları kısadır. Konya ilinin geniş sahaları, kapalı havza olması sebebiyle akarsular ova tabanlarındaki bataklıklarda kaybolur. Bölgedeki akarsular kar ve yağmur suları ile beslenirler. Konya'daki yağış rejimi düzensiz olduğu için bu akarsuların rejimi de düzensizdir. Bir çoğu, yaz aylarında kururlar; ancak ilkbahar ve yaz aylarında kısa süreli sağanak yağışlar ile sel baskınlarına sebep olabilmektedir. Sel baskınları tarım alanlarında büyük zarara neden olur. Bundan dolayı bölgede erozyonla mücadele çalışması yapılmaktadır. Bu çalışmalar en fazla sel gelen dereler üzerine barajlar kurularak sürdürülmektedir. May ve Apa barajları buna örnektir. Konya'da akarsuların su toplama havzaları farklı yönlere akış gösterirler. Bunlardan Yukarı Sakarya Nehri'ne ulaşan Gökpınar Deresi ile Karadeniz'e, Göksu Nehri'nin kuzey kolu olan Hadim Çayı, Manavgat Nehri'nin yukarı havzası çevresindeki dere ve çaylar açık havza niteliğinde olup sularını Akdenize ulaştırırlar. Bunlardan Tuz Gölü, Çavuşçu Gölü, Beyşehir Gölü, Ereğli Ovasındaki Akgöl, Hotamış Bataklığı çevresindeki yükseltilerden kaynağını alan dereler ise kapalı havza şeklindeki bu alanlara akış gösterirler. Bölgenin güneyindeki kapalı havzanın merkezinde Konya ve Ereğli ovalarında kuraklık nedeniyle göl oluşmaz ve buradaki yükseltilerden kaynağını alan dereler ovada kaybolurlar. Konya'da yer alan en büyük ve en önemli akarsu Çarşamba Suyu'dur. Kaynağını Bozkır ilçesindeki yükseltilerden alır. Beyşehir Gölü'nün ayağı ile birleşerek Çumra Ovası sulama şebekesini oluşturur. Çarşamba Suyu üzerinde kurulan Apa Barajı hem selleri önlemek hem de Konya Ovasının bir bölümünde sulama yapmak için kurulmuştur. Konya ilinde Meram Çayı, Sille Deresi, May Deresi, İvriz, Bolasan, Çiğil, Doğanhisar İnsuyu, Göksu, Adıyan, Engilli, Çavuşköy, Karasu Çayları da önemli akarsulardandır. Şehrin içme ve kullanma suyu olarak kullanılan Hatıp, Çayırbağı, Mukbil ve Dutlu Suyu ve Hotamış Bataklığı çevresindeki çeşitli kaynaklarda önemlidir. Göller Konya ili sınırları içerisinde pek çok tabii göl ve bataklık bulunmaktadır. Bunların kimilerinin suları acı ve tuzlu, bazılarının da suları tatlıdır. Oluşum yönünden de birbirinden farklılıklar gösterirler. Tuz Gölü Tuz Gölü kapalı havzasının merkezinde Tuz Gölü oluşmuştur. Ankara, Konya, Aksaray sınırlarının kesiştiği yerde olup bir kısmı Konya ili sınırları içerisinde yer almaktadır. Tuz Gölü Türkiye'nin yüzölçüm olarak ikinci büyük gölüdür. Derinliği 12 m. civarındadır. Yaz mevsiminde buharlaşmanın etkisi ile alanı oldukça küçülür. Kuruyan kesimlerde tuz tortulları meydana gelir. Türkiye'nin tuz ihtiyacının bir kısmı buradan temin edilir. Sulama ve su ürünleri için kullanılamaz. Beyşehir Gölü Konya ilinin batısında Konya-Isparta sınırı üzerinde yer almaktadır. Beyşehir Gölü, yurdumuzun 3. büyük gölüdür. Aynı zamanda en büyük tatlı su gölüdür. Tektonik-Karstik olaylarla meydana gelmiştir. Aynı zamanda Türkiye'nin en önemli milli parklarından biridir. Milli park alanı içerisinde aynı anda su sporları, dağ sporları ve av sporları yapmak imkanı vardır. Su ürünleri açısından ekonomik değeri yüksektir. Gölün iki plajı, 22 adası ve pek çok kayalığı bulunmaktadır. Göl Ornitolojik bakımdan önemli bir kuş üreme, barınma, beslenme ve konaklama merkezidir. Bu yönü ile de turizm açısından önem taşımaktadır. Akşehir Gölü Konya ilinin kuzey batısında Konya-Afyonkarahisar il sınırında yer alır. Suyu tatlıdır. Tektonik olaylarla meydana gelmiştir. Su ürünleri açısından ekonomik değer gösterir. Sulama suyu olarak kullanılmakta olup kamış üretimi de yapılmaktadır. Suğla Gölü Konya ilinin güneybatısında yer alır. Oluşumu tektoniktir. Yağışlı yıllarda alanı iyice genişlemekte kurak yıllarda ise göl kurumakta ve alüvyonlu göl tabanı ortaya çıkarak, iyi bir tarım alanı oluşturmaktadır. Suları tatlıdır. Su ürünleri ve sulama açısından önemi büyüktür. Ilgın (Çavuşçu) Gölü Konya ilinin kuzeybatısında yer alır. Oluşumu tektoniktir. Suları tatlıdır. Su ürünleri açısından önemlidir. Ayrıca bir ayağı ile Atlantı ovaları sulanmaktadır. Ereğli Akgöl Ereğli ilçesinin batısındadır. Eski göl tabanıdır. Çok sığ bir özelliğe sahiptir. Tatlı sulara sahiptir. İvriz deresinden gelen sularla beslenir. Akgöl sazlıklarında 200'ün üzerinde kuş türü yaşamaktadır. Bu yüzden tabiatı koruma alanı olarak kabul edilmiştir. Yunak Akgöl Yunak ilçesi yakınlarında küçük bir göldür. Suyu tatlıdır. Çoğu yeri bataklık halindedir. Göl Gökpınar Deresi ile Sakarya Nehrine boşalmaktadır. Bunların dışında Konya ilinin karstik sahalarında, karstik şekillerden olan obrukların sularla dolması ile çok ufak göller meydana gelmiştir. Bunlar Kızören obruğu, Timraş obruğu, Obruk gölü, Çiralı gölü, Meyil gölü de vardır. Obruk göllerden bazıları sulama amaçlı kullanılırken bazı obruk gölleri de turistik değer taşır. Volkanik olaylarla da göller meydana gelmiştir. Volkan konilerinin çevresinde volkanizmanın etkisi ile daire şeklinde çanaklar oluşmuştur. Bu çanaklara suların dolması ile küçük maar gölleri meydana gelmiştir. Bunlar Acıgöl Maarı ve Meke Gölü'dür. Karapınar ilçesi sınırları içerisinde bulunan bu krater göllerinin içerisinde magnezyum sülfat çözeltileri vardır. Bu nedenle suyu çok acıdır. İçinde canlı yaşamaz. Oluşumdan kaynaklanan özellikler nedeniyle Meke Gölü etrafındaki volkanik malzeme biriket yapımı ve benzer amaçlarla büyük ölçüde tahrip edilmiştir. Meke Gölü, Kültür Bakanlığı, Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından "1. Doğal Sit Alanı" ilan edilmiştir. Yeraltı Suları Konya ilinde Çumra, Ereğli, Cihanbeyli, Akşehir, Yunak ovalarında yaklaşık 20 ila 100 m. arasında zengin yer altı suyu bulunmaktadır. Bazı yerlerde bu su artezyen yapmaktadır. Bunun yanında binlerce adi kuyu kazılmıştır. Genellikle tarım amaçlı olarak pek çok sondaj kuyusu da açılmıştır. Konya çevresinde genellikle paleozoik mermerler, mesozoik kalkerler, neojen kalkerleri ve Alüvyonlar su taşıyan formasyonlardır. |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Konya & Karaman | filozof | Eskiler (Arşiv) | 0 | 03-20-2007 10:26 PM |
Bu Şehrİ TerkedeceĞİm | aLeMDaR | Eskiler (Arşiv) | 0 | 11-17-2006 11:11 PM |
Konya yol yorgunu | cİHAn | Eskiler (Arşiv) | 0 | 09-20-2006 02:10 PM |
Herkez YaŞadiĞi Şehrİ Resİmlerle Anlatsin | bluekeys™ | Eskiler (Arşiv) | 23 | 07-29-2006 11:08 AM |
Bİr Şehrİ Birakmak | Stinq | Eskiler (Arşiv) | 2 | 06-02-2006 11:01 AM |