![]() |
![]() |
#1 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Agit Bir yas aniti olmadan yat Ugultunun kol gezdigini, Duydugum ve bildigim tepede; Hâl nice? Güller de... Görünüyorlar mi zaman zaman? Mevsim hep kiş ve vakit gece Oldugu sürece... Uyu, kötü rüyalar yildirmasin seni, Bir yas aniti olmadan yat... Hüznün aniti ol sadece... Sen bir su damlasi gibi ari, Sen bir saç teli kadar ince. Bir yas aniti olmadan yat. |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Ağustos Melâli I. Cesâret kalbim, cesâret! Sustun bütün kış, ürktün kırılmaktan; Çok gerilerde kaldı derken kar, Sonra bahar Ve Temmuz geçti. Yasımız duruldu, coşkumuz geçti... Ne ümit var artık ne korku; Ağustos gecesinde ağulu Sesleri yalnız böceklerin... Cisim sarayı yıkılmadan, Yeni bir sevinçle yıka haydi Geçmiş günlerin kıştan kalan, Balçığını sanmam ki arınsın. Bir devletin inkırazı sanırsın, Ağustos güze terk eder mülkünü Ve Zaman’ın Mehter Bölüğü, İcra-yı âhenk edip sürekli, Örtüyor gidenlerin çığlığını... Cesâret ey kalbim, cesâret! II. Seni eleme emanet etmeliyim Çünkü elem, Sevinçten çok sağlam Ve kalıcı. Çocuk! Bu acımasız, Bu can alıcı Zaman, üstün gelir hepimize... Ben seni elemin ellerine, Emanet edip gidiyorum. Kıyılar, dağlar Ve ormanlar, Senin de ardında kalır Çocuk! Gün gelir, fakat onlar da Zaman’a yenilip giderler... Sonunda yenilenmez yenilgiler; Zaman, bir başina kalir... Ve bizim çoktan geçtigimiz, Öte âleme geçince Zaman, Orada hepimiz istisnâsiz, O’ndan daha kıdemli oluruz... Hiç üzülme seni elemin, Emin ellerine terk ederek, Gidiyorum. |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Anabasis Yürekler yenilmiş ve suskun, dönüşteler Bu bezgin yolculukta başlar eğik Orak mı tırpan mı elinde bir yaşlı adam, Bir yaşlı adam, en önde gider. Ufku kapatmış bir dağ, sarp ve yola dik. Sen küçücük yüreğinle bu mâcerayı Hep şaşıyorum ki nasıl yaşadın? Ceylanlar vurulmuş, kurtlar nerde; Bu acımasız zamanda onlar da vurulmuş. İlerde yola bakan yüksek yerde, Kendini yırtıcı gösteren bir mazlum kuş, -Korkusundan olmalı bu gayreti- Yol yeşildi, bozkırlaşıyor şimdi, Taş ocakları ve delik deşik kayalar. Sen elimi tutma geriye koş, bekleyenlerin var. Sen bir kuşsun, kanatların Seni buradan uçursun. Eski dünyanın hayalini bana bırak, O benim gözlerimde dursun. Sen yüksel ve gerilerde Gölünü bulduğun zaman in. Bırak bu Dünya sana hain, Davransın, bu bedeldir, Bu bedelidir bir gül olmanın Ey! Kurbanlardan daha kurban çocuk Dönüşe geçme sen, dayan çocuk... Seni de mi Ezel meclisinden Yazıya yabana saldılar. Öyleyse kaybolmana imkân mı var? Kurbanlığı kabul etme İsyan-çocuk. |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Ave Praha
Can akımı küçük bir kediden geçer, Üç günlükken ölür kedi, daha nice... Daha nice iletkenden, Geçmeyi sürdürür akım; Bu gece Bilmem nedendir sustu şarkım. Batan günün kızıllığı yayılırken, Şarkı başlamıştı ve sesler... Sesler Vaslav bulvarından, Bir erganun âhengiyle doğup, Külâhlı kulelerine şehrin Topkapı Sarayı’ndaki kardeşlerinin Selâmlarini henüz sunmuştu ki; Bilmem nedendir, sustu şarkim. Bunca Bohemya kralinin, Anilarini yaşatan Prag, sen Degişen düzenlerle sarsilmadin... Hatirlatma bana bizdeki Sulugöz ve içten olmayan özlemi... Bir Ortaçag katedralimiz sayilan Bergama Ulucâmii’ne uğramadan Sâdece antik kenti gezdikten sonra, Cehennemî otobüslere dolarak, Cehennem olan kıroları ve Tünel’de, Galip Dede’ye baş çevirip bakmadan Sent Antuan’a seğirten zontaları... Bizim işimiz çok zor biz ki, Nazım Hikmet’in ve Yahya Kemal’in Âkif’in ve Hacı Bektaş’ın Hâşim’in ve Pir Sultan’ın Yüreklerini anlarız. İslav kederinden ve Tanburi Cemil’den Ayrı zevkler devşiren dervişleriz ki, Yâremiz merhem kabul etmez Kokteyllerden sormak ile, Köftelere saplanan kürdan mızrak ile Belli olmaz ahvalimiz... Fakat sayılırız parmak ile, Kırmak ile de tükeniriz... Tükendik bile, Hüvelbaki... Hemşerilerinin vefâsı sana, Mübarek olsun ey Prag Biz bedbaht ettik Dersadet’i; Sağol, beni karşıladın, Şimdi de bulvar ve köprülerinde, Heryere taşıdığım dertlerimle, Beni başbaşa bırak. |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Bedahşan İli ve Yüreğim
Sen çık ve salın, gün akşamlıdır Tükeniyor, yok oldu bile sevgi Yazılsın tarihi ve sezilsin Sonlanışı aşkın, artık o yok ki... Öyleyse gülüm, neye yarar bilim; Ezelden ölümün ettiği zulüm, Granit kayalara kazılsın. Umardık yüreğimizin yazıtları, Yâni o kayalar, bir de kanımız, Bir gün lâl olur Bedahşan’da. Ah kuzu, bıçak hep senin boynuna Kirlenmiş çöllerde şimdi Leylâ... Teneke kutu ve çöpler yanında, Yüreğimiz lâl olmaz asla. Yeridir, bu yürek şimdi ezilsin, Yazılsın tarihi ve sezilsin... Bir zaman vardı, şimdi yok sevgi Sen çık ve salın, şunu da bil ki, Küskün gider gidenler yer altına Nice gevher bedenler çürüdüler Gevher canlar imiş, parlıyor hâlâ Tek sahipli ve çok yüzlü bir tebessüm Özlem ve buluşmalar hep onunla. Ben kınanma hırkasını kendim giydim eğnime Sağtöre kadehini taşa çaldım kime ne Bu kimi ilgilendirir Beyefendi? Çünkü nice beden, gevher misâli Arzın sandukasına kondu. Ah çık ve salın ki gün akşamlıdır Dilim ise lâl olacak yakındır Ama yüreğimin kanı ve kayalar, Lâl olmayacak Bedahşan’da... Of kuzu, bıçak hep senin boynuna Sen çık ve salın, gün akşamlıdır. |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Beyazıt'ta, Kış, Pazar Sabahı
Ten tortusu topraktadır Cân neden damıtıldı ki... Üstelik uçurdun gitti. Garip imbiksin ey ölüm! Bahar seni buhar eyler Hayat çökertir toprağa, İmbikten üstün imbik mi? İstanbul’u damıtan kim? O da öte yana geçmiş... Sarıgüzel yangını mı, Oldu bunun başlangıcı? Sen ey ölüm kırlangıcı, Konar gibi yaparsın da; Yüzümüze bir değersin, Sonra beklenmedik anda, Alıcı kuşa dönersin. Sevda sahip çıkmaz bize, Bizi ölümden saklamaz; Üstelik ihbar da eder Sazlar, susmasanız şimdi, Bir rind gibi karşılamak Güzel olacak zâlimi. Oysa, buna da bırakmaz, Felç, prostat ve siare... Tekrir-i müzakere mi... Görüşme yinelemesi İstemeliyim Tanrıdan, -Yeni Elest kurultayı- Tanrıya demeliyim ki "Seven, ölmeli mi seni?" Kaygusuz’un Filibesi Onu aşkla seven kimdi? Bu sözü kim anlayacak, Kimler kimin kurbani ki? Garip imbiksin ey ölüm. Ey ölüm garip imbiksin! |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Beykoz’da Gece Başlarken
Bir eski temmuz mu bu geçmiş yillardan? Yosun, kavun ve deniz kokan... Hem küflü hem sicak bir Temmuz Hiçbir yerden hiçbir beste duyulmuyor Ister istemez geçmişi düşünüyor insan; Siz söyleyin Filozof Riza Bey, Yenmek, bir kabristan mi almaktir? Yoksa dönüşümlü müdür sevinç ve hüsran, Yoksa hayatin özeti sadece, Bir eski temmuz mudur geçmiş yillardan? Yosun, kavun ve deniz kokan... Hem küflü hem sicak bir Temmuz Baharat kokulu kiş çarşilardan, Farkli ve uzak bir Temmuz... Gün akşam oldu karardi kayaliklar, Işidi birkaç yildiz gökte Yerdeyse birkaç diskotek ve restoran. |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Çarşikapi Yaziti
Felek, esbab-i cefâsini bile toplamiyor; Ciddiye almiyor ki bizi... Devrilmiş anlatacak çinarlar, "Yediyüzyil süren hikâyemizi" Buz gibi bizler ve sizler, Yürekleri kaplamiş buzlar, Çocuklarimiz buzlar arasinda, Ateşli kinler üretiyorlar. Isinmaga yarasin da... Diye mi düşünmekteler? Iki anlamiyla da horlayarak, Tarihimizin ve günümüzün, Nöbetini tutuyoruz; Haydar Paşa’nın gelini mi olur, Antalya’da mutlu Felemenkliler mi, Ne söylenirse yutuyoruz. Yarınlar bizim demek için, Günler de bizim olmalı; Sade zaferleriyle değil Yenilgileri ve yaslarıyla, Dünler de bizim olmalı. |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Deidesheim Düşünceleri
Gün bitiyor, gece de sona erecek, Başladığı gibi, Bütün yüzyıllarda Ve her gün Tekrarlanmada mı bu, Akşamın inişiyle yürekleri ezen duygu? Hallac ki bireysel günlerin pamuğunu atar, Tanrının tek zamanında toplardı Mutluydu, çünkü tek zamana Koşutluğu sürdürenler, Sürtünme kuvvetinden doğan elemi, En aza indirenlerdir. Mutluluk, Tanrısal tek Zamanla Birlikte yahut ona koşut, Olmaktadır bunu duydum... Tekrar ediyorum: Bunu duydum, Otuzyıl Savaşlarını görmüş, Hemen her köşesi gibi yeryüzünün, Acıdan pay almış Deidesheim’da... Kuşlarla, yaban ördekleriyle, Meşelerle, bütün yaratiklarla bir olup, Hatta ölümden sonra da Tanrisal Zamanda olmaktir mutluluk. |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Düşsel Süvar
Suvar atini sen düşsel süvâri, Serin sularinda göklerin... Bir daha olmayacak ki seferin. Bizi kiminle bilirdin ey can? Bu kent, Herşeyin kirlendigi bir şehirdir Of çocuk elemler sana göredir Hüzün senin için biçilmiş kaftan, Sahi ben bizi kiminle bilirdin ey can? Çocuk, seni gördügümü kim söyleyebilir Nerde düşsel refret ve su içtigi nehir, Nerde düşlerde dolu içiren pir? Kim duvardaki sazi indirebilir... Düşsel süvâriyi kim getirebilir? Ah çocuk, elemler sana göredir... |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|